TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında, 'Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini' görüşmek üzere tekrar toplandı. Siyasi partilerin grup önerilerinin görüşüldüğü bölümde DEM Parti'nin Meclis Başkanlığına sunduğu, '6- 8 Ekim Kobani Olaylarının Tüm Yönleriyle Araştırılması' yönündeki önergesi görüşülürken AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ve DEM Parti Grup Başkanvekili arasında tartışma çıktı. Önerinin gerekçesini açıklamak üzere kürsüye gelen Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Kobani Davası'nın rövanşist olduğunu kaydederek, "Bu yalnızca Kobani olayları değil, buna tek başına, 'Kobani Davası' demek haksızlık olur. Kobani'nin neyi temsil ettiğine bakmamız gerekir. Kobani Kürtlerle barışma ve dostluk kurma ihtimaliydi, Kürtlerle birlikte eşit yurttaş olarak bir arada onurlu bir hayat ihtimaliydi, bu kararlarla bu umudu da beklentiyi de boşa çıkarmayı hedeflediniz. O halde bu varoluşsal bir korkuya işaret eder. Ben buradan aslında yalnızca iktidar bloğuna değil muhalefete de seslenmek istiyorum. Sevgili arkadaşlar, son derece aleni, aşikar, açık seçik bir haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik var. Lütfen sıranızı beklemeyin, öyle bir vakit kalmadı" diye konuştu.

“'6- 8 ekim olayları terör olaylarıdır”

Öneri üzerine AK Parti Grubu adına söz alan Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, HDP'nin sosyal medya hesabından halka sokağa çıkması yönünde çağrı yaptığını ve bunun sonucunda Güneydoğu başta olmak üzere 32 ilin olaylarda tahrip olduğunu belirtti. Kaya, "Türk yargısı bağımsız ve tarafsız olarak bir yargılama yapmıştır. İlk derece mahkemesinin verdiği karar nihai bir karar değildir ve bu karar istinaf yolunda ya da diğer kanun yollarında da itiraz edilebilir. 6- 8 Ekim olayları bir protesto değildir, terör olaylarıdır. 6- 8 Ekim olayları kışkırtanlar, yönlendirenler, azmettirenler, milletimize böyle bir acıyı yaşatanlar bellidir. Hukuk elbette bunlardan hesap sormak zorundadır. 'Siyasi dava' denilerek terör kalkışmasının atlanmasına çalışılması, her şeyden önce hukuka demokrasiye hakarettir. 6- 8 Ekim olaylarını kimse maruz ve meşru gösteremez. Mahkeme kararı ile ilgili haddini aşan yorumlar kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

“Halk, barışçıl gösteri hakkını kullandı”

Kaya'nın sözlerine cevap vermek üzere kürsüye gelen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Birilerine anlatır gibi konuşuyoruz ama ısrarla anlamak istemiyorsunuz. Niye? Çünkü gerçekler acı. Siz kalkıp Filistin'deki meseleye, Hamas'ın yaptıkları için ne diyorsunuz, 'Hamas mücahitler ordusudur' diyorsunuz? Hamas'ın savunması meşru, sınırımızın yanı başında 400 bin insanın yaşadığı bir kentin IŞİD barbarları tarafından kuşatılması ve bu barbarlar tarafından yok edilmesi tehdidine karşı halkın sokağa çıkması, halkın demokratik, barışçıl gösteri hakkını kullanması niye gayrimeşru oluyor. Muş Varto'da ilk ölümlü olayı kim yaptı? Kolluk güçleri. Peki, nerede faili, buranın kaymakamlığını soruşturdunuz mu? Emniyet Müdürünü soruşturdunuz mu? Valiye soruşturma açtınız mı. Yok" dedi.

“Neden Kobani için 35 ili yaktınız”

Koçyiğit'in sözleri AK Parti Grubu ile DEM Parti Grubu arasında tartışmalara neden olurken, partisi adına söz alan Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Sayın Grup Başkanvekili kürsüye geliyor, dakika demeyeceğim saniyesinde diyor ki, 'Birilerine söyler gibi.' Sonra konuşması bittiğinde o birileri lafının ne kadar iğrenç olduğunu anlamadığı için maalesef anlayamadığı için aynı ifadeyi tekrar ediyor. Buradaki sorun şu, mesele Kobani ile alakalı hassasiyetleri değil, bu hassasiyetle alakalı yaptıkları işle alakalı konuşuyoruz. Neden Kobani için 35 tane ili yaktınız, bu sorunun cevabını arıyoruz. Hendekler, bunlar tekil olaylar değil. Bir bütün içerisinde bunlar şekilleniyor. Sizi üsluba davet ediyorum, buranın ağırlığına yakışan bir üsluba davet ediyorum ve siz benim arkadaşlarıma buradan ve bana bağıramazsınız" diye konuştu.

“Biz barışçıl gösteri için çağrı yaptık”

Zengin'in sözleri üzerine söz alan Koçyiğit ise "Grup Başkanvekili çıktı, 6, 7, 8 Ekim olaylarındaki her şeyi, ölümler dahil partimizi sorumlu tutuyor. Ya mahkemenin bile, 'Bu ölümlerden bu insanlar sorumlu değil' dediği bir yerde, hala kalkıp Meclis kürsüsünden iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar. Sonra da bunu kalkıp, 'Görüşlerimizi söylüyorduk' diye söylüyor. Biz sokağa çağrı yaptık, demokratik ve barışçıl gösteri hakkı için çağırdık, çünkü halkımız soykırım altındaydı" ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç: Netanyahu kararı gecikmiş ancak olumlu bir karar Bakan Tunç: Netanyahu kararı gecikmiş ancak olumlu bir karar

“Sizin çağrılarınızla şehirlerimizi yaktınız”

Koçyiğit'in sözleri üzerine tekrar söz alan Zengin ise "Şu meşru taleplerini bir arka arkaya sıralasalar da hakiki, meşru taleplerini Türkiye kamuoyu ve biz de öğrensek. Bu yargılamalarla ilgili mahkeme, 'Tek tek öldürülen insanların bire bir katilini bulamadığını ifade etti. Ama şunu söyledi; 'Yaratılan o kaotik ortam, 35 il ve 106 ilçede yaratılan kaotik ortam, devletin birliğini, bütünlüğünü bozmaya yönelik bir eylemdir' dedi. Siz o insanları başta Diyarbakır olmak üzere o şehrin insanlarını orada yaşayamaz hale getirdiniz. Amacınız buydu, bakın yanlış tartışıyoruz. Burada yaptığımız konuşmalarda ile ilgili hassasiyetinizi, insani meseleler hepimizin ortak meselesi ama siz, 'Kobani' diyerek bizim bölgemizi yaktınız, evet, siz yaktınız, sizin çağrılarınız yaktı" dedi.

Kaynak: DHA