Üsküdar Üniversitesi öncülüğünde yapılan bir araştırma, çalışan üniversite öğrencilerinin iş hayatında önemli düzeyde psikolojik baskıya maruz kaldığını ve bu durumun akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve genel iyi oluşlarını olumsuz etkilediğini ortaya koydu. Türkiye'deki 55 farklı üniversiteden 271 öğrencinin katıldığı araştırmaya göre, çalışan üniversite öğrencilerinin yüzde 74,5'i iş hayatı sürecinde en az bir kez mobbinge maruz kalıyor.
En yaygın meslek grupları ve çalışma şartları
Araştırmaya katılan öğrencilerin en yaygın tercih ettiği meslek grupları arasında satış danışmanlığı, garsonluk, baristalık, anketörlük, bakıcılık, kasiyerlik, market çalışanlığı, motokuryelik, figüranlık ve hostes/muavinlik gibi meslekler yer alıyor. Öğrencilerin yüzde 72'si yarı zamanlı, yüzde 21'i ise tam zamanlı olarak çalışıyor. Öğrencilerin yüzde 50,6'sı kesinlikle çalışmak zorunda olduğunu, yüzde 42,8'i ise belirli dönemlerde ekonomik gereksinimlerini karşılayabilmek adına çalışmaya ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Mobbingin psikolojik, ekonomik ve sosyal boyutları
Araştırma, mobbingin iş yerlerinde çalışan bireyler üzerinde psikolojik, ekonomik ve sosyal baskı oluşturan çok boyutlu bir olgu olarak deneyimlendiğini ortaya koyuyor. Katılımcılar, mobbingi en sık psikolojik şiddet, baskı ve aşırı iş yükü ile ilişkilendiriyor. Sürekli eleştirilme, küçümsenme ve özgüven kaybının iş yerinde karşılaştıkları en büyük psikolojik baskı unsurlarından biri olduğunu belirtiyorlar. Hakkından fazla çalıştırılma, zorunlu mesaiye tabi tutulma ve görev tanımının dışında işlere yönlendirilme gibi uygulamalar da mobbingin belirgin göstergeleri olarak ifade ediliyor.
Kadın çalışanlar cinsiyet ayrımcılığına maruz kalıyor
Araştırma verileri, çalışanların yöneticiler ve iş arkadaşları tarafından küçümseyici bakışlara, sözlü azarlamalara ve saygısız davranışlara maruz kaldıklarını ortaya koyuyor. Cinsiyet ve deneyim temelli mobbingin de yaygın bir sorun olduğu tespit edilirken, özellikle kadın çalışanların cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldıkları, erkekler tarafından küçümsenerek bilgi verilmesi (mansplaining) ve daha az sorumluluk üstlenmelerine izin verilmesi gibi durumların mobbing bağlamında sıklıkla dile getirildiği görülüyor.
Emek sömürüsü mobbingin önemli bir parçası
Ekonomik faktörler açısından incelendiğinde, iş güvencesizliği, düşük ücretler ve emek sömürüsü gibi unsurların mobbingin önemli bir parçası olduğu görülüyor. Çalışanların büyük bir bölümü, işten çıkarılma kaygısı, zorunlu fazla mesai ve düşük maaş karşılığında ağır iş yüküne maruz bırakılma gibi faktörlerin işyerindeki psikolojik baskıyı artırdığını ifade ediyor.
Mobbingin kaynağı: Hiyerarşik ve sosyal dinamiklerin etkisi
Araştırma bulguları, mobbingin en yaygın olarak üst yönetim, müşteriler ve iş arkadaşları tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 59'u yöneticileri tarafından mobbinge maruz kaldığını belirtirken, yüzde 38,4'ü müşteri kaynaklı psikolojik baskı yaşadığını ifade ediyor.
Mobbingle mücadele stratejileri: Çalışanların tepki mekanizmaları
Araştırma bulguları, çalışan bireylerin mobbing karşısında farklı mücadele stratejileri benimsediğini ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 37,6'sı maruz kaldıkları psikolojik tacizi görmezden gelmeyi tercih ettiğini, yüzde 27,7'si doğrudan karşılık verdiğini, yüzde 20,7'sinin ise bu duruma bağlı olarak işten ayrıldığını belirtiyor.
Mobbingin iş hayatına etkisi ve kariyer motivasyonu üzerindeki sonuçları
Araştırma bulguları, mobbingin bireylerin iş hayatına yönelik tutum ve motivasyonları üzerinde belirgin olumsuz etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 51,7'si iş yerinde maruz kaldıkları mobbingin kendilerini iş hayatından uzaklaştırdığını kesin bir şekilde ifade ediyor.
Mobbing: Akademik ve kariyer hayatını tehdit eden bir faktör
Araştırma bulguları, iş yerinde maruz kalınan mobbingin, çalışan üniversite öğrencilerinin akademik performansları ve kariyer motivasyonları üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 64,9'u mobbingin akademik başarılarına doğrudan zarar verdiğini belirtiyor.
Mobbingin sosyal etkileri: Özgüven kaybı ve stres
Araştırma bulguları, iş yerinde maruz kalınan mobbingin bireylerin yalnızca profesyonel yaşamlarını değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik iyi oluşlarını da olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 38'i mobbingin agresiflik seviyelerini artırdığını, yüzde 20,3'ü kendini ifade etme konusunda güçlük yaşadığını, yüzde 11,8'i ise özgüven kaybı sebebiyle sosyal ortamlarda daha çekingen ve içe kapanık bir tutum sergilediğini belirtiyor.
Çalışan üniversite öğrencileri için acil politika ve düzenlemeler gerekli
Üsküdar Üniversitesi İnsan Hakları Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, bu araştırmanın, üniversite öğrencilerinin iş hayatında önemli düzeyde psikolojik baskıya maruz kaldığını ve bu durumun akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve genel iyi oluşlarını olumsuz etkilediğini ortaya koyduğunu ifade ederek, genç çalışanların daha güvenli, adil ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarına sahip olması için iş yerlerinde mobbing vakalarının önlenmesine yönelik hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi, kurumsal denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılmasının büyük bir gereklilik arz ettiğini vurguluyor.