Genel Kurulda milletvekilleri, maddeler üzerinde söz alarak görüşlerini dile getirdi.
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinin süregelen hükümet sisteminin aksayan bazı yönlerini ortaya koyduğunu savundu.
Özbudun, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle yürütme alanındaki tüm yetkilerin Cumhurbaşkanına devredildiğini, yasama organının bazı yetkilerinin sınırlandırıldığını, bazılarının da tamamen kalktığını ileri sürdü.
Bu sistemle TBMM'nin bütçe kanun teklifi üzerindeki yetkisini "görünüşteki" bir yetkiye dönüştürdüğünü öne süren Özbudun, "TBMM'nin bu yetkiyi menfi yönde kullanmasını yani ret olarak kullanmasının hiçbir hukuki ve siyasi sonucu yoktur. Halbuki parlamenter hükümet sisteminde yasama organı bütçe kanun teklifini reddederse, bunun sonucu hükümetin istifasıdır." dedi.
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonra Türk milletinin bütçe hakkını kullanamadığını ve komisyon sürecinden itibaren milletvekillerinin tek bir itirazına kulak verilmediğini savundu.
Milletin beklentileri doğrultusunda teklifte tek bir değişikliğe gidilmediğini söyleyen Taşcı, gelecek yıl bütçe görüşmelerinin bir şekil şartını yerine getirmenin ötesine geçmesini dilediğini belirtti.
MHP Niğde Milletvekili Cumali İnce, bu bütçede toplumun beklentilerinin esas alındığına inandıklarını belirterek, "Bütçeye bakıldığında, ödenek tutarlarının tahsisi, yatırımı, üretimi, istihdamı artıracak, deprem bölgesini ihya çalışmalarına, eğitimde fırsat eşitliğine, kaliteli sağlık hizmetine, kadın ve gençlerimize imkan sağlayacak, çalışan ve emeklilerimizin yaşam standardını yükseltecek, muhtaçlarımızı sosyal koruma şemsiyesi altına alacak bir anlayışla yapıldığı unutulmamalıdır." dedi.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, Meclisin şu an halktan toplanan vergilerin nereye harcanacağını tartıştığını ve bu durumun siyasi olduğunu savundu.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Türkiye'de yaşayan 10 milyon yoksul çocuğa bütçeden 17 milyar lira ayrılmasını eleştirdi.
"Bu bütçe çocukların, emeklinin, asgari ücretlinin bütçesi değil, bu bütçe yandaş müteahhitlerin, kirli koalisyonların bütçesi" ifadesini kullanan Tezcan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Töreni sonrası bazı teğmenlerin disipline sevk edilmesine ilişkin de konuştu.
Tezcan, "Gencecik çocuklarımız bizim evlatlarımız. Okullarında başarılı çocuklar. Her konuda başarılı olmuş, dönem birincisi olmuş, Türkiye'nin geleceği ile ilgili umut olan gencecik teğmenlere kancayı takmışsınız, hırpalayacaksınız." dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, insanlık kavramının meydan okumalarla karşı karşıya kaldığı günlerden geçildiğini belirterek 438 gündür Gazze'de soykırım yaşandığını ve insanlığa ait tüm değerlerin ayaklar altına alındığını söyledi.
İnsanlığı katleden bu zalim anlayışa karşı ses yükselten, elini taşın altına koyan ve mazlumun derdiyle dertlenen tek ülkenin neredeyse Türkiye olduğunu vurgulayan Sırakaya, Gazze ve başka coğrafya ve iklimlerde zulme karşı mazlumun yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.
Sırakaya, İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının Avrupa şehirlerinde başta olmak üzere ulaştığı boyutun endişe verici olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ocak 2023'ten bu yana Avrupa'daki bazı ülkelerde kutsal kitabımız, rehberimiz, Kur'an-ı Kerim yakılarak 600'den fazla nefret suçu işlendiğine şahitlik etmekteyiz. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkelerde kendi aralarında ve yerel toplumla sürdürdükleri dayanışma ve birliktelik, Türk toplumunun, ırkçılık zehrine boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin en güzel kanıtı niteliğindedir. 6 Şubat 2023'te 'yüzyılın felaketi' olarak ifade ettiğimiz depremlerde yurt dışındaki vatandaşlarımızın sergilediği üstün dayanışma ruhu tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olabilmenin haritalar üzerindeki sınır hatlarıyla kısıtlanamayacağını, birlik ruhumuzun bunların çok daha ötesinde olduğunu bizlere göstermiştir."
"Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı yatırımcıların güvencesidir"
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, "Halkın satın alma gücünde bir kayıp var. Madem 1,5 yıllık programın adı enflasyonla mücadeleydi, enflasyon şimdi neden yüzde 48'e ulaştı? Tek başına para politikası ile enflasyon düşürülemedi." dedi.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, 2025 yılı bütçesinde ülkenin kalkınmasını sağlayacak, milli geliri büyütecek, istihdamı ve yatırımları artıracak, emek ve sermaye arasındaki dengeyi kuracak, adil bir dengeyi sağlayacak hiçbir şeyin bulunmadığını savundu.
Kırkpınar, "sosyal ayağı kuvvetli kapsamlı bir kalkınma planı uygulamadan, ithalata bağımlı yapı kaldırılmadan, ciddi bir vergi reformu yapılmadan, sanayiyi etkin kılmadan 2025 yılının kaybedeninin yine halk olacağını" savundu.
DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan, Hristiyan halklar için Orta Doğu'nun nefes alması imkansız bir yere dönüştüğünü ifade ederek, savaş ve çatışmalar nedeniyle Hristiyan nüfusunun düştüğünü söyledi.
CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar da adaletin olmadığı yerde ekonomik refahtan bahsedilemeyeceğini belirterek, "Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı yatırımcıların güvencesidir. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmadığı, adil yargılanma hakkının yok sayıldığı yerde adalet yoktur." dedi.
AK Parti Tokat Milletvekili Cüneyt Aldemir, bütçenin yalnızca bir gelir gider tablosu olmadığını, her kalemiyle "Türkiye Yüzyılı" hedeflerinin temel taşı ve milletin refahına açılan bir kapı olduğunu belirtti.
Bütçenin yatırımı, istihdamı destekleyen ve milletin ihtiyaçlarına cevap veren vizyoner bir çerçeveye sahip olduğunu dile getiren Aldemir, "Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı bütçenin milletimizin öncelikli ihtiyaçlarına göre yönlendirilmesine, devletimizin kalkınma hedefleri açısından kritik bir öneme sahiptir." diye konuştu.