Cep telefonunun aşırı kullanımının eğitim performansının düşmesiyle bağlantılı olduğuna yönelik kanıtlar bulunduğu kaydedilen raporda, dijital teknolojinin her zaman “insan merkezli” bir eğitim vizyonuna tabi olması ve asla öğretmenlerle yüz yüze etkileşimin yerini almaması gerektiği açıklandı.

Üniversitelerde küresel boyutta yükselen online eğitimle, öğrenme sürecinin sosyal boyutu ikinci plana geriledi. Raporda, eğitimin sosyal boyutunun ihmal edilmemesinin önemine işaret ederek, “Bireyselleşmeyi artırma çağrısında bulunanlar, eğitimin ne olduğu konusunu gözden kaçırıyor olabilirler” ifadesi kullanıldı.

UNESCO Genel Müdürü Audrey Azoulay, dijital devrimin ölçülemez bir potansiyelinin olduğunu, ama eğitimde nasıl kullanıldığına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Kullanımın, öğrencilerin ve öğretmenlerin zararına olmaması gerektiği, daha iyi öğrenme deneyimleri ve refaha yönelik olması gerektiğine işaret etti. Azoulay, “Çevrimiçi bağlantılar insan etkileşiminin yerini tutamaz” diye konuştu.

UNESCO’nun raporunda Çin’den örnek verilerek, ülkenin dijital cihazların öğretim aracı olarak kullanımına sınır getirdiği, bunu tüm öğretim süresinin yüzde 30’u ile sınırlandırdığı belirtildi. Dünya genelinde 200 eğitim sistemi üzerinde yapılan analize dayanarak, her altı ülkeden birinin okullarda akıllı telefon kullanımını yasa ya da rehberlik yoluyla yasakladığı tahmin ediliyor. Bu ülkeler arasında 2018'de ilgili politikasını uygulamaya koyan Fransa ve 2024'ten itibaren kısıtlamalar getirecek olan Hollanda yer aldı.