Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda 30 Ocak 2024'te Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararının okunması ve TİP Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne yapılan itiraz sonrası verilen, "yok hükmünde" kararı TBMM Genel Kurulu'nda okundu.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği hak ihlali kararı, 16 Nisan 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda resmen okundu. Kararın TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca tarafından okutulmasının ardından Genel Kurul kapatıldı.
Gelişme, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve tutukluluğuna ilişkin tartışmaların gölgesinde, siyaset ve hukuk çevrelerinde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
AYM kararı meclis tutanaklarına girdi
AYM, Gezi davası kapsamında aldığı 18 yıllık hapis cezası nedeniyle cezaevinde tutulan Can Atalay hakkında, seçilmiş bir milletvekili olarak özgürlüğünün kısıtlanmasının hak ihlali olduğuna ve Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetmişti. Bu karara rağmen, karar uzun süre uygulanmamış ve yasama-yargı ilişkileri bağlamında ciddi bir anayasal kriz yaşanmıştı.
Kararın TBMM Genel Kurulu’nda okutulması, yargı kararlarının yasama organında ilk kez resmi biçimde karşılık bulması açısından sembolik bir adım olarak yorumlandı. Ancak bu adımın Atalay’ın vekillik statüsünü ve özgürlüğünü doğrudan etkileyip etkilemeyeceği halen belirsizliğini koruyor.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kararla ilgili yaptığı açıklamada, AYM kararının okutulmasının ardından Atalay’ın vekilliğini düşürme işleminin "yok hükmünde" olduğunu söyledi. Emir, Meclis kürsüsünden yapılan bu okumanın geç kalmış ama yerinde bir adım olduğunu belirterek, “Can Atalay’ın vekilliği hukuken düşmemiştir, düşürülememiştir” dedi.
AK Parti'den kararın okutulmasına tepki
Kararın okutulmasına tepki gösteren AK Partili Leyla Şahin Usta,
“Başkanlığın Genel Kurul'a sunuşları kısmında yer alacak gündemi dair içerikler yine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından belirlenir, karar verilir. Meclis Başkanı tarafından gündeme alınmayan herhangi bir husus Genel Kurul'a sunulamaz. Bu konuda Meclis Başkan Vekillerinin hiçbir takdir yetkisi de bulunmaz. Sayın Gülizar Biçer Karaca, Meclis Başkanı adına ve onun verdiği yetkiyle görev yaptığını çok iyi bilmektedir. Meclis Başkanının onayı olmadan gündeme ekleme yapamayacağını çok iyi bilmektedir. Buna rağmen çok açıkça bir şekilde iç tüzüğü yine ihlal etmiştir. Sayın Gülizar Biçer açıkça Meclis Başkan Vekilliği görevini kötüye kullanmış ve yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yapmıştır. Hem de bütün siyasi parti gruplarının Sayın Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerini bildirmek, arkasından da Meclis'in kapanması noktasındaki ortak iradesini hiçe sayarak en başta Sayın Sırrı Süreyya Önder'e, Meclis Başkan Vekili olarak, aynı mevkidaşta, aynı makamda olan kendi meslektaşına bu saygısızlığı açıkça yapmıştır. Görülen o ki CHP grubu buna hazırlık yapıp gelmiştir. Meclis Genel Kurulu'nda daha önce görmediğimiz kadar bir kalabalıkla gelmişlerdi ve bir planlı şekilde bizim divan katip üyemizin kalkmasının arkasından, tutanaklarda da sabittir, kendisinin uyarmasına rağmen ara vermemiş. Aynı şekilde divanda görev yapan yasama uzmanlarının kendisini ikaz etmesine rağmen, Sayın Meclis Başkan Vekili "Katip üye kalkmıştır, divan teşekkülü bozulmuştur. Ara vermeniz gerekir." demesine rağmen hiçbir ikazı dinlememiştir. Katip üyenin yerine, boş kalan, belli bir süre boş kalan divan heyetine kendi katip üyelerini getirip oturtmuşlardır. Davet etmeden. Hem de davet etmeden. Nerisinden bakarsanız tamamıyla usulsüz, milletin iradesine, Meclis'in iradesine, anayasaya ve iç tüzüğe aykırı bir eylem içerisine girmişlerdir. Biz bugün Meclis'te ortak kararla Sırrı Süreyya Önder'e dayanışmamızı ve geçmiş olsun dileklerimizi bildirmek için bir aradaydık. Böyle bir günde böyle bir korsan eylemi yapacak kadar aciz duruma düşmüş olmalarını milletin ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Süreç nasıl gelişti?
2023 seçimlerinde TİP Hatay Milletvekili olarak seçilen Can Atalay, Gezi davası kapsamında aldığı ceza nedeniyle tahliye edilmemişti. AYM, Atalay’ın milletvekili seçilmesiyle birlikte yasama dokunulmazlığı kazandığını, tutukluluğunun hak ihlali olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini belirtmişti. Ancak bu karar Yargıtay tarafından uygulanmamış, TBMM ise AYM kararını dikkate almadan Atalay’ın milletvekilliğini düşürmüştü.
TBMM'de AYM'nin Can Atalay kararı okundu. pic.twitter.com/jGXoCHm8AP
— Elips Haber (@elipshaber) April 16, 2025