İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökce, İBB'ye yönelik operasyonun 3 amacı olduğunu belirtti.
Cumhuriyet'ten Çağdaş Bayraktar'ın sorularını yanıtlayan Gökce, "Operasyonun bir numaralı hedefi İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak halkın karşısına çıkmasını engellemek. İkinci amacı İmamoğlu’nun yakınlarını, çalışma arkadaşlarımızı ve bizleri tutuklayarak bu siyasi yolculuğu durdurmak. Üçüncü ve en önemli amacı da milli iradeyi gasp etmek" ifadelerini kullandı.
Buğra Gökce'nin sorulara verdiği yanıtlar şu şekilde:
"Gözaltına alınma sonrasından bugüne neler yaşadınız?
Birçok duyguyu bir arada yaşıyoruz. Elbette biraz acı ve hüzün var. Uzun yıllar kamu görevlisi olarak yerel yönetimlerde ülkemize hizmet ettim. TMMOB Şehir Plancıları Odası başkanlığı yaptım. Bu görevlerde her zaman titizlikle kamu hakkını koruyan, milletimizin tek kuruşunun bile üstüne titreyen bir insan olarak karşı karşıya kaldığımız ithamlar bir yönüyle büyük acı veriyor. Kıbrıs gazisi bir babanın evladıyım. Bizim aldığımız devlet terbiyesi de milletimize olan sadakat de sorgulanamaz. Bugün ne yazık ki çok kötü şekilde hazırlanmış, devlet ciddiyetine ve ülkemize yakışmayacak seviyede bir tablo ile karşı karşıyayız. Ancak aydınlık günlere olan inancımız sonsuz. Bu günler geçecek. Halkımızın hak ettiği çok güzel günlere kavuşacağız.
‘Millet mutlaka kazanır’
Siz içerideyken çok büyük protesto eylemleri yapıldı, takip edebildiniz mi, ne düşünüyorsunuz?
Milletimize ne kadar teşekkür etsek, miletimizle ne kadar gurur duysak az. Halkımız sokaklarda milli egemenliğe, demokratik hayata sahip çıktı, kendi iradesine ve sandığa sahip çıktı. Biliyorum ki bu yapılanlar halkımızın vicdanında asla karşılık bulmuyor, halkımız bunları ret ediyor, özgür ve adil bir gelecek istiyor. Bir millet özgürlük ve adalet isterse mutlaka kazanır. Milletimize şükran doluyum.
Operasyonun nasıl bir hedefi olduğunu düşünüyorsunuz?
Çok uzun süredir devam eden, aşama aşama bu noktaya getirilen bir operasyonla karşı karşıyayız. 2019’da 4 oy pusulasından 1’i iptal edildi. Yapılan seçimlerde Ekrem İmamoğlu’nu tasfiye etmek isteyenler tarihi bir yenilgi aldılar. Bu yenilgiden sonra da ne yazık ki sandığa saygı göstermediler. Operasyonun bir numaralı hedefi İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak halkın karşısına çıkmasını engellemek. İkinci amacı İmamoğlu’nun yakınlarını, çalışma arkadaşlarımızı ve bizleri tutuklayarak bu siyasi yolculuğu durdurmak. Üçüncü ve en önemli amacı da milli iradeyi gasp etmek. İnanıyorum ki 28 milyon vatandaşımızı aşan bir çoğunluk da imza vererek Türkiye’nin iradesinin ne olduğunu gösterecek.
İPA verileri iktidar yanlısı gazeteciler tarafından hedef alındı, sizce neden?
Veriler iki grup insanı rahatsız etti. Gerçekleri görmek istemeyenler ve halkın gerçekleri öğrenmesini istemeyenler. Akademik çalışmalarla gerçekleri gösterme dışında bir şey yapmadık. Gerçeğe ulaşmayı ve bu gerçek çerçevesinde hareket etmeyi düşünen bir zihniyet ile karşı karşıya değiliz. Tam aksine, gerçeğe düşman bir akıl var. Onlar için gerçekler ve tüm veriler kendi siyasi amaçlarına hizmet ediyorsa değerli. Yoksa hiçbir değeri yok.
Görev almadığı dönemle suçlandı
İPA Başkanı Buğra Gökce’nin, gerek Emniyet, gerek savcılık sorgusu sırasında yöneltilen ve İBB’de görev almadığı süreyi kapsayan kimi suçlamalar nedeniyle tutuklu olduğu soruşturma dosyasından anlaşılıyor.
Edinilen bilgiye göre Gökce’ye sorgu sırasında Kültür AŞ ve Medya AŞ tarafından kimi şirketlere yönelik para aktarımları soruldu. Gökce, bunların İBB’de görevde olmadığı süreçte gerçekleştiğini, dolayısıyla tarafına isnat ve iddia edilenlerin hukuken ve fiilen olası bulunmadığını ifade etti.
‘Mümkün değil’
Buna karşın yine ısrarla Gökce’nin İBB’de görevde olmadığı yıllara ilişkin kimi savlar sorulmaya devam edildi. Buğra Gökce’nin, görevde bulunduğu süre içinde kimi ihalelerin uygulanması ile ilgili herhangi bir denetleme sorumluluğu bulunmadığını da aktarmasına karşın kendisine benzer sorular yöneltilmeye devam etti.
Soruşturma dosyasına göre Gökce, bu sorular karşısında özetle şu ifadelere yer verdi: “İddia edilen tarihlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi genel sekreteri olarak görev yaptığım için İBB’de görev ve sorumluluğum bulunmadığı çok açık. Dolayısıyla bu alanda hakkımda bir suç isnat edilmesi mümkün değildir. İhalenin yüklenicisi ve alt yüklenici arasındaki ilişkiler de görev ve sorumluluk alanım dışında.”
Belediye görevlileri ile görüşme suçu
İPA Başkanı Buğra Gökce’ye, İmamoğlu başta olmak üzere kimi üst düzey belediye görevlilerinin telefon numaraları verilerek bunlarla niye görüştüğü de soruldu.
Gökce, bu sorulara kısaca şöyle yanıt verdi:
“Bu kayıtlarda görüştüğüm kişilerin hepsi belediyenin resmi görevlileridir. Görev ve yetki alanlarımızın zaman zaman çakıştığı, bilgi alıp vermemiz gereken kişilerdir. Genel sekreter yardımcısı olarak kendime bağlı daire başkanlarıyla da sık sık görüşmem görevimin gereği ve işlemlerimin aksamaması için temel şarttır. Daire başkanıyla da yaptığım görüşmeden daha doğal bir şey olamaz. Daire başkanıyla görüşmemem, görevimi ihlal etmem anlamına gelir.”
Buğra Gökce, kendisine yöneltilen suçlamaların 7’sinden 6’sında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görevde olmadığını söyledi. O bir suçlamanın ise kendisinin değil, ilgili komisyonun görev kapsamına girdiğini ve söz konusu edilen iştirak ve firmalarla hiçbir görüşmesi olmadığını ifade etmesine karşın savcılığın tutuklanmasını istediği ve mahkemenin bu isteme katıldığı soruşturma dosyasından anlaşılıyor."
