Macron, Fransa ana karasından 17 bin kilometre uzaklıktaki kolonisi Yeni Kaledonya'ya gitti.
Son 10 gündür şiddet olaylarının tırmanışa geçtiği Yeni Kaledonya'ya ziyareti sırasında Macron'a İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu eşlik ediyor.
Fransız siyasiler Macron'un bazı programlarını iptal ederek Ada'yı ziyaret etmesinin "Yeni Kaledonya meselesine ayrı bir önem vermesinden" kaynaklandığını ileri sürerken, yerli halkın temsilcileri bu ziyaretin bağımsızlık yanlılarının harekete geçtiği Ada'ya "düzen ve istikrar" getireceğine şüpheyle yaklaşıyor.
Fransız hükümetinin Yeni Kaledonya'daki yerli halkın seçimlerdeki nüfuzunu azaltmaya yönelik anayasal reform girişimi, Macron'un Ada'daki temaslarının odak noktasını oluşturacak.
Yeni Kaledonya çıkarması mizansen"
France Info'nun haberine göre, Yeni Kaledonya Kongresi Başkanı, UC-FLNKS ve Milliyetçiler grubundan Roch Wamytan, Fransız hükümetinin "Yeni Kaledonya çıkarmasını mizansen" olarak niteledi.
Wamytan, 10 gündür yaşanan şiddet olaylarına dikkati çekerek, Macron'un "kan ve ateş içinde" olan Ada'ya gelmesini eleştirdi.
Macron'a ziyaretinde eşlik eden kişiler arasında, geçmişte Fransız hükümeti ile müzakere süreçlerinde "sıkıntı yaşadıkları" isimlerin de bulunduğuna işaret eden Wamytan, ziyaretin "formatının iyi olmadığı" değerlendirmesinde bulundu.
Macron'a "Bize cevap verin! Anayasa değişiklik tasarısını geri çekecek misiniz?" sorusunu yönelteceklerini belirten Wamytan, tasarının geri çekilmesini müzakere sürecinin ön koşulu olarak değerlendirdi.
Yeni Kaledonya için yeni egemenlik anlayışı
Adalar Eyaletinin Başkanı Jacques Lalie ise Macron'a hitaben yazdığı mektupta, Yeni Kaledonya'da "sakin ve barış içinde geleceğin" yeni egemenlik anlayışıyla mümkün olabileceğini söyledi.
Bunu, "Fransa ile ortak ya da bağlantılı ancak Fransa'ya ait olmayan egemenlik" şeklinde tanımlayan Lalie, Yeni Kaledonya'nın mevcut statüsünden çıkarılmasını ve "gerçek özerklik" ile buluşturulmasını istedi.
Lalie, Ada’daki gerginliğin azaltılması ve Kanak halkının meşru taleplerinin gerçekten dikkate alınması" için "zorunlu yatıştırma yolunun" Fransız hükümetinin yerli halkın seçimlerdeki nüfuzunu azaltan anayasal reform tasarısını geri çekmesi olduğunu vurguladı.
Kongre'deki FLNKS grubu dün yazılı açıklama ile Fransız hükümetinin Ada'da "düzeni yeniden sağlamaya yönelik operasyonlarının uzun vadede normale dönüş sağlamayacağını" belirtti.
FLNKS, Macron'un ziyaret ile oluşturmayı amaçladığı misyonun "arabuluculuk" hedeflemesi halinde bunun "ilk siyasi yanıt" olabileceğini kaydetti.
"Kanak halkının bağımsızlık arzusu asla ortadan kaybolmayacak"
Le Monde'un haberine göre, eski Fransa Başbakanı Edouard Philippe, Bayonne'de katıldığı etkinlikte Ada'daki durumu "son derece üzücü ve tehlikeli" olarak niteleyerek, Macron’un "Yeni Kaledonya’da duruma uygun" açıklamalar yapmasını beklediğini söyledi.
Philippe, "sömürgeci tarihiyle karmaşık ilişkisi olan" Fransa'nın şu an Ada'da yaşanan duruma "özgün çözüm bulma ihtimali" olduğunu belirtti.
Halihazırda Yeni Kaledonyalılar için en önemli şeyin "bağımsızlık yanlıları ve karşıtları arasında siyasi anlaşma" sağlanması olduğunu aktaran Philippe, bu anlaşma ile belirlenecek sınırların, "1998 Matignon anlaşmasının altında kalmayacak veya bağımsızlığa gitmeyecek" şekilde olabileceğini değerlendirdi.
Philippe, "Kanak halkının bağımsızlık ve kendi kaderini tayin etme arzusunun asla ortadan kaybolmayacağını aklımızda tutmalıyız. Zaman içinde istikrar ile inkar ettiğimiz takdirde ‘şiddet içeren yeniden canlanmanın’ konusu olacak bu arzu arasında uzlaşı sağlamalıyız." ifadelerini kullandı.
Kaledonya Güney Eyaleti Başkanı Sonia Backes ise ziyaretin Macron’un Kaledonya meselesine kişisel olarak eğildiğinin "güçlü işareti" olduğu yorumunu yaptı.
Yeni Kaledonya'yı OHAL'e götüren süreç
Yeni Kaledonya'da, Fransız hükümetinin yerel halkın gücünü kırmaya neden olacak anayasal reform girişimine karşı çıkan bağımsızlık yanlıları 13 Mayıs'tan itibaren harekete geçmişti.
Fransız hükümeti, başta başkent Noumea olmak üzere Ada'nın farklı noktalarında şiddet olaylarının tırmanmasının ardından bölgeye polis ve jandarma sevk etmeye başlamıştı.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal 15 Mayıs'ta sosyal medya platformu TikTok'un yasaklandığını ve Ada'da olağanüstü hal ilan edildiğini duyurmuştu.
Ada'da Fransız seçmen sayısını artıracak anayasal reformun yürürlüğe girebilmesi için, Fransız Parlamentosunun iki kanadının bir arada toplandığı Kongre'de kabul edilmesi gerekiyor.