Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yeni eğitim-öğretim yılının açılışı nedeniyle Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsünde yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin Karadeniz’de tahıl sevkiyatına ilişkin anlaşma önerisinde bulunduğunu aktaran Lavrov, 'Türkiye bu ilkbaharda (Karadeniz'de) gıda sevkiyatının korunmasına ilişkin anlaşmaları değiştirilmiş bir formatta yeniden başlatma girişiminde bulundu. Biz hazırdık." ifadelerini kullandı.
Ukrayna tarafının son anda "Ticari gemilere dokunmama zorunluluğuna ek olarak nükleer santrallerin güvenliğine saygı duyulması gerektiğine ilişkin bir madde yazılması" önerisinde bulunduğunu kaydeden Lavrov, bunu da kabul ettiklerini dile getirdi. Lavrov, "(Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan bunun ileriye doğru bir adım olacağına bizi çok ikna etti, tamamen samimi davrandı ve faydalı olmaya çalıştı. Kabul ettik, ama bunu teklif eden Ukraynalılar kendileri bundan memnun olmadıklarını söylediler. Görünüşe göre nükleer santralleri bombalama planları zaten vardı." diye konuştu.
Ermenistan ile Azerbaycan ilişkilerine yönelik de açıklamalarda bulunan Lavrov, 2020-2022 yıllarında Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan'ın çeşitli zirvelerde imzaladığı üçlü anlaşmaların sarkmış olmasından endişe duyduklarının altını çizdi.
Lavrov, ulaşım bağlantılarının yeniden başlatılması ile ilgili üçlü komisyonun artık fiilen toplanmadığını, Ermenistan'ın sınırların belirlenmesi ile ilgili çalışmayı öncelikle Azerbaycan ile yapması gerektiğini vurguladı.
Rusya ve İran'ın kapsamlı bir devletlerarası anlaşmaya ilişkin çalışmaları çok yakın gelecekte tamamlayacağı bilgisini paylaşan Lavrov, "Bu, yeni İran yönetimiyle ilişkilerimizde sembolik bir adım olacak." şeklinde konuştu.
ABD’nin Asya-Pasifik politikalarına da değinen Lavrov, daha önce yasaklanmış kara konuşlu kısa ve orta menzilli füze sistemlerinin Danimarka'da ortaya çıktığına ve Filipinler'de de ortaya çıkmaya devam ettiğine dikkati çekti.
Lavrov, ABD’nin artık başta Asya'nın güneydoğu, doğu ve kuzeyindeki eylemlerini yoğunlaştırdığına işaret ederek, "Fakat onlar bizden farklı davranıyorlar. ASEAN üyeleri tarafından oluşturulan kurallara saygı duymuyorlar. Bütün bunlar, Çin'i kontrol altına almak amacıyla yapılıyor." dedi.
