DEM Parti'nin 31 Mart yerel seçimleri sonrası ilk grup toplantısı yapıldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "31 Mart’ta DEM Parti’nin seçim stratejisi kazanmıştır. DEM Parti Türkiye’nin yönünü belirlemiştir. DEM Parti sadece kayyımların yönünü belirlemedi" dedi.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarının 52. yılı için mesaj veren Hatimoğulları, "Onları bir kez daha anıyorum. Biz onları hiçbir zaman unutmadık ama onların kalemini kıranlar, onları darağacında sallandıranlar tarihin çöp sepetinde oldukları için insanlık tarihi onları hiçbir zaman hatırlamayacak" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, şöyle konuştu:
“Türkiye halkları AKP MHP kuşatmasını bu seçimlerde kırmış iktidarın alanını daraltmıştır. Türkiye halklarının verdiği her bir oy yoksulluk istemiyoruz anlamındaydı. Ayrışma istemiyoruz anlamındaydı. Yaşam tarzlarımıza müdahale etmenizden bıktık ey AKP anlamındaydı.
31 Mart’ta DEM Partisi’nin seçim stratejisi kazanmıştır. DEM Parti Türkiye’nin yönünü belirlemiştir. DEM Parti sadece kayyımların yönünü belirlemedi. Sadece kazandığımız belediyelere yenilerini eklemedik bizler aynı zamanda belediyede iradesine sahip çıkan darbeyle elimizden alınmak istenen Van seçimlerinde seferber olan halkımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz."
Yeni dönemde DEM Partisi'nin daha ağır görev ve sorumluluklarının olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Önümüzdeki dönem demokratik mücadelenin ortaklığını hep birlikte kurmak, demokratik mücadele ittifakını hep birlikte genişletmek gibi bir görev ve sorumluluğumuzun olduğunun farkındayız" diye konuştu.
"AKP 'bu seçimden zaferle çıktık' diyebilir mi?"
Hatimoğulları, seçimlerde taşımalı seçmenlere ilişkin bir listeyi paylaşarak, "Kayyım seçmen gönderen AKP ve MHP iktidarının kayyım seçmenle elimizden aldığı belediyeler. Batman Gercüş 295 taşımalı seçmen var, biz 54 oyla kaybetmişiz burayı. Şırnak Merkez 8 bin 287 kayyım seçmen var, biz 2 bin 507 oyla kaybetmişiz... Kürdistanda az farkla kaybettiğimiz kimi belediyeler yada seçmeni az olan beldelerde ve belediyelerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan bir anlayışla AKP buralara seçmen kaydırdı. AKP 'bu seçimden zaferle çıktık' diyebilir mi, diyemez" ifadelerini kullandı.
"Kobane Davası ertelenebilir"
Ankara'da yarın görülecek Kobane Davası'na ilişkin de Hatimoğulları, ''Aldığımız duyumlara göre karar verilmeyecek ve ertelenme ihtimali var. Demokratik siyasetin tasviyesini hedeflemiştir Kobane Kumpas davası. Demokratik mücadeleyi engellemek istemiştir Kobane Kumpas davası. Yargılanan arkadaşlarımız için kimler gelip ifade vermeye kalkıştıysa o ifadeleri yalan olduğu için yüzlerine gözlerine bulaştırmıştır" diyerek yargılananların tahliye edilmesi çağrısında bulundu.
"Filistin sorununu ve Kürt sorununu çözelim"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını değerlendirirken, "Buradan bütün bölge halklarına ve kürt halkına sesleniyoruz: Gelin Filistin sorununu ve Kürt sorununu çözelim. Özellikle Türkiye halkları için bu kadar kazan kaynayan bir bölgede bu kadar çetrefilli bir siyasal süreçten geçilen bir dönemde Kürt sorununu çözmüş olan bir Türkiye’nin halklarının ve toplumunun çok daha güçlü çok daha dayanışmacı mesaj verebileceğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Bu kaos ve karmaşa içerisinde diyoruz ki tek çözüm haklarının birlikte kuracağı ittifaktır" görüşünü dile getirdi.
"DEM Parti olarak kendi komisyonlarımızı kurduk"
Yeni anayasa tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, "Yeni anayasa tartışması devam ediyor. Meclis Başkanı sayın Numan Kurtulmuş, Parlamento'da grubu bulunan siyasi partilere ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye'nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. 12 Eylül'den kalma, askeri cuntanın anayasasının bu topraklara cevap olamayacağını, böyle bir otoriter rejimin ürünü olan anayasanın ülkeyi demokratikleştirmeyeceğini hepimiz gayet biliyoruz" dedi.
Türkiye'nin çok acil gündemleri olduğunu kaydeden Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Demokratik bir anayasa yapım süreci ile ilgili DEM Parti olarak kendi komisyonlarımızı kurduk. Anayasa en geniş yelpazede bir toplumsal mutabakat metni olduğu için Türkiye'de bulunan bütün demokrasi güçleriyle, tabana yayılmış bir demokratik anayasa tartışma sürecine ihtiyacımız olduğunun farkındayız."
"Özellikle açlık, yoksulluk, işsizlik... Özgürlük düşmanı bir atmosfer var. Böylesi bir atmosferde anayasa tartışmalarının bütün bu sorunların üzerini örtmemesi gerekiyor. Fakat elbette ki demokratik anayasa ihtiyacının altını çizerek söylüyorum. Bugüne kadar hep müzakere ve diyalog partisi olarak çağrılarımızı, Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi konusunda bir az önce bahsini ettiğim, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi dahil, elbette ki bir demokratik anayasa yapım sürecinde çözüme kavuşturulabileceğini biliyoruz.
"Harun diye yola çıktılar ama Karun oldular"
İşçi ve emekçilerin ekonomik krizden derin bir biçimde etkilendiğini dile getiren Hatimoğulları, "Bunlar Harun diye yola çıktılar ama Karun oldular. İşçinin emekçinin emeklinin yoksulun boğazından çalarak sermayedarın yandaşın cebine koydukları her kuruş para onlara haram olsun zehir zıkkım olsun" dedi."