Haber: Kadir Gürhan-Selim Ercan

Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, düzenlediği basın toplantısında sektörün sorunlarını anlattı. Rafi Ay, sözlerine basın mensuplarının 24 Temmuz Basın Bayramını kutlayarak başladı. Rafi Ay, 6 Şubat'ta yaşanan ve 11 ilde yıkıma sebep olan Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Deprem bölgesinin tekstil açısından yoğun bir bölge olduğunu kaydeden Rafi Ay'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Sektörün üçte biri deprem bölgesinde"

"Deprem bölgesi tekstil açısından yoğun olan bir bölge. Tekstilin üçte biri bu bölgededir. Bu da bizi olumsuz etkiledi. Hayatını kaybeden üyelerimiz var. Depremden hemen sonra fabrikalarımıza yöneldik. Fabrikalarımızı açtık ve işverenlerle birlikte koordine olduk. Üyelerimizi buralara yerleştirdik.  Gıda malzemelerini ve diğer ihtiyaçları hızlıca koordine olarak sağladık. Burada sendikal örgütlenmenin altını çizmemiz gerekir. Sendikal örgütlenme burada devreye girdi. Sendika olarak acıların dinmesine katkıda bulunduk. Daha sonra AFAD ile birlikte çalışarak buradaki sorunları birlikte çözmeye çalıştık.

"İhracatta ciddi bir kayıp var"

"Tekstil sektöründe şu an çok sıkıntılı süreçler yaşıyoruz. İhracatta geçen yola göre ciddi bir kayıp var. Biz bu ülkenin yerli ve milli sektörüyüz. Yerli ve milli bir üretim içerisindeyiz. 1,5 milyona yakın kişini. Çalıştığı bir sektörüz. Tahminlerimize göre 4,5 milyon insan bu sektörden geçiniyor. Bu sektör yavaş yavaş darboğaza giriyor.

"Markalar yavaş yavaş ülkeden gidiyor"

Markalar yavaş yavaş bu ülkeden gidiyor. Bizim bu markaları ülkede tutmamız gerekir. Çünkü biz markalaşamadık. Bizim ana bir markamız olsaydı bu sıkıntıları yaşamazdık. Bizim hızlıca markalaşmamız gerekir. Çok kaliteli ürünler yapıyoruz. Türkiye tekstil işçisi çok kalifiye bir işçi. İşi zamanında yapıp servis ediyoruz. 

"Tekstil sektöründe 133 bin kayıp var"

Açıklanan resmî rakamlara göre 133 bin kayıp var tekstil sektöründe. Eskiden sektör yerine ikame ediyordu ama şimdi edemiyor ve kayıplar devam ediyor. 

"Vergi dilimleri canımızı yakar oldu"

Vergi dilimleri attık canımızı yakar oldu. Gerek dolaylı vergiler gerek diğer vergiler. 2005 yılından beri asgari ücret ile vergi artışı arasında yüzde 125 fark var. Buradaki vergi adaletsizliği bir an önce giderilmelidir. Üretimdeki işçinin sırtındaki vergi yükü çok ağır. Buna bir an önce müdahale edilmeli. Emeğin üzerindeki vergi yükleri bir an önce azaltılmalı ve adil bir vergi sistemi getirilmeli. 

"Çok kazanadan çok az kazanandan az vergi alınmalı"

Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalı. Biz kazancımızı attık hiçbir yere harcamıyoruz. Kazancımızı zorunlu ihtiyaçlarımıza harcıyoruz. Çocuklarımızın okuluna ve evimizin giderine harcıyoruz. Şirketler harcamalarını gider olarak gösterirken biz niye gösteremiyoruz? Asgari ücret vergiden arındırıldı. Biz asgari ücret üzerinde ücretler ile çalıştığımız için asgari ücretten verginin kaldırılması en çok bizi etkiledi.

"İnsanlar sendikal örgütlenmeye başvurduğu için cezalandırılmamalı"

Sendikal örgütlenmenin önündeki baskılar devam ediyor. Biz Anadolu’da bir yerde örgütleniyoruz. İşveren sendikal faaliyetleri duyduğu için 15 kişiyi işten kovdu. İnsanlar sendikal örgütlenmeye başvurduğu için cezalandırılmamalıdır. Örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Editör: Halide Tonga