Tarım ve Orman Bakanlığı 2024 yılı yaş çay alım fiyatını kilogram başına 17 lira, üreticilere verilen destekleme bedelini ise 2 lira olarak belirledi. Böylece 2024 yılı yaş çay bedeli olarak üreticilerin eline kilogram başına 19 lira geçecek. Bakanlık tarafından açıklanan yaş çay alım fiyatına çay üreticileri tepki gösterdi.  Rize’nin Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy ve Fındıklı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şakir Erduran'ın çağrısıyla düzenlenen Büyük Çay Mitingi'nde yüzlerce çay üreticisi yaş çay alım fiyatını protesto etti. Çay üreticilerinin eylemine Fındıklı'da çok sayıda esnaf da kepenk kapatarak destek verdi. Konuyla ilgili Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan ve Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy, Elips Haber’e açıklamalarda bulundu.

“Çay alım fiyatının bu rakam olması kabul edilebilir değildir”

ÇAYKUR'un taban fiyatı açıklamadan yaş çay kampanyası başlattığını belirten Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Özsoy, "Nisan ayında ziraat odaları ile yaptığımız toplantıda odalarımızın ortalama maliyeti 18 TL çıkmış ve çay yaprağı için açıklanması gereken fiyatın 25 TL olması gerektiğini basına duyurmuştuk. Maliyet hesabımız 18 TL’nin üzerindeyken geçim kaynağımız olan çay alım fiyatının 17+2 olması kabul edilebilir değildir. Gönül isterdi ki desteklenme ihtiyacı duyulmadan kazanan çiftçiler olalım. Aslında biz destek değil, kazandığımız bir fiyat istiyoruz. Bizim yaptığımız hesaplarla çiftçinin kazanacağı, üretimin devam edeceği çay alım fiyat 25 TL olarak açıklansaydı desteğe de ihtiyacımız olmasaydı” dedi.

Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy

Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy

“Memnun olduğumuz için değil, mecbur olduğumuz için topluyoruz”

“Eğer çayın bedeli 19 TL'yse sanayici destekleniyor demektir” diyen Özsoy, “Türkiye’deki enflasyon oranları ortada 2 TL 50 kuruşa düşecek. Bu destekleme falan değil. Üretici desteklenmiyor burada. Dediğim gibi yine sanayici destekleniyor, sermaye destekleniyor. Biz bu konuyu sürekli gündemde tutacağız, tutmak zorundayız. Üretici çayını bugün memnun olduğu için değil mecbur olduğu için satıyor. Evet, neden çay tarlalardan toplanıyor? Birincisi o tarlalar toplanmazsa sürgün dediğimiz yani sonraki hasatların yapılması mümkün değil. Diyelim ki; bu yıl fiyat memnun edici değil. Çayı toplamayarak protesto etsek, sonraki yıl bizim hasat yapmamız imkansız. Orman olur tarlalarımız girmezsek. Biz memnun olduğumuz için değil, mecbur olduğumuz için topluyoruz” diye konuştu.

Çay Tarlası

Beyoğlu'nda cinsel saldırı davasında sanıklar ağır cezada yargılanacak Beyoğlu'nda cinsel saldırı davasında sanıklar ağır cezada yargılanacak

“Üretici üretime borç batağında başladı”

Açıklanan 17 TL’lik yaş çay alım fiyatının enflasyonla 16,60’lara hatta 14’lere düşeceğini ve üreticinin hiç kazanmadan üretim yapmış olacağını dile getiren Özsoy sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bu bir mecburiyet. Çünkü üretici yılı kasım ayından sonra mayısa kadar borçla geçiriyor. Üretici üretime borç batağında başladı. Çay makasına, çay sergisine, yağmurluğa, çizmeye, mazota, işçiye ödeyeceğimiz para yok. Çay hasadı başladığında, tarlada bekleniyor dolayısıyla toplamak zorundayız. Toplanan çayı satmak zorundayız çünkü satmazsak kuruyor ve çürüyor. Borçlu üretici zararına da olsa üretmeyecek de ne yapacak?  Burada çaydan başka hiçbir gelir yok. Çay toplamazsan çay fabrikası çalışmaz. Burada sadece çay fabrikaları var, başka sanayi yok. Bir başka tarım yapma şansımız yok. Avantajlı bir ürün deniyor aslında dezavantajlı bir ürün. Bugün bir çay tarlasını kuruyorsunuz. 5 yıl sonra size ürün vermeye başlıyor. Aslında belki de 10’uncu yıl tam verimine ulaşıyor.”

“Çay üreticileri dezavantajlı bir ürünle tarım yapıyor”

Bir diğer konunun da Karadeniz’de her yıl sel ve heyelanlardan dolayı çay tarlalarının yok olduğunu kaydeden Özsoy, “Heyelanlarla yok olan çay tarlalarımızın bir bölümünü belki hiç yeniden inşa edemiyoruz. Yeniden çay ekip orada bir çay tarlası yapmaya kalktığınız zaman 10 yıl oradan bir şey beklemeyeceksiniz. Yani çay avantajlı bir ürün değil. Çayın sadece şu avantajı olabilir başka bölgede yetişmiyor. Artvin'le Giresun arasında yetişen bir ürün. Bu bizim için avantaj sayılırsa sadece bunu sayabiliriz. Onun dışında çay üretiminde avantaj yok. Çay üreticileri dezavantajlı bir ürünle tarım yapıyor” ifadelerini kullandı.

“Çayın kilogram fiyatını yeniden düzenlenmesini istiyoruz”

“Bizim hesaplarımıza göre iddiamızdır bu çayın 1 kilogram yaş çayın çiftçiye maliyeti 17 TL 25 kuruştur” ifadelerini kullanan Özsoy, “Bu hesabı yaptığımız zaman karşımıza kaçınılmaz bir şey geliyor.  25 liranın altında bir fiyatla çiftçinin kazanması, üretimini sürdürmesi mümkün değil. Biz organik çayın kilogram fiyatının yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Önümüzdeki yıllar böyle devam ederse çay tarımı burada bitecek” değerlendirmesinde bulundu.

Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan

Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan

“Herhangi bir siyasi oluşumlarla beraber kesinlikle sokağa çıkmayız”

Demokratik zeminde bakanlığa, hükümet yetkililerine çay taban fiyatının düşük olduğunu söylediklerini ifade eden Rize Ziraat Odası Başkanı Arslan, “Sokak eylemlerini doğru bulmuyoruz, sokak eylemlerine de katılmıyoruz. Ziraat odaları kanunla yönetilen bir kurumdur. Ziraat odaları hasadı bırakıp sokağa çıkarsa onlarla beraber çıkarız. Fakat herhangi bir siyasi oluşumlarla beraber kesinlikle sokağa çıkmayız. Tarım ürünü olan çayı hiçbir siyasi partinin siyasi malzemesi yapmayız.  Biz herhangi bir siyasi bayrağın altında çiftçilerimizi savunamayız. Ancak işçilerimiz sade bir şekilde sokağa inerse biz de onlarla birlikte ineriz” dedi.

“Çay taban fiyatına en büyük yükü işçi maliyetleri veriyor”

“2024 yaş çay alım fiyatının düşük bulduğumuzu söyledik” ifadelerini kullanan Arslan sözlerini şöyle tamamladı;

“25 bandında bir talebemiz oldu. 19 TL gibi bir maliyet hesabı çıkarmıştık. Onlar 17+2 verdiler. Yani 17 taban fiyat 2 TL devlet destekleme 19 TL.  Çay taban fiyatına en büyük yükü işçi maliyetleri veriyor.”

Muhabir: Sümeyye Aksu