Habertürk TV’ye konuk olan Prof. Dr. Yalçın Akdoğan, Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı açıklamalar karşısında şaşkınlığını gizleyemediğini söyledi. “Kahvaltı yapıyorduk, bir anda çatal elimden düştü. Eşim deprem olduğunu sandı ama ben ‘Daha önemli bir şey oluyor’ dedim" diyen Akdoğan, Bahçeli’nin konuşmasını siyasi arenada alışılmadık derecede ileri bir adım olarak değerlendirdi.

Bahçeli'nin açıklamaları 'yüksek siyaset'

Bahçeli’nin açıklamalarını “yüksek siyaset” olarak nitelendiren Akdoğan, bu çıkışın yalnızca günlük politikaların ötesinde, stratejik bir paradigma değişikliği anlamına geldiğini söyledi. “Devlet Bey, siyasi gündem oluşturma ve farklı konulara dikkat çekme açısından önemli bir misyon üstleniyor. Bu adımlar, Türkiye’nin iç ve dış politika dinamiklerini yeniden şekillendirebilir” diye ekledi.

Akdoğan, bu süreçte Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’ndaki rolünü de hatırlatarak, “Bahçeli’nin geçmişteki eleştirilerinin dahi hükümete esneklik sağladığını ve ulusal güvenlik perspektifinden bakıldığında önemli olduğunu” belirtti.

Dervişoğlu: Kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğniyorlar Dervişoğlu: Kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğniyorlar

Dem Parti ve Öcalan faktörü

DEM Parti’nin süreçteki rolüne de değinen Akdoğan, Abdullah Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkisinin halen güçlü olduğunu belirtti. “Öcalan’ın cezaevinden verdiği mesajlar örgüt üzerinde önemli bir etkiye sahip. Eğer Öcalan kesin ve kararlı bir talimat verirse, örgütün buna direnmesi kolay olmaz” dedi. Ayrıca, Öcalan’ın geçmişteki söylemlerinin, özellikle demokratik siyaset ve silah bırakma konusundaki açıklamalarının, örgütü dönüştürme potansiyeline işaret ettiğini belirtti.

“PKK Öcalan’ı dinlemezse ortada kalır”

Yalçın Akdoğan, Öcalan’ın PKK üzerindeki etkisini detaylı şekilde anlattı. “Bu Apoculuk hareketidir. Öcalan’dan sonra ikinci, üçüncü adam yoktur, ellinci adam vardır. Kararlı bir şekilde talimat verse çoğu sabaha uykudan kalkamaz” diyen Akdoğan, geçmişte Kandil’in ayak dirediğini ancak bugün o günün olmadığını vurguladı. Örgütün Öcalan’ı dinlememesi durumunda “iyot gibi ortada kalacağını” belirten Akdoğan, örgüt içinde çatlamalar ve infazlar yaşanabileceğini söyledi.

'Yeni süreç, bölgesel ve küresel dinamiklerle ilgili'

Akdoğan, Bahçeli’nin çıkışının yalnızca iç siyasetle değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel dinamiklerle de ilgili olabileceğini söyledi. Suriye’deki yeni dengeler ve PYD’nin varlığının geleceği konularında olası hazırlıkların bu adımları tetiklemiş olabileceğini ifade etti.

'Devlet güçlü, siyasi manevralar ciddi'

Akdoğan, bu süreçte devletin zayıf olduğu yönündeki iddiaları reddederek, “Devlet, terörle mücadelede güçlü bir konumda. Bu süreç, devletin ulusal güvenliği sağlamlaştırma ve bölgesel denklemde yeni bir strateji oluşturma adımları olarak değerlendirilmeli” dedi.

Son olarak, Akdoğan, Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapması durumunda bunun önemli bir dönüm noktası olacağını vurguladı ve demokratik siyasetin önünün açılması için fırsatlar yaratılması gerektiğini belirtti. 

Kaynak: Haber Merkezi