Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yarın yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkacak kararlar yatırımcıların odağına yerleşirken, bankanın son toplantıda verdiği işaretlerin, beklentilerin üzerinde etkili olduğu görülüyor.
Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, yaptığı değerlendirmede, TCMB'nin son toplantıda politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 40'a çıkardığını ve dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığına yönelik açıklamada bulunduğunu hatırlattı.
Buna göre parasal sıkılaştırmanın hızının yavaşlayabileceğini ve sıkılaştırma döngüsünün kısa sürede tamamlanabileceğini ifade eden Drimal, bu yönlendirme sonucunda TCMB'nin sıkılaştırma hızını aralık ayı toplantısında yarı yarıya azaltabileceğini açıkladı.
Drimal, bankanın politika faiz oranını 250 baz puan yükselterek yüzde 42,50'ye çıkaracağı tahmininde bulundu.
"Enflasyon yüzde 39 seviyelerine düşebilir"
Merkez Bankası'nın ocak ayında bir 250 baz puanlık artış daha yaparak politika faizini yüzde 45'e yükseltebileceğini dile getiren Drimal, enflasyonun Mayıs 2024 tarihinde yüzde 68'e kadar çıktıktan sonra hızla gerileyerek 2024 yılının sonunda yüzde 39'a kadar inebileceğini belirtti.
In Touch Capital Markets Kıdemli FX Analisti Piotr Matys, Merkez Bankası'nın beklenen faiz artırımına, bankanın resmi olarak faiz oranlarının yeterince yüksek olduğunu açıklamasının eşlik edebileceğini belirtti.
Nominal anlamda TL'de oldukça cazip bir carry trade fırsatının olduğunu ifade eden Matys, fakat reel anlamda bakıldığında TL'nin carry trade yatırımcıları için henüz yeteri kadar cazip olmadığını açıkladı.
Söz konusu durumun Türkiye'de enflasyonun 2023 yılının ilk yarısında nihayet zirveye ulaşıp düşmeye başlamasıyla değişebileceğini kaydeden Matys, bunun Fed'in 2024 yılının ikinci yarısında faiz indirimine başlamasıyla aynı zamana denk gelebileceğini belirtti.