İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart Çarşamba sabah saatlerinde "yolsuzluk" ve "terör" soruşturmaları kapsamında gözaltına alınmasının ardından 23 Mart Pazar günü savcının tutuklama talebi istemiyle sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak Marmara (Silivri) Cezaevi'ne gönderildi.

Euronews Türkçe’ye konuşan İBB Başkanı'nın avukatı Fikret İlkiz, İmamoğlu hakkında 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında zaten tutuklama kararı verildiği için, savcılığın 'terör' soruşturması kapsamındaki tutuklama talebinin reddedildiğini aktardı.

Bu sırada İmamoğlu'nun tutuklandığı 23 Mart sabahı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayını belirlemek için planladığı ön seçimi gerçekleştirdi.

Şubat ayında alınan ön seçim kararında sadece CHP üyeleri katılım sağlayabiliyordu ancak İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasının ardından parti tarafından alınan kararla "dayanışma amacıyla" bütün yurttaşların oylamaya katılabileceği duyuruldu.

CHP'li Günaydın duyurdu: Tutuklamayı reddeden hakimin yetkisi düşürüldü CHP'li Günaydın duyurdu: Tutuklamayı reddeden hakimin yetkisi düşürüldü

Bu oylama neticesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 1,6 milyon CHP üyesinin sandığa gittiğini "dayanışma" oylarıyla birlikte ise Ekrem İmamoğlu'nun yaklaşık 15 milyon oy aldığını açıkladı.

Tutuklanması cumhurbaşkanlığı adaylığına engel mi?

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilen İmamoğlu'nun tutuklanmasına rağmen cumhurbaşkanı adayı olması ve seçilmesinin önünde şu an için bir engel bulunmuyor.

Anayasaya göre; cumhurbaşkanı adayı olabilmek ve seçilebilmek için üniversite mezunu olmuş, herhangi bir suçtan dolayı mahkum olmamış ve 40 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor.

İmamoğlu'nun tutuklanması, mevcut durumda adaylığına ve cumhurbaşkanı seçilmesine engel teşkil etmiyor. Çünkü İBB Başkanı hakkında şu ana kadar kesinleşmiş bir yargı kararı yok.

İmamoğlu'nun avukatı Fikret İlkiz Euronews Türkçe'ye verdiği demeçte, İBB Başkanı hakkındaki soruşturmalar kapsamında iddianame hazırlanarak davanın açılacağını beklediklerini ancak bunun ne kadar sürede gerçekleşebileceğini kestiremediklerini ifade etti.

İmamoğlu'nun hakkındaki soruşturmalar ve kendisine yöneltilen suçlamalardan herhangi birinden kesin hüküm giymesi ve siyasi yasak getirilmesi halinde adaylığı mümkün olmayacak.

İmamoğlu, her ne kadar ön seçimde aday olarak katılsa ve aday olarak seçilse de bu bir resmi adaylık statüsü taşımıyor.

Resmen adaylık için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim takvimini açıkladıktan sonra, CHP Meclis grubunun İmamoğlu'nu aday olarak göstermesi gerekiyor.

Bütün bu sürecin sonunda, adaylık için gerekli koşulları taşıması ve adaylık tarihinde kesin hüküm giymemiş olması şartıyla İmamoğlu resmi olarak CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olabilir.

İstanbul Üniversitesi'nin İmamoğlu'nun diplomasının iptaline ilişkin gerekçeli kararı ortaya çıktı

İstanbul Üniversitesi'nin diploma iptali adaylığa engel mi?

İstanbul Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan İBB Başkanı İmamoğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek amacıyla planladığı ön seçimlerde yer almak için 21 Şubat'ta adaylık başvurusunda bulunmuştu.

Anayasaya göre cumhurbaşkanı adayı olabilmek ve seçilebilmek için üniversite mezunu olma koşulunu da yerine getirmek gerekiyor.

İstanbul Üniversitesi, 18 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 mezunun diplomalarının 'yokluk' ve 'açık hata' gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verdi.

Ancak İstanbul Üniversitesi'nin diploma iptal kararı, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olmasının önünde engel değil.

İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi'nin diploma iptali kararına yönelik İdare Mahkemesi'ne itiraz etme kararı aldı.

İdare Mahkemesi'nin diplomanın iptali yönünde karar vermesi durumunda da İmamoğlu, bu kararı istinafa taşıyabilir.

Ancak istinafı takiben bu sürecin sonunda diploması iptal edilmesi halinde İmamoğlu, cumhurbaşkanı adayı olma yeterliliğini kaybedebilir.

İmamoğlu'nun hukuk ekibi, diploma iptali kararına karşı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) hak ihlali gerekçesiyle başvuru yapılacağını duyurdu.

Hukuki süreç yaşanırken seçim olur ve İmamoğlu da başvuruda bulunursa, son tahlilde aday yeterliliğine ilişkin son kararı YSK verecek. Ekrem İmamoğlu'nun hukuk ekibi 'usulsüz yatay geçiş' iddialarını belgelerle yalanladı

Diplomanın hikayesi

Ekrem İmamoğlu'nun 1988 ile 1990 yılları arasında okuduğu Kıbrıs'taki Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) İngilizce İşletme bölümünden, İstanbul Üniversitesi'ndeki (İÜ) aynı bölüme 1990 yılında yaptığı yatay geçişe ilişkin "usulsüzlük" iddiaları ortaya atılmıştı.

Bu iddialara ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talebi üzerine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Denetleme Kurulu, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve Ekrem İmamoğlu hakkında bir araştırma raporu hazırladı.

Raporda, Ekrem İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönem itibarıyla gerekli şartları taşıdığı belirtildi.

Ancak değerlendirmeler sonucunda İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nin yaptığı yatay geçiş geçiş kabul işlemlerinin YÖK kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediğine kanaat getirildi.

İmamoğlu'nun hukuk ekibinden ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer ise İmamoğlu’nun yatay geçişle ilgili üniversite tarafından ilan edilen şartları sağlayarak Eylül 1990'da İstanbul Üniversitesi’ne kabul edildiğini belirtti.

İmamoğlu'nun yatay geçişinden 14 ay sonra Kasım 1991'de YÖK, Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınmasının mümkün olmadığına dair bir karar aldı.

Bu süreçlerin ardından da İstanbul Üniversitesi, 18 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 mezunun diplomalarının 'yokluk' ve 'açık hata' gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verdi.

Kaynak: Haber Merkezi