Türkiye’ye gelen Uluslararası heyet, Adalet Bakanlığı’na görüşme talebiyle başvuruda bulunarak Bakanlık önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Öcalan’ın derhal serbest bırakılmasını ve somut barış görüşmelerinin başlamasını güçlü bir şekilde talep ediyoruz" denildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin de katıldığı açıklamada, Avrupa Sol Parti Başkanı Walter Baier, İtalya Yeşil Sol İttifakı Milletvekili Francesca Ghirra, Matteo Massa, Portekiz Cumhuriyet Meclisi Üyesi Eduardo Jorge Costa Pinto, Katalonya Milletvekili Eulàlia Reguant Cura, Katalonya CUP Yönetim Kurulu Üyesi Blai Tabarner, Norveç Kızıl Parti Kürt Dayanışma Grubu Yöneticisi Anne Kulseng Berg, İtalya Genel İşçi Konfederasyonu Yöneticisi Caterina Posterino, İtalya İşçi Konfederasyonu Yöneticisi Fracesca Baruffaldi, Gazeteciler Benedetta Rossi, Daniela Galie, Paris Büyükşehir Belediye Meclisi Komünist Grup Başkanı Raphaëlle Primet, Almanya Sol Parti Hesen Eyalet Yöneticisi Jakob Migenda, Almanya Sol Parti Yöneticisi Yusuf Karacelik yer aldı.
İtalya Yeşil Sol İttifakı Milletvekili Francesca Ghirra, tarafından okunan ortak açıklamada, Kürt halkıyla dayanışma mesajı verildi.
“Öcalan diyaloğu kolaylaştırılmak için çok önemli”
Bugün burada bir kez daha vurgulamak isteriz ki, Kürt halkının durumu hem Türkiye hem de uluslararası toplum için önemli sonuçlar doğurmaktadır. Sayın Abdullah Öcalan’ın katkısının, Türk hükümeti ve Kürt toplulukları arasında diyalog ve anlayışın kolaylaştırılmasında çok önemli olduğuna inanıyoruz. Özellikle 2013-2015 yılları arasında Sayın Öcalan’ın barışçıl bir çözüm için dikkatlice hazırlanmış bir yol haritasıyla ortaya koyduğu çabalar, barış sürecine aktif olarak katılmaya istekli olanlar tarafından olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Sayın Öcalan’ın İmralı adasında 25 yıldır tutulduğu tecrit koşullarındaki vazgeçilemez haklarının ihlali, ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemelerine aykırıdır.
AİHM Kararı hatırlatılarak Öcalan’ın serbest bırakılması talep edildi
18 Mart 2014 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sayın Öcalan’a verilen, şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet hapis cezasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. Maddesi’nin ihlali olduğuna hükmetmiştir. Sözleşmenin bu maddesi, hiç kimsenin işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye ya da cezaya maruz bırakılamayacağını belirtmektedir. Mahkeme ayrıca, Sayın Öcalan’a verilen müebbet hapis cezasının, umut hakkını ihlal ettiğine ve fiilen uzatılmış bir ölüm cezasına eşdeğer olduğuna karar vermiştir. 19 Eylül 2014 tarihli kararında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Türkiye’ye AİHM kararlarına uymasını çağrısında bulunmuştur. Tüm bu eleştirilere ve kararlara rağmen, Sayın Abdullah Öcalan’ın yasa dışı tecridi 2021 yılından beri devam etmektedir.
Türkiye hükümetine uluslararası hukukun bu önemli kararını hatırlatmak ve adalet duygusu ile demokrasi ve insan haklarının temel ilkelerine bağlılık çağrısında bulunmak için buradayız. Bu nedenle, Sayın Öcalan’ın derhal serbest bırakılmasını ve somut barış görüşmelerinin başlamasını güçlü bir şekilde talep ediyoruz. Kürt halkı için adil bir barış anlaşması sağlanana ve Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar bu yöndeki çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”