Röportaj: Dursun ERKILIÇ
Başkanlığını ünlü sanatçı Pınar Ayhan’ın yaptığı Tohumluk Sosyal Yardımlaşma, Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı, önemli projelere ve uygulamalara imza atıyor.
Pınar Ayhan;
- 1996 yılında Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finali’nde “Var mısın söyle” isimli şarkıyla ikinci olmuştu…
- 1997 yılındaki finalde ise “Sen nerede ben orada” adlı şarkı ile katılarak yine ikinci oldu...
- Grup SOS ile katıldığı 2000 yılındaki finalde ise “Yorgunum Anla” adlı şarkıyla birinci oldu ve Türkiye’yi Stockholm’de düzenlenen 45. Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil etmeye hak kazandı.
Artık Cumhuriyet, Atatürk, kadın konulu gösterilerle ayakta alkışlanan etkinliklere imza atan Pınar Ayhan, Tohumluk Sosyal Yardımlaşma, Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı’nın faaliyetlerini elipshaber.com İnternet Haber Sitesine anlattı.
Pınar Ayhan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle…
Vakıfla ilgili süreç ve kırsal kesimin önemi
- Tohumluk Vakfı’nın çalışmalarına nasıl başladınız ve bu süreçte nasıl bir yol izlediniz?
- Tohumluk Vakfı’nı 2020 yılında kurduk ve dört yıldır faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İlk olarak Ankara’da başladık, ardından Bursa, İzmir, Kayseri, Mersin, Denizli, İstanbul ve Hatay gibi illerde çalışmalarımızı genişlettik. Vakfımızın amacı, kırsal ve kent arasında köprüler kurarak sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri azaltmak. Kırsalda yaşayanlarla şehirde yaşayanlar arasındaki kopukluğu giderme gayreti içindeyiz.
- Vakfınızın çalışmalarında kırsal kesimin neden bu kadar önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorsunuz?
- Kırsal, aslında hepimizin yaşam kaynağı. Şehirlerde yaşayanlar olarak toprakta olup biteni genellikle gözden kaçırıyoruz. Tarımdan ve gıdanın üretim sürecinden uzaklaşıyoruz. Oysa soframıza gelen her şeyin kaynağı kırsal kesimde, köylerde yaşayan insanlar. Bu nedenle onların bilgi ve birikimini değerli buluyoruz ve bu bağı güçlendirmek istiyoruz. Kırsaldaki üretimi ve doğanın döngüsünü anlayarak sağlıklı bir toplum ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edebiliriz.
Kültür/sanat, köy enstitüleri ve üretim
- Sanatın ve kültürün vakfınızın faaliyetlerinde nasıl bir yeri var? Özellikle Köy Enstitüleri’nin bu alandaki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Cumhuriyet, Ulu Önderimiz Atatürk sayesinde sanatı çok güzel bir noktaya getirdi. Köy Enstitüleri de bu sürecin önemli bir parçası. Enstitüler, sadece eğitimi değil, aynı zamanda sanatı da köylere taşıdı ve çok değerli sanatçılar yetiştirdi. Bugün biz de vakfımızda bu mirası sürdürüyoruz. Kültür ve sanat komitemiz, vakfımızın en aktif komitelerinden biri. Gönüllü sanatçılarımız, yeteneklerini köylerde yaşayan ve eşit fırsatlara sahip olmayan çocuklarla paylaşıyorlar.
- Gelecekte Tohumluk Vakfı’nın hedefleri neler? Nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz?
- Gelecekte daha fazla gönüllü ve bağışçıya ulaşmayı hedefliyoruz. Toplumun her kesiminden insanın katkısıyla, özellikle kırsaldaki çocuklara ulaşmayı sürdüreceğiz. Amacımız, eğitim, sanat ve kültür yollarını daha geniş açmak ve bu dinamikleri kırsal kesimle buluşturmak. Toplumun bütün dinamiklerini işin içine katarak, üretken ve bilinçli bireyler yetiştirme hedefindeyiz. Tüm bunları yaparken kalkınmanın, refahın dinamosunun üretim olduğun bilincinde olarak temas ettiğimiz herkesi üretime yönlendirmek çabası içindeyiz