Özel Haber: Deniz Dalgıç
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sıkıntılı küresel finansal koşullara rağmen 2023 yılında yüzde 4,5 civarında bir büyüme beklendiğini ifade ederek "Attığımız adımlar Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri olumlu etkilemeye başlamıştır. Ülkemizin risk primi 700'den 400 baz civarına gerilemiştir" dedi. Parasal sıkılaşmada sona gelindiğini belirten Şimşek, "Yakınız. 2024'ün ikinci yarısından itibaren bir gevşeme olasılığı artmıştır" diye konuştu. Ekonomist Nesrin Nas, söz konusu büyüme tahminine ilişkin, “Bunu şununla beraber okumak lazım. Bir taraftan tüketici kredilerine çok ciddi bir şekilde engel var. Mevcut bankacılık kaynaklarının yeniden işletmelere, belli şirketlere tahsis edilerek ve bir anlamda kredi büyümesinin sağlanacağı söylemiş oluyor. Yüzde 4,5 bir büyüme gerçekleştirilebilir mi? Bundan çok emin değilim ama yüzde 3 ila 4 arasında bir büyüme söz konusu olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Nas, Türkiye'nin kredi risk priminin 700’den 400 baz puana gerilediğini belirterek, “Yeni atanan yönetim, Türkiye’nin yeniden Ortodoks politikalarına döneceğini ima etti. Ama henüz ortada bir program yok. Merkez Bankası'nın her ay ufak ufak bir faiz artırımı yaptığını, ‘Makro ihtiyati tedbirleri basitleştirmeye, sadeleştirmeye çalışacağız’ açıklaması yaptığını biliyoruz. Enflasyon beklentileri biraz daha gerçekçi bir düzeye getirildi. Bunlara bakarak ekonominin başında daha rasyonel bir yönetim var diye gösteriliyor. Ancak henüz Türkiye'ye borsa dışında bir sermaye akımı geleceğine dair çok fazla işaret yok” diye konuştu.
“Yüzde 3 ila 4 arasında bir büyüme bekliyorum”
Ekonomist Nesrin Nas Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı büyüme tahmini ELİPS HABER’e değerlendirdi.
Küresel finansal sıkıntılara rağmen yüzde 4,5 civarında büyüme beklendiğini söyleyen Şimşek’in açıklamalarını yorumlayan Nas, “Bunu şununla beraber okumak lazım. Bir taraftan tüketici kredilerine çok ciddi bir şekilde engel var. Mevcut bankacılık kaynaklarının yeniden işletmelere, belli şirketlere tahsis edilerek ve bir anlamda kredi büyümesinin sağlanacağı söylemiş oluyor. Yüzde 4,5 bir büyüme gerçekleştirilebilir mi? Bundan çok emin değilim ama yüzde 3 ila 4 arasında bir büyüme söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye'ye borsa dışında bir sermaye akımı geleceğine dair çok fazla işaret yok”
Nas, Türkiye'nin kredi risk priminin (CDS) 700’den 400 baz civarına gerilemesine değinerek, “Çünkü yeni atanan yönetim, Türkiye’nin yeniden Ortodoks politikalarına döneceğini bir şekilde ima etti. Ama henüz ortada bir program yok. Merkez Bankası'nın her ay ufak ufak bir faiz artırımı yaptığını, ‘Makro ihtiyati tedbirleri basitleştirmeye, sadeleştirmeye çalışacağız’ açıklaması yaptığını biliyoruz. Enflasyon beklentileri biraz daha gerçekçi bir düzeye getirildi. Bunlara bakarak ekonominin başında daha rasyonel bir yönetim var diye gösteriliyor. Ancak henüz Türkiye'ye borsa dışında bir sermaye akımı geleceğine dair çok fazla işaret yok” dedi. Türkiye’nin yerel seçim süreceğine girdiğine işaret eden Nas, “Batılılar da biliyorlar ki Türkiye'de bir yerel seçimler var ve mevcut iktidarın önceliği her zaman olduğu gibi seçimleri kazanmak olmuştur. Seçimleri kazanmak için bir şekilde ekonomik büyümenin gazına basılacaktır. Mevcut kaynaklara baktığınızda da bunun kredi büyümesiyle olacağını o nedenle belli bir yerden sonra Merkez Bankası’nın ve Mehmet Şimşek'in o realist politikaları özellikle yılbaşından sonra yerel seçimlere kadar çok fazla uygulayamayacağı söylenebilir” diye konuştu.
“Yeniden swap piyasasının açılması, tahvil piyasasının canlandırılması gerekiyor”
Nas, parasal sıkılaşma sürecinde sona gelinmesine ilişkin, “Dünya ekonomisiyle ilgili enflasyon rakamları açıklandıkça hedefledikleri yüzde 2-3’lük orana yaklaşıldığını görüyoruz. Henüz oraya gelinmedi ama onlar da öncelikli olarak kendi ekonomilerinin resesyona girmesini ve işsizliğin artmasını önlemek için büyük bir ihtimalle önümüzdeki yıldan itibaren faiz artışlarına ara vereceklerdir. Mehmet Şimşek bunu kastediyor” açıklamasında bulundu. Faiz artışlarına ara verilmesi durumunda olacakları sıralayan Nas, sözlerini şöyle tamamladı:
“Faiz artışlarına ara verilirse global piyasalarda var olan fonlar daha yüksek faizlerle gelir elde edebilecekleri ama aynı zamanda öngörülebilir olan piyasalara doğru akarlar. Tabii şu anda Türkiye'nin bununla ilgili yapması gereken önemli bazı şeyler var. Türkiye şu anda borsası dışında başka bir bu tür sermayeyi çekecek bir piyasası yok. Onun için yeniden swap piyasasının açılması, tahvil piyasasının canlandırılması gerekiyor. Tabii bütün bunlar için hem eylül ayında açıklanacağı söylenen Orta Vadeli Program hem de seçim sonuçları beklenecektir.”