Özel Haber: Sümeyye Aksu
Deprem riski altındaki bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılmasına yönelik hazırlanan 21 maddelik kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda onaylandı.
Tüm Türkiye’de kentsel dönüşüm hızlandırılacak
Yasayla birlikte başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'de kentsel dönüşümün hızlandırılarak riskli binaların afetlere dirençli hale getirilmesi amaçlanıyor. Önceki kanunda yer alan 'kentsel dönüşüm kararının alınabilmesi için hak sahiplerinin üçte iki çoğunluğunun aranması' zorunluluğu kaldırıldı. Yeni düzenlemeyle birlikte kentsel dönüşüm kararı hak sahiplerinin salt çoğunluğuyla alınacak. Riskli yapı denetimi Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya idarelerce resen yapılabilecek. Riskli yapıların tespitinin hak sahibi veya kiracılarla engellenmesi halinde mülki idari amirinin yazılı izniyle riskli yapılar çilingir yardımıyla açılarak denetlemesi yapılacak.
Peki, TBMM’de kabul edilen kentsel dönüşüm düzenlemesi ne içeriyor? Kabul edilen maddeler ne ifade ediyor? Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar ile konuştuk.
“İstismara açık bir madde”
“Rezerv alan medde bizi en çekindiren medde” ifadelerin kullanan Avşar, “Geçmişte de rezerv alan ilan etme maddeleri vardı. Fakat bu kentsel dönüşüm yasasıyla beraber bu düzenlemeyi şöyle yapıyor. Diyor ki; ben başkanlık olarak yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı altında kurulan kentsel dönüşüm başkanlığı olarak canımın istediği her yeri rezerv alanı ilan edebilirim. Yani şu an üzerinde konut olan İstanbul’un bir mahallesi de olabilir veya bir orman arazide olabilir diyor. Tabi ki burada da bunu yaparken kendisine şu savunmayı yapıyor; ben bu rezerv alanı ilan edeceğim yerlerin gelirin yüzde 30 ile deprem bölgesini kalkındıracağım. Şimdi bu bir bahane. Bu istismara açık bir şey” dedi.
“İktidarın imar ve rant konularında sicili kabarık”
İktidarın imar ve rant konularında sicilinin kabarık olduğunu söyleyen Avşar, “Dolayısıyla böyle bugün sizin Marmara’da, Ege’de, Akdeniz’de yasal düzenlemelerden dolayı imar çıkartamadığınız yerleri ya da boşaltamadığınız yerleri size kanunla yetki veriyor ve siz buradan bambaşka rantlar devşirebilirsiniz. Bunu da giderici bir şey yok. Aynı şekilde bu madde geçti” diye konuştu.
“Mülkiyet hakkını korumayı engelleyecek bir durum”
Deprem bölgesinde yıkımlarla alakalı süreçlerin de çok uzadığına dikkat çeken Avşar sözlerini şöyle sürdürdü;
Orta hasarlı bina, az hasarlı bina, yüksek hasarlı bina bunlar mahkemeye başvurduğu zaman en az 1-2 sene sürüyor. Dolayısıyla orada bir kentsel dönüşüm başlayamıyor. Yani yıkım başlayamıyor. Mahkeme süreçlerine takılıyor. Bu kanun diyor ki; ben bu süreyi kısaltıyorum. İşte 3-6 ay kısaltıyorum. Senin yapacağın mahkemedeki itiraz hakkını, üst mahkemeye taşıma hakkının hepsini elinden alıyor. Ben işte kafama göre burayı dümdüz edeceğim. Tamam, o bir ihtiyaç orada fakat bu yasal düzenlemede yine anayasaya göre buradaki mülkiyet hakkını korumayı engelleyecek bir durum. Dolayısıyla geçmişte de biz bu yasanın benzerlerini gördük”
“Başka şeylerin de önünü açma potansiyeline sahip bir iktidarsınız”
İmar affı yasasını da birçok insanın mağdur olduğunu duyurarak çıkardığını belirten Avşar, “Fakat uygulamada işin bir sürü pürüzleri çıkıyor. Bugün işte imar affı yasasından dolayı kurulan denekler var, milyonlarca mağdur var. Bu gibi bir düzenlemenin haklı gerekçeleri olabilir fakat siz bunu bahane ederek başka şeylerin de önünü açma potansiyeline sahip bir iktidarsınız. Dolayısıyla bu uyarılar dikkate alınmalı ve bazı verdiğimiz cümle değişiklikleri daha genelden daha kısıtlayıcıya; mesela rezerv alanı ilan etmesiyle ilgili şu öneriyi verdik; afet bölgesi le sınırlayın bunu. Fakat bunlar hazır böyle bir gündem varken yetkiyi eline alıp orada farklı kaynaklar oluşturma bilinçaltında olabilir” ifadelerini kulandı.
“Deprem ve kentsel dönüşüm noktasında beklentileri karşılamıyor”
“Birde mülkiyet hakkı var. Onda da bazı siyasi partilerin çekincesi var” diyen Avşar sözlerini şöyle tamamladı;
“Bu mülke zorla girme olayı var. Bu da neyi kast ediyor; mahkeme kararı olmaksızın bir mülki amir, kaymakam ya da valinin yazısı ile senin mülkine zorla girip seni tahliye edebilmesine olanak sağlıyor. Yasa teklifi çok net değil. Muğlak, bu da her seferinde uygulamada sorunlara yol açıyor. Çünkü her yerde işine geldiği gibi uyguluyorlar. Dolayısıyla biz deprem ve kentsel dönüşüm noktasında toplumdaki beklentinin tam bu yasa ile karşılanmadığını ama özü itibariyle gerekli oluğunu fakat içerik itibariyle de birçok sorun yaşatacağı kaygısı taşıyoruz”