CHP’li başkandan ‘SGK borcu’ protestosu CHP’li başkandan ‘SGK borcu’ protestosu

Röportaj: Dursun ERKILIÇ

Cumhuriyet’in ilk üniversite mezunları tarafından kurulan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD), 75. Yaşında. Eğitimde ve toplumsal dönüşümde kadının gücü olan TÜKD, 1949 yılında Süreyya Ağaoğlu ve arkadaşları tarafından kuruldu. Dünya Üniversiteli Kadınlar Federasyonu (GWI) ve Avrupa Üniversiteli Kadınlar Federasyonlarının üyesi olan TÜKD, 1955’ten bu yana uluslararası faaliyetlerde aktif rol oynuyor. Bugün 29 şubesi bulunan dernek, eğitime verdiği destek ve toplumsal projeleriyle Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri. Eğitimde fırsat eşitliği, kadın hakları ve toplumsal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren dernek, bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki şubeleriyle faaliyetlerini sürdürüyor. TÜKD Genel Başkanı Meral Güler ile derneğin geçmişini, hedeflerini ve güncel çalışmalarını konuştuk. Güler’in elipshaber.com’un sorularına verdiği yanıtlar şöyle…

- TÜKD’nin 75. yılını kutladığı bugünlerde duygularınızı bizimle paylaşır mısınız?

- Büyük bir gurur ve mutluluk içindeyim. TÜKD, Cumhuriyet’in ilk üniversite mezunu kadınları tarafından, 1949 yılında Süreyya Ağaoğlu ve arkadaşlarının öncülüğünde kuruldu. Bizler, Atatürk’ün bizlere sağladığı haklarla donanmış kadınlar olarak, bu mirası yaşatmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Cumhuriyet’in değerlerine ve Atatürk ilkelerine olan bağlılığımız, bizim yolumuzu aydınlatan en güçlü rehber.

Eğitimde fırsat eşitliği önceliğimiz

-Derneğinizin temel çalışma alanlarından biri eğitim. Bu konuda yürüttüğünüz projelerden bahseder misiniz?

- TÜKD’nin en önemli faaliyetlerinden biri burs programlarıdır. Şubelerimiz aracılığı ile yaklaşık 2.000 Üniversitede okuyan kız öğrenciye burs vermekteyiz. Depremden etkilenen bölgelerdeki yaklaşık 500 genç kadına burs sağladık. Yaklaşık diyorum çünkü bursiyer alımlarımız devam ediyor. Yurtdışından (BTF-Bridge to Turkey aracılığı ile) depremzede öğrencilere yardım geldi.

Eğitimde fırsat eşitliği yaratmak ve kız çocuklarının okumasını desteklemek, önceliklerimiz arasında yer alıyor. Mezun ettiğimiz bursiyerlere de hayal kurmaktan ve mücadele etmekten vazgeçmemeleri gerektiğini her fırsatta hatırlatıyoruz.

- Kadınların kızlık soyadını kullanma hakkı üzerine yürütülen tartışmalar sırasında TÜKD nasıl bir duruş sergiledi?

- Soyadı, bir kadının kişisel kimliğinin ve özel yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Maalesef, bu hakka yönelik yeni düzenlemeler, kadınların eşitlik mücadelesine zarar verecek nitelikte. TÜKD olarak, kadınların kazanılmış haklarından geri adım atılmasına izin vermeyeceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda verdiği kararlar, eşitliği sağlamayı amaçlıyor. Biz de bu süreci yakından takip ediyoruz ve mücadelemizi sürdürüyoruz.

Laik ve bilimsel eğitimden vazgeçmeyeceğiz 

-Eğitimde laiklik konusunda TÜKD’nin pozisyonu nedir?

- Milli Eğitim Bakanlığı ile tarikatlar ve dini vakıflar arasında yapılan protokoller, laik eğitim sistemimize zarar veriyor. Biz, laiklikten ve bilimsel eğitimden asla vazgeçmeyeceğimizi açıkça ifade ediyoruz. Eğitimdeki dinselleşme çabaları, toplumsal bir gerilim yaratıyor. Bu konuda kamuoyunu bilinçlendirmek ve laik eğitim sistemini korumak için mücadeleye devam edeceğiz. Bu nedenle birçok STK’nın bir araya gelerek oluşturduğu LABEP’in (Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu’nun) bir bileşeniyiz. 

Ayrıca okullara imamların atanmasına karşıyız. Okullar sadece öğrenci ve öğretmenlerindir.

- TÜKD’nin gelecek hedefleri neler?

- TÜKD, geçmişinden aldığı güçle geleceğe daha büyük bir kararlılıkla yürüyor. Üniversite mezunu ve haklarını arayabilen, güçlü kadınların yetişmesi amaçlarımızdan önde gelenleri. Yeni projelerimizle genç kadınların eğitim, sosyal ve siyasal hayatta daha aktif rol almalarını, karar alma mekanizmalarında yer almalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Ulusal ve uluslararası iş birliklerimizi artırarak, Türkiye’de kadın hakları mücadelesine katkı sunmaya devam edeceğiz.

Muhabir: Dursun Erkılıç