Akıllı telefonların hayatımıza girişiyle birlikte kullandığımız mobil uygulamalar, farkında olmadan pek çok kişisel verimizi topluyor. Konum bilgilerimiz, IP adresimiz, cihaz bilgilerimiz ve çerezler üzerinden internet gezinme alışkanlıklarımız kaydediliyor. Kullandığımız uygulamalarda gizliliğimizi artırmak için yapılması gerekenlere değinen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Telefonlarımızda yer alan konum, mikrofon, kamera ve rehber erişimlerini yalnızca gerçekten ihtiyaç duyan uygulamalara vermek önemlidir” dedi.

“Sosyal çevremiz detaylı bir şekilde analiz ediliyor”

Konuya ilişkin Elips Haber’e açıklamalarda bulunan Kırık, şunları söyledi:

Özellikle harita, sosyal medya ve hava durumu uygulamaları, konum erişimini sürekli talep ederek günlük hareketlerimizi izleyebiliyor. Bunun yanı sıra, mesajlaşma uygulamaları ve e-posta servisleri, iletişim içeriklerimizi analiz edebiliyor, hatta bazıları bu verileri reklam şirketleriyle paylaşabiliyor. 

Finansal ve alışveriş uygulamaları ise kredi kartı bilgilerimizi, satın alma geçmişimizi ve harcama alışkanlıklarımızı toplayarak kullanıcı profilleri oluşturuyor. Bu profiller, kişiye özel reklamların ve önerilerin oluşturulmasında kullanılıyor. Aynı zamanda sağlık uygulamaları, nabız, uyku düzeni ve spor aktiviteleri gibi biyometrik verilerimizi işleyerek kapsamlı bir sağlık profili çıkarabiliyor. Bu tür veriler, sigorta şirketleri veya üçüncü taraflarla paylaşıldığında gizlilik açısından ciddi riskler oluşturabiliyor. 

Sosyal medya platformları ise belki de en fazla veri toplayan uygulamalar arasında yer alıyor. Paylaştığımız fotoğraflar, beğendiğimiz içerikler, takip ettiğimiz hesaplar ve yazdığımız yorumlar sayesinde kişisel ilgi alanlarımız, politik görüşlerimiz ve sosyal çevremiz detaylı bir şekilde analiz ediliyor. Bu platformlar, yapay zeka destekli algoritmalarla kullanıcıları daha uzun süre platformda tutmaya çalışırken, aynı zamanda reklam verenler için oldukça değerli hedef kitle verileri oluşturuyor. Kısacası, günlük hayatta sıkça kullandığımız uygulamalar, bizim hakkımızda düşündüğümüzden çok daha fazla bilgiye sahip. 

5G, TBMM'de kullanıma sunuldu 5G, TBMM'de kullanıma sunuldu

Whatsapp Image 2025 03 13 At 09.53.03

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık

“Anonim modları tercih etmek, izlenebilirliği azaltacaktır”

Gizliliğimizi artırmak için neler yapabiliriz?

Gizliliğimizi korumak için ilk adım, hangi uygulamaların hangi verilere eriştiğini kontrol etmek ve gereksiz izinleri iptal etmektir. Ayrıca, gereksiz bildirimleri kapatmak ve mümkünse uygulamaları kullanırken "anonim" modları tercih etmek, izlenebilirliği azaltacaktır. Sosyal medya platformlarında ise herkese açık paylaşımlar yerine, gizlilik ayarlarını düzenleyerek sadece belirli kişilere açık paylaşımlar yapmak güvenliği artırabilir. 

Tarayıcılarımızda reklam ve takip çerezlerini engelleyen uzantılar kullanmak da oldukça etkilidir. Bununla birlikte, iki faktörlü kimlik doğrulama gibi ek güvenlik önlemleriyle hesaplarımızın ele geçirilmesini engelleyebiliriz. Özellikle sık kullanılan şifrelerin farklı platformlarda tekrar edilmemesi, kimlik avı saldırılarına karşı korunmada önemli bir adımdır. 

Son olarak, veri toplama politikalarını okumak ve bilinçli tercihler yapmak büyük fark yaratır. Ücretsiz uygulamaların çoğu aslında verilerimizi satarak gelir elde ettiği için, alternatif olarak açık kaynaklı ve gizliliğe önem veren uygulamalara yönelmek faydalı olabilir. Gereksiz hesapları kapatmak, sosyal medya ve diğer servislerde paylaşım yaparken dikkatli olmak, dijital ayak izimizi minimumda tutmamıza yardımcı olur. Günümüzde gizliliği tamamen korumak zor olsa da, bilinçli kullanıcılar olarak alacağımız küçük önlemlerle veri güvenliğimizi büyük ölçüde artırabiliriz.

Muhabir: Şevval Dalgıç