Türkiye'de ekonomik kriz nedeniyle en çok etkilenen sektörlerin başında gelen ilaç sektöründeki kriz derinleşiyor. Bazı yabancı ilaç firmaları, ürünlerini Türkiye pazarından çekmeye başladı. Bu çekilen ilaçlar arasında Epilepsi, Parkinson ve Migren gibi hayati önem taşıyan tedaviler de bulunuyor. Son olarak Novartis firması, koah, epilepsi, alzheimer, migren ve göz hastalarının kullandığı 14 kritik ilacın satışını kur nedenini gerekçe göstererek durdurma yoluna gitti.

Bazı ilaç firmaları Türkiye pazarından tamamen çekildi

Yıllık olarak şubat ayında güncellenen ilaç fiyatları, bu sefer reel kur ile Euro kuru arasındaki makasın açılmasıyla sıkıntılı bir hal aldı. En son 16 Aralık'ta ilaçlara yapılan yüzde 25'lik zam, kurun 14 lira seviyesinden 17 lira 55 kuruşa yükselmesine neden oldu. Bu zamlar, yabancı firmaların bazı ilaçlarını Türkiye pazarından tamamen çekmelerine yol açtı.

Piyasadan çekilen bu ilaçların eş değerleri bulunmuyor

Piyasadan çekilen bu ilaçlar hayati önem taşırken hastalar için sıkıntılı bir hal almaya başlıyor. Bu durum, hastaların tedaviye erişiminde sıkıntılara yol açabilir, çünkü çekilen ilaçların eş değerlerinin bulunmaması problemi daha da derinleştiriyor.

TESK'ten 'yabancı tabela' uyarısı TESK'ten 'yabancı tabela' uyarısı

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, Türkiye’de yaşanan ilaç krizine ilişkin Elips Haber’e açıklamalarda bulundu.

İsviçre kökenli ilaç firması da Türkiye’den çekilmişti

Daha önce, İsviçre kökenli çok uluslu bir ilaç firmasının Ağustos 2023 tarihi itibariyle organ nakli hastalarında kullanılan ilacını artık Türkiye’ye getirmeyeceğini ilan ettiğini hatırlatan TEİS Başkanı Saydan, “Yine İsviçre kökenli ikinci bir ilaç firması, göz damlası, göz tansiyonu, astım koah, epilepsi, migren, Alzheimer gibi önemli hastalıklarda kullanılan ilaçlarını Türkiye’ye getirmeyeceğini ilan ederek, Aralık 2023 tarihi itibariyle bu ilaçlarla ilgili Türkiye’deki satışını sona erdirdiğini duyurdu” dedi.

“Tedaviye yeni verilen ilaçlar Türkiye’ye getirilmiyor”

İlaç firmalarının birer birer Türkiye’den çekildiğini vurgulayan Saydan, “İlaç firmaları ticari kuruluşlar olup kazanmadıkları hiçbir ürünü ne ithal ederler ne de üretirler. Tüm ilaçların bulunabilir olması için fiyatlandırma konusunda yaşanan sorun bir an önce giderilmeli” diye konuştu. Bakanlıkça ilaç fiyatlandırmasında belirlenen Euro kurun bugün hala reel kurun ancak yüzde 50’sine erişebilmiş durumda olduğuna dikkat çeken Saydan, “Bu ekonomik gerçekler maalesef tüm sektöre ekonomik bir yük getirmektedir. Netice olarak birçok ilaç bulunmamaya ve ‘yok’ta olmaya devam etmekte, ithal edilen ürünler ithal edilmemekte, yeni çıkan, tedaviye yeni verilen ilaçlar ülkemize getirilmemektedir” ifadelerini kullandı.

“Özellikle ithal ilaçlarda ciddi sorun yaşanmaktadır”

“Ülkemizde ilaç fiyatlandırması 2004 yılından bu yana Euro kuruna bağlanmış olup 2009 yılında yapılan değişiklikle Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk lirası cinsinden bir Euro değeri; bir önceki yılın Resmi Gazete'de ilan edilen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın günlük Euro satış kuru gerçekleşmeleri esas alınarak hesaplanacak olan yıllık ortalama Euro değerinin yüzde 60 olarak belirlenen uyarlama katsayısı ile çarpılması suretiyle belirlenmektedir” ifadelerini kullanan Saydan sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bu düzenlemeye istinaden bugün için uygulanmakta olan Euro kuru 17,54 TL olarak belirlenmiş olup reel Euro kuru olan 32 TL’nin yarısı kadar olan bu fiyatlandırma sistemi ilaçların piyasada bulunurluğuna olumsuz etki etmektedir. Özellikle ithal ilaçlarda ciddi sorun yaşanmaktadır. Bu sorunları aşmak için de bulabildiğimiz kadarıyla yerli üretilen eşdeğer ilaçları hastalarımıza sunuyoruz ancak bu alanda da maalesef sıkıntılar yaşıyoruz”

“Ülke ekonomisine ekonomik külfet getirmektedir”

TEİS olarak ilacın daima desteklenmesi gerektiğini vurguladıklarını kaydeden Saydan, “İlaçların yerli ya da ithal olsun bulunabilir olması gerektiğini belirttik. Ekonomik gerçeklikten uzak fiyat düzenlemeleri yüzünden üretimden vazgeçilen her ilaç için bulunabilir ve ulaşılabilir olmasının tekrar sağlanmasını savunduk. Zira normal yoldan ithal edilmeyen bir ilaç özel yollardan ithal edildiğinde ülke ekonomisine ekstra bir külfet getirmektedir” şeklinde konuştu.

Yerli ilaç üretimi ve çeşitliliği artırılmalı”

“Diğer yandan hammadde, ambalaj ve diğer girdilerin de dövize endeksli olması yerli üreticilerimizi de olumsuz etkilemektedir” diyen Saydan sözlerini şöyle tamamladı;

“Yerli ilacın tercih edilmesinin arttırılması için biz eczacıların tüm çaba ve gayretlerimizin yanı sıra sağlık otoritemiz olan Bakanlığımızın da eşdeğer ilaçlar konusunda desteğini bekliyoruz. Çünkü hastayı iyileştiren; ilaçların ticari ismi değil, etken maddesidir ve biz eczane eczacıları olarak biyoeşdeğer olarak piyasaya sürülen ilaçların ülkemizde en iyi kontrol edilen ürün olduğunu ve yerli ilacın desteklenmesi için yetkililerin söylemden eyleme geçmesini, gereken özeni ve çabayı artık göstermesi gerektiğini kamuoyunun bilgisine bir kez daha sunmak istiyoruz”

Kaynak: Sümeyye Aksu