Haberde, Türkiye'deki devlet televizyonunun Erdoğan iktidarının yansıması olduğu iddia edilerek, TRT'nin aşırılıkçı, İsrail karşıtı ve zaman zaman Yahudi karşıtı teoriler yaydığı öne sürüldü. Kanal 14, daha önce Türk televizyonlarında İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin Filistinlilerin organlarını çalmaya çalıştığı iddialarına yer verildiğini hatırlattı.
Kanal 14, belgeselde Batı Şeria’daki yerleşimcilerin katil ve soyguncu olarak tasvir edildiğini belirterek, filmin İsrail karşıtı mesajlar içerdiğini iddia etti. İsrail'in eski başbakanı Ehud Olmert, “Breaking the Silence” aktivistleri ve avukat Michael Sifrad gibi İsrail’de tanınmış isimlerle röportajlar yapıldığı, ancak röportaj verenlerin filmin içeriğinden habersiz olduğu öne sürüldü. Özellikle Daniela Weiss'in, belgeselde röportaj verdiğini hatırlamadığı ifade edildi.
Haberde ayrıca, belgeselin Türkiye'de geniş kapsamlı bir şekilde tanıtıldığı ve Erdoğan’a yakın çevrelerce düzenlenen festivallerde filmin İsrail’in sonunu arzulayan kişilere sunulduğu iddia edildi. Hatta 7 Ekim katliamının yüceltildiği ve Hamas’ın zulümlerinin inkar edildiği öne sürüldü. İsrail'de tanınmış tarihçi Ilan Pappé ve Haaretz gazetecisi Gideon Levy gibi isimlerin de bu festivale davet edildiği belirtildi.
