Faizlerin yüksek, kredi musluklarının kapalı olması araç piyasasındaki hareketliliği olumsuz etkiliyor. Otomotiv sektörü ilk defa Temmuz ayında geçen yıla göre yüzde 9,6 oranında bir büyüme yaşadı. Pazarın ilk 7 aylık dönemine yani Ocak ayından itibaren baktığımızda ise pazarda 14,2'lik bir daralma görüldü.

Otomotiv uzmanı Erol Şahin, 2. el ve sıfır otomobil piyasasının güncel durumu hakkında Elips Haber’e değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz yıla göre yaklaşık olarak 600 bin adetlik bir daralma olduğunu söyleyen Şahin, “Yıl sonunda araçların 6 milyon bandında kapanacağını öngörüyoruz” dedi.

“Geçen yıla göre yaklaşık yüzde 9,6 oranında bir büyüme söz konusu”

2. el ve sıfır araç piyasasındaki güncel durumu değerlendiren Şahin, “Pazarın rakamları açısından bakmak lazım. 2. el pazarında uzun aralıklardan sonra ilk kez pazar temmuz ayı içerisinde bir toparlanma sürecine girdi. Geçen yıla göre yaklaşık yüzde 9,6 oranında bir büyüme söz konusu. Pazarın ilk 7 aylık dönemine yani ocak ayından itibaren baktığımızda ise pazarda 14,2'lik bir daralma görüyoruz. Pazar geçtiğimiz yılın eylül ayından itibaren sürekli küçüldü. Bir tek şubat ayında bir toparlanma yaşanmıştı ki o da geçtiğimiz yıl depremde yaşamış olduğumuz düşüşün bir bakıma baz etkisiydi. İlk kez bu yıl temmuz ayında yüzde 9,6'lık bir büyüme ile 621 bin rakamını gördü” dedi.

“Faizlerin ulaştığı yüksek nokta, kredi musluklarının kapalı olması sektörü geriye doğru itti”

Vatandaşın yüksek faiz oranları nedeniyle sıfır araç piyasasına erişiminin zor olduğundan bahseden Şahin, “Yeni yıldan öte bu yılı bitirebilmek çok önemli çünkü önümüzde hala 5 aylık bir dönem var. Bu 5 ayda da pazarın çok ivme kazanmayacağını görüyoruz. Bu temmuz ayındaki düzenleme bir bakıma belirli yaş gruplarında yani orta yaş grubundaki araçlarda bir toparlanma olarak söylenebilir. İnsanların bir bakıma fiyatların artık düşmeyeceğini görmesi, bir bakıma kurdaki hareketlilikten dolayı fiyatların artabileceği düşüncesiyle araçlarını yenileme ihtiyacı hisseden ama yıl başından beri bunu ötelediği için alım yaptığı bir döneme geldi temmuz ayı. Bundan sonraki süreçte çok bir toparlanma beklemiyoruz. Geçen yıla göre pazarda daralma oldukça ciddi boyutlarda. Geçtiğimiz yıla göre yaklaşık olarak 600 bin adetlik bir daralma söz konusu. Yılın sonunda da araçların 6 milyon bandında kapanacağını öngörüyoruz. 2025 yılında öncelikle paranın bollaşması gerekiyor. Para bollaşmadıkça otomotiv sektöründe durağanlık yaşanacaktır. Bu durum hem sıfır hem de ikinci el araç piyasası için geçerli. Krediye ulaşım çok zor. Sıfır araçların kredilerindeki vadeler düşük kaldığı için, hala 400 bin TL'lik sınır olduğu için yeni araçlarlar da krediyle alınamıyor maalesef. Bu doğal olarak ikinci ele de yansıyor. Faizlerin ulaştığı yüksek nokta, kredi musluklarının kapalı olması sektörü geriye doğru itti. Önümüzdeki dönemde olur da bir faiz indirimi gelirse ki çok zor görünse de olma ihtimali var. Bu durumda pazar ileri yönlü hareketlenecektir” ifadelerini kullandı.

Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi temmuz ayında geriledi Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi temmuz ayında geriledi

“Ülkemizde satılan 100 otomobilin 60 tanesi 10 yaşın üzerinde”

Türkiye’de en çok tercih edilen araçlar hakkında, “Türkiye’de her zaman ilk iki sırada Renault ve Fiat gelmektedir. Çünkü yaşlı araç grubunda bu araçlar ön planda. Rakam olarak çok dikkat çekici nokta şu ki; Ülkemizde 15 milyonun üzerinde araç var bu otomobillerin yaklaşık yüzde 5 buçuğu TOFAŞ'ın kuş serisi araçları. Yani yollarımızda 800 binin üzerinde Doğan, Şahin ve Kartal sınıfındaki araçlar var. 3. sırada ise Renault 12 Toros'lar var. Bu araçların üretimleri yaklaşık 25 sene önce bitti. Yollarda gördüğümüz her 10 araçtan 1 tanesi Doğan, Şahin ya da Torostur. 2. elde en çok hareket kazanan araçlar da bunlar oluyor. Bu da alım gücünün düşüklüğünün bir işaretidir. 10 yaşın üzerindeki grupta ciddi bir hareketlilik var. Baktığımız zaman ülkemizde satılan 100 otomobilin 60 tanesinin 10 yaşın üzerindeki araçlardan olduğunu görüyoruz. Bu durum bizi diğer ülkelerle ayrıştıran en önemli noktalardan biri. Hatta toplam ticaretin yüzde 30'unu 20 yaş üzeri araçlar oluşturmaktadır. Alım gücü düşük olduğu için bu sınıftaki araçlarda sirkülasyon fazla oluyor” yorumunu yaptı.

Muhabir: Şevval Dalgıç