Haber: Sibel Yazıcı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 yıl sonra ilk kez Mısır’a resmi bir ziyaret gerçekleştirmesi kopan bağları yeniden onarmak için bir adım olsa da asıl gündem Gazze’ydi… İki ülke arasında ekonomi, ikili ilişkiler ve özellikle savunma alanında işbirliği görüşmeleri sağlandı. Refah sınır kapısındaki krizin Mısır’ın da güvenliğini tehdit ettiğini belirten ORSAM Kuzey Afrika Araştırmaları Uzmanı Dr. Kaan Devecioğlu, “Bölgedeki tehditlere karşı Türkiye, İslam dünyasını güvenli bir şekilde bir araya getirmek için öncülük ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2013 yılından bu yana ilk kez Mısır'daydı. Ankara-Kahire hattında devam eden normalleşme sürecinde yeni bir aşamaya geçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada “Mısır ile güç birliği” yapacaklarının mesajını verdi. Sisi’nin de Nisan ayında Türkiye’ye yapacağı ziyaret ikili ilişkilerin yeni bir ivme kazanacağının göstergesi oldu.

“Bu ziyarette iki temel tema vardı; Birincisi Gazze’deki durum ve refah sınır kapısını tehdit etmesi, İkincisi bölgesel temalardır”

Elips Haber’e konuşan ORSAM Kuzey Afrika Araştırmaları Uzmanı Dr. Kaan Devecioğlu, tarihi olarak nitelendirilen ziyaretin Türkiye – Mısır ilişkileri açısından önemini anlattı:

 “İlişkiler darbe sonrasında diplomatik anlamda kopuktu. Ama ekonomik ve sosyo- kültürel bağlar olağan bir şekilde devam ediyordu. Hatta 5 milyar dolar üzerinde ticaret hacmi bulunuyordu. Normalleşme sonrasında tabi ticaret arttı 10 milyar doları buldu. Ticari ilişkiler bağlamında Cumhurbaşkanının ziyareti sonrasında 15 milyar bir ticaret hedefi var. Vizelerin kalkmasıyla turizm canlandı. Bu ziyarette iki temel tema vardı. Birincisi Gazze’deki durum ve refah sınır kapısını tehdit etmesi. İkincisi bölgesel temalar; Libya, Doğu Akdeniz, Afrika Boynuzu tarafında Sudan’daki iç çatışma, Etiyopya-Somali’deki gerginlik… Türkiye ve Mısır’ın bu bölgede ortak çıkarları bulunuyor.”

“Ziyaretlerin bölgedeki normalleşmeye katkısı olduğunu söyleyebiliriz”

Erdoğan-Sisi görüşmesi, Türkiye-Mısır ilişkilerinin geleceğinin ve hangi alanlarda derinleştirileceğinin belirlenmesi açısından önem taşıyor. Diğer bölgesel gelişmeler kapsamında Libya ve Doğu Akdeniz de liderlerin öncelikli gündeminde yer aldı.

İran'ın 9'uncu Cumhurbaşkanı seçilen Mesud Pezeşkiyan kimdir? İran'ın 9'uncu Cumhurbaşkanı seçilen Mesud Pezeşkiyan kimdir?

Devecioğlu, “ Bildiğiniz gibi Libya ikiye ayrılmış durumda. Türkiye BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat hükümetiyle, Trablus hükümetiyle yakın ilişkiler geliştiriyor. Ancak diğer taraftan Doğu tarafındaki yani Hafter'in kontrolündeki bölgedeki aktörlerle de ilişki geliştiriyor. Türkiye'nin Bingazi konsolosluğunu açması gündemde bildiğiniz üzere. Ayrıca yine Doğu tarafındaki Libya Temsilciler Meclisi Başkan’ı Akile Salih'le yakın ilişki geliştiriyor. Akile Salih, Mısır'la stratejik yakınlık seviyesinde ilişkileri bulunuyor. Yani son yıllarda Türkiye'nin de Akile Salih'in de Türkiye'yi ziyaretleriyle aslında bölgedeki normalleşmeye katkısı olduğunu söyleyebiliriz.” açıklamasında bulundu.

“Mısır o bahsettiğimiz güvenlik ekipmanları gerekse ticari noktada kurulacak ilişkiler bağlamında deniz yetki anlaşmasını bir pazarlık konusu olarak kullanacak”

Ziyarette ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarına odaklanan Mısır, Türkiye’nin savunma sanayi ürünlerine de ilgi gösteriyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yaptığı bir açıklamada, insansız hava araçları konusunda Mısır’ın ilgisi olduğunu kaydetmiş ve Türkiye’nin bu satışa sıcak baktığı mesajını vermişti.

Ziyaretin İsrail’in Refah kentine saldırı başlattığı bir döneme denk gelmesinin Mısır açısından hassasiyetin daha da artmasına neden oldu.

Mısır’ın güvenliğini tehdit eden bir durumun olduğunu dile getiren Devecioğlu, “Mısır, bu anlamda güvenlik ekipmanlarına ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de bu güvenlik ekipmanları konusunda ciddi yol kat etti. Ve uluslararası alanda gerek Rusya-Ukrayna krizi gerek Sahel’deki ülkelere Türkiye’den güvenlik ekipmanları ihracatı, Nijerya veya Afrika Boynuzu ülkeleri, Azerbaycan’a gerçekleştirdiği insansız hava araçlarıyla Türkiye’nin savunma alanında kendisini kanıtladığını gördük. Bu anlamda Mısır’da ilgileniyor. Gazze’deki durumun ulusal güvenliği tehdit ettiğini görüyor. Ve bu anlamda da bir ihtiyaç var. Türkiye’nin de Mısır’dan beklentileri var. Libya konusu ve özellikle Doğu Akdeniz bağlamında deniz yetki alanları anlaşmasının gerçekleşmesi konusunda Türkiye’nin bir talebi bulunuyor. Fakat Mısır o bahsettiğimiz güvenlik ekipmanları gerekse ticari noktada kurulacak ilişkiler bağlamında deniz yetki anlaşmasını bir pazarlık konusu olarak kullanacak.”

“Türkiye'de İslam dünyasında birliğin ve network alanının güvenilir olması açısından öncülük ediyor”

Türkiye’nin bölgesel aktörlerle normalleşme konusunda attığı adımların önemli olduğunu vurgulayan Devecioğlu, “Bildiğiniz üzere Türkiye'ye İran devlet başkanı geldi ve pek çok anlaşma imzalandı. Yine Suudi Arabistan'la, Birleşik Arap Emirlikleri'yle öyle. Şimdi bu aktörlerle hem Afrika boyunca hem Libya hem Gazze konularında ortaklıklar mevcut. Yani bugün mesela İsrail neden güçlü, bu gücünü nasıl konsolide ediyor diye düşündüğümüzde; network alan yani uluslararası siyasetteki bağlantılarını batılı aktörlerle kurduğu bağlantıların güçlü olmasına dayanıyor. Fakat İslam ülkelerinde güven temelindeki ilişkilerin kurulması bir eksiklikti. Türkiye'de İslam dünyasında bu birliğin, bu network alanının güvenilir olması açısından öncülük ediyor. Bölgesel sorunlar ciddi anlamda derinleşmiş durumda bölgede. Bu hem Mısır'ı hem Türkiye'yi hem Birleşik Arap Emirlikleri'ni hem Suudi Arabistan'ı hem de İran'ı derinden etkiliyor. Dolayısıyla bu angajmanların kurulması gerekiyor ve ortak çıkar temelinde bu ülkelerin bir araya gelmesi gerekiyor” dedi.

Kaynak: Sibel Yazıcı