Kayseri'de emekli memur Tuncay Tarhan, kendisini telefonla arayan kişinin dolandırıcı olduğunun farkına vararak konuşmayı noktaladı. Onaylamadığı halde hesabından para çekildiğini gören Tarhan, durumu bankanın müşteri hizmetlerine açıklayarak gereken tedbirlerin alınmasını istedi. Banka yetkilileriyle görüşmesinin ardından dolandırıcılarca başka bir hesaba transfer yapılan 30 bin lirasının çekildiğini öğrenen Tarhan, hukuki mücadele başlattı. Bilirkişi raporunda Tarhan'ın herhangi bir onay vermemesine ve paranın çekildiğinin belirtilmesine rağmen tüketici mahkemesi, zararın yarı yarıya karşılanmasını kararlaştırdı. Tarhan, bu karar sonrası davayı Bölge Adliye Mahkemesine taşıdı.

"Sorumluluk bankadadır"

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Şahin, Tarhan'ın onaylamadığı halde 30 bin lira dolandırıldığını belirterek, bu tip olaylarda güven tahsis etmesi gereken tarafın banka olduğunu ifade etti. Bankaların dolandırıcılık olaylarına karşı tüm tedbirleri alması gerektiğinin altını çizen Şahin, "Müşteri ya da tüketicinin güven tesis etme gibi bir zorunluluğu yoktur. Korunmaya ihtiyacı olan tüketici, koruması gereken sistemin sahipleridir. Bankacılık Kanunu'nun 76. maddesi 'Tüketicinin her türlü sorunu, müşterinin bütün sorun ve sorularıyla alakalı çözüm mercii ve bunlara cevap vermesi gereken bankadır' der. Bankaya sorumluluk başta verilmiştir" açıklamasında bulundu.

"Olaydan banka sorumlu"

Şahin, vatandaşın herhangi bir işlem yapmamasına rağmen 30 bin lira zarara uğradığını ifade ederek, şunları dile getirdi:

"Bir tüketicinin bir kamu bankasındaki üstelik ek hesap dediğimiz hesabından kendisinin haberi olmadan limiti artırılarak para çekiliyor. Üstelik kendisine bir şifre, bir onay kodu gönderilmemesine rağmen çekiliyor. Daha sonra banka uyarılıyor, 'iptal edin bunu' deniyor. Bankanın iptal etme yetkisi var. Bankalar arası işlemde bu tarz uygunsuz işlemlerde hemen müdahale etme şansı var. İki tarafa da bloke koyabiliyorlar. Bunu koymadığı için banka zaten sorumlu."

"Zararı yüzde 100 bankanın karşılaması gerekir"

Bu zarardan tümüyle bankanın sorumlu olduğunu belirten Şahin, şunları söyledi:

"Tüketici Mahkemesi, 'tüketici, kendisine ait ve başkasının bilmesi mümkün olmayan şifre, parola bilgilerinin saklanması ve korunması yükümlülüğünün yerine getirmemesi sebebiyle yarı yarıya' diyor. Yani 'bankanın da sorumluluğu var' diyor. 'Hem banka sorumlu' diyor 'hem de tüketici sorumlu' diyor. Şimdi bilirkişi raporu da 'burada tüketicinin bir zafiyeti yok, sistemin zafiyeti var' diyor. Kanuna göre de Yargıtay içtihadına göre de yüzde 100 bankanın ödemesi gerekirken yarı yarıya bir adalet paylaşımı yapıyorlar. Suç bankadaysa, koruması gereken bankaysa ve olaydan bir dakika sonra banka uyarılıp 'aman ha bakın ben bu işlemi yapmıyorum, haberim de yok' denilmesine rağmen banka çözüm bulmamışsa ve bunu iptal etmemişse sorumluluk bankanındır. Zararı yüzde 100 bankanın karşılaması gerekir."

Bankayı bilgilendirmesine rağmen mağduriyet yaşadı

Müşteri Tuncay Tarhan, kendisinin telefonla arandığında dolandırıcı olduklarını karşı tarafa söylemesiyle konuşmayı sonlandırdıklarını ifade etti. Bankayı bilgilendirmesine rağmen mağdur olduğunu söyleyen Tarhan, şunları ifade etti:

"Bize hiç tanımadığımız birinden bir telefon geldi ve hesabımdan 3 adet 100 kontör çekildiği söylendi. Ben dolandırıcı olduklarını söyleyince telefon kapandı. Bu sırada ekranda 3 mesaj gördük, 'Hesabınızdan 10 bin TL çekilmiştir', 'Hesabınız 20 bin TL'ye yükseltilmiştir' ve '20 bin TL çekilmiştir.' 3 dakika gibi kısa bir sürede bu işlem yapıldı. Ben müşteri hizmetlerini aradım. Durumu anlatarak, benim dışımda gerçekleştiğini ve işlemi iptal etmelerini istedim. Müşteri hizmetleri de bana ertesi gün banka şubesine gidip ilgili yere müracaat etmemi ve savcılığa gidebileceğimi söyledi. Ben de 'öncelikle işlemi durdur ki zarar görmeyelim' dedim. Kartları ve hesabı bloke ettirdik. Müşteri hizmetlerine sorduğumda işlemin gerçekleşmeyeceğini beyan etti. Daha sonra öğrendim ki para hesabımdan çekilmiş."

Editör: Deniz Dalgıç