The Washington Post gazetesi, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri öncesinde İstanbul’da seçmenlerin nabzını tuttu. Haberde, seçmenlerin "inatçı ekonomik zorluklar ile ölümcül depremlerin ardından, kritik cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri öncesinde" maddi durumları hakkında ekonomik kaygılar yaşadığı ifade edildi.

“Dünyanın yakından takip ettiği seçim" ifadelerinin kullanıldığı haberde 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye’nin Orta Doğu Avrupa ve ABD ile ilişkileri; Suriye ve Ukrayna’daki süreçler ile ilgili sonuçlar doğurabileceği belirtildi. Haberde, seçim döneminde seçmenlerin çoğunun ise geçim derdi içinde olduğu belirtildi:

“Endişeleri, Türkiye'nin uzun süredir lideri olan 69 yaşındaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı alışılmadık bir şekilde birleşen muhalefet partileriyle karşı karşıya ve iktidarda olduğu yirmi yıl boyunca herhangi bir dönemde olduğundan daha savunmasız bir meydan okumayla karşı karşıya bıraktı.”

Farklı yaş ve görüşlerden seçmenlerle görüşülen haberde şu ifadeler yer aldı:

“Bazı seçmenler, demokrasi ve özgürlük eksikliği, mülteci akını veya kadına yönelik şiddetin artması gibi endişeleri gerekçe göstererek Erdoğan'ın seçimi kaybetmesi gerektiği söylendi. Bazı destekçileri ise, değiştirilmesi gerektiğinden emin olmasalar da, durdurulmayı hak ettiğini ifade ettiler. Seçmenler, son yıllarda artan enflasyon ve Türkiye'nin para biriminin değer kaybetmesiyle damgasını vuran ekonomiyle ilgili endişelerinde birleştiler.”

 İstanbul’da 14 Mayıs seçimlerinin nabzını tutan The Washington Post gazetesinden Kareem Fahim ve Zeynep Karakaş’ın sorularını yanıtlayan bazı seçmenler ise şunları söyledi:

‘‘Adayların hepsi çok yaşlı’’

Genç seçmenlerin görüşlerine de yer verilen röportajda gençler, liderlerin yaşlı olduğunu ve kendilerine hitap etmediklerini söyledi. 14 Mayıs seçimleri ile ilgili düşüncelerini paylaşan bir genç, ‘‘Adayların hepsi çok yaşlı. Oy verebileceğimiz kimseyi göremiyoruz. Liderler yaşımıza hitap etmiyor. Hükümetin üzerimizdeki kontrolünün daha az olmasını ve daha fazla özgürlük istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.  

‘‘Gerçek ve açık bir icraat göremiyorum’’

Mikrofon uzatılan bir esnaf ise, ‘‘Erdoğan’a bir kere daha oy vermek isterdim fakat son zamanlarda ülkeyi eski stabilizasyonuna döndürebilseydi. Erdoğan, Türkiye’nin askeri gücüne ve savunmasına sert bir şekilde odaklanmış durumda. Seçim için sunduğu çeşitli olgular var ama ben gerçek ve açık bir icraat göremiyorum. Kılıçdaroğlu da 74 yaşında fakat kamuoyuna karşı daha yumuşak konuşuyor. Ayrıca Kılıçdaroğlu da diğer 6 parti ile birlikte sadece Erdoğan’ı eleştiriyor. Orada da gerçek bir üretim yok’’ şeklinde konuştu.

‘‘Suriyeliler bizden daha çok kazanıyor’’

Evlere ve mağazalara temizliğe giderek para kazandığını söyleyen kadın seçmen ise ülkedeki ekonomik sıkıntılardan bahsetti ve ‘‘Türkiye’ye Suriyeli ve diğer yabancı uyruklu kişiler çok yerleşti. Sonuçta ülkelerinde savaş var. Bu duruma ırkçı gözle bakmıyorum fakat bizden çok kazanıyorlar. Kocam ve ben birlikte çalışıyoruz, üniversite de okuyan çocuğumuz var ve çok nadir et yiyebiliyoruz. Oğlum da Türkiye’de kesinlikle yaşamak istemiyor’’ dedi.

‘‘İstediğim hiç bir şeyi satın alamıyorum’’

Son yıllarda yaşam standartlarının zorlaştığını söyleyen bir seçmen ise ‘‘Eğer ekonomi bu kadar kötü olmasaydı oyumu tekrar Erdoğan’a verecektim. Sadece birkaç yıl içine yaşam standartlarımda ciddi değişikler oldu. İstediğim hiç bir şeyi satın alamıyorum’’ şeklinde konuştu.

Editör: Kübra Özgü