Gazete Duvar'dan Ceren Bayar'ın haberine göre; Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu yaptığı konuşmada "Halkçılık maskesinin arkasından Avrupa başkentlerinde halkın paralarıyla keyif çatan, gösteriş müptelası bir elitizim çıktı" sözlerine CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'dan yanıt gelmesi üzerine Ankara'da yeni bir tartışma başladı.
“Seni saray züppesi seni!”
Özkan'ın "Seni gidi züppe seni! Sarayda otur, tahta kurul, dolarlar, milyarlar oyuncağın olsun, israflık, müsriflik yoldaşın, zenginler senin arkadaşın bize mi diyorsun 'gösteriş müptelası' diye? 13 uçak sende. Lüks hayat sende. Konvoylar dolusu otomobil yurt içinde yurt dışında sende. 22 yılda milleti fakir fukara koyup zenginlerin partisi olmak sende. Fakirle fukarayla dalga geçen partili sende. Dolar milyarderleri sende. Zindanlar bizim, saraylar senin, gösterişli olan biz öyle mi? Kıskandın mı? Seni sarayın züppesi seni!" ifadelerine iktidar kanadından sert tepki geldi.
“Soruşturma başlatıldı”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Aziz milletimizin oylarıyla seçilen, ülkemize ve milletimize hizmet etmek için gece gündüz demeden çalışan Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hadsiz ve çirkin ifadeler asla kabul edilemez. Milletvekilliği kimliğini taşıyan bir kişinin milletin değerlerini hiçe sayan, terbiyesiz ve ahlak dışı sözlerini şiddetle kınıyorum" dedi ve Özkan hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Ömer Çelik'ten açıklama
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: "Bu üslupla konuşan kişi, Türk siyasi hayatında ömür boyu bu sıfatlarla anılmaya talip olmuştur. Bu CHP milletvekilinin, Cumhurbaşkanı'mıza dönük çirkin üslubunun, Hollandalı Türk ve İslam düşmanı, faşist Geert Wilders ile aynı dalga boyunda olması, bizim değil, CHP'nin sorunudur."
Erdoğan'dan tazminat davası
Cumhurbaşkanı Erdoğan da sosyal medyadaki ifadeleri nedeniyle CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan hakkında 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
MHP: Saklanma konuş Özgür
Özkan'ın sözlerine MHP'den de tepki geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e seslendi ve şu ifadeleri kullandı: “Devletin başına, cumhurun başkanına züppe diyen ağız karanlık ağızdır, hasım güçlerin ambargosu altındadır, Türkiye’ye ve Türk milletine hakaret etmiştir…Lanetliyorum…(Özgür, sen ne diyorsun? Susma, sinme, saklanma, konuş Özgür!)”
Özkan'ın sözleri CHP'de nasıl karşılandı?
Özkan'ın sözleri CHP içinde de tartışıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugüne kadarki tutumuyla ve sözleriyle her tür karşılığı hak ettiğini ifade eden bir CHP yöneticisi, “Asıl kin ve öfke dilini kullanan o. O bundan besleniyor. Kutuplaşmayı yaratmaktan çok memnun ve bunu bilerek yapıyor. Siyasetini buradan kuruyor. Böylelikle Türkiye'nin asıl sorunlarının tartışılmamasını sağlamayı amaçlıyor” dedi.
Cumhurbaşkanının bu yöntem ve tarzına karşın CHP'li siyasetçilerin daha dikkatli olması gerektiğini de ekleyen CHP yöneticisi, “Siyasette temiz dilden uzaklaşmamamız gerekiyor. Çünkü bu gibi tartışmaların değil Türkiye'nin temel sorunlarının ön plana çıkmasını sağlamamız lazım” diye konuştu.
Bir başka CHP'li kurmay da Cumhurbaşkanı'nın 'hakaret dolu' bir dili yıllardır kullandığını ifade ederek “Bu dile aynı üslupla cevap vermek CHP'ye zarar verir” değerlendirmesini yaptı.
“AKP'ye fayda sağlayacak sözler”
Tuncay Özkan'ın bilerek ya da bilmeyerek AK Parti'ye fayda sağlayacak sözleri sarf ettiğini dile getiren CHP yöneticisi, “Neredeyse 'bir AK Parti oyunu' olarak yorumlanabilecek sözler kurdu. Hiç istemediğimiz bir tartışmanın içine sürüklenmek istendik. Ama bu tartışmaya girmeyeceğiz. Önceliklerimiz başka” dedi.
“Önce cumhurbaşkanının hakaretlerini eleştirmek gerek”
CHP'li bir başka yönetici de Özkan'ın sözlerini değerlendirmeden önce Erdoğan'ın sözlerini hatırlamak gerektiğini söyledi ve “Erdoğan'ın sarf ettiği onca küfür, hakaret varken Tuncay Özkan'ın sözlerini tartışmak abesle iştigal. 'Cumhurbaşkanı'na bu sözler edilemez' diyenlerin Cumhurbaşkanı'nın dili hakkında da birkaç söz söylemesi gerekir” diye konuştu.
“Herkes aynı sorumlulukta olmalı”
Siyasette temiz bir dilin egemen olması gerektiğini ifade eden yönetici “Kapılarımızı açtığımız, CHP'yle yeni tanışan ya da tanışmaya aday toplumun farklı kesimlerine, ülkeyi saygıyla ve yetkinlikle yönetmeye aday olduğumuzu doğru bir dille anlatmamız gerekiyor. Hepimiz bir konuşma yapmadan önce partiye zarar verir mi diye 500 kez düşünüyoruz, herkesin bu sorumlulukta olması gerekir” dedi.
“Özkan'ın sözleri kişisel hukuku ilgilendirir”
CHP'li yönetici, Özkan'a açılan davaya ve hakkında başlatılan soruşturmaya dair de “Sözleri Ceza Kanunu çerçevesinde değerlendirilemez. Hakaret değil. İfadeleri hakkında daha evvel verilmiş mahkeme kararları var. Ancak karşılıklı tazminat olabilir ki bu da kişisel hukuku ilgilendirir” değerlendirmesini yaptı.
“Parti içi disiplin sürecine gerek yok”
“CHP'nin Özkan hakkında disiplin süreci işletmesi gerekir mi” sorusunu yönelttiğimiz CHP'li yöneticiler bunun gerekli olmadığını düşündüklerini söyleyerek yanıt verdi.
Bir yönetici, “Benzer ifadeleri geçmişte yargı bile suç saymamış. Ama gene de hukuken kendi aralarında hesaplaşırlar. Parti içinde bir disiplin sürecine gerek yok” dedi.
“Yargının suç saymadığını CHP neden suç saysın?”
Parti içi disiplin süreçlerinin işletilmesine gerek olmadığını ifade eden bir başka CHP kurmayı da “Bizi sürüklemek istedikleri yere gitmemeli, tartışmayı büyütmemeliyiz. Kaldı ki yargının suç saymadığını CHP neden suç saysın?” ifadelerini kullandı.
Disiplin süreci işlerse ne olacak?
Özkan'ın disipline sevk edilmesi için CHP Merkez Yürütme Kurulu'nun konuyu, belirlediği ceza istemiyle (kınama, uyarı, geçici çıkarma, ihraç) Parti Meclisi'ne taşıması gerekiyor. Özkan, Parti Meclisi'nin de onay vermesi halinde Disiplin Kurulu'na sevk edilebiliyor.
“Suç tanımı yok”
Parti kaynaklarının bir kısmının yorumuna göre CHP tüzüğünde Özkan'ın sözlerinin karşılığı olan bir suç tanımı yok.
Son söz MYK ve PM'nin
Bazı partililerse MYK'nin siyasi bir karar vereceğini, bir süreç işletilmesi yönünde karar alınırsa tüzükte, 'Partide aldıkları görev ve sorumlulukla ve üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmak', parti yararlarını zedeleyici yayın ve propaganda yapmak' gibi parti suçu tanımları bulunduğunu ifade ediyor.
