Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı Rahmi Aktepe, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda internet altyapısına ve fiyat politikasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Aktepe, evlerde kullanılan internetin yalnızca fiyatıyla değil, hız ve kalite bakımından da sorunlu olduğunu belirterek, "Fiber altyapımız yalnızca 450 kilometre. Bu alandaki eksikliklerin tümü internetin fiyatını da artırıyor" dedi.
İnternetin artık vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Aktepe, Türkiye'de internetin yaygınlaşmasında TBD’nin önemli katkısı olduğunu söyledi. “İnternetin bizi etkilemediği alan yok. Ekmek fiyatını nasıl tartışıyorsak, internet fiyatlarını da tartışmalıyız. Herkesin ulaşabileceği düzeyde olmalı çünkü her şey buradan yönetiliyor” ifadelerini kullandı.
"TBD kurulduğunda kamuda muhatap yoktu"
Derneğin kuruluş dönemini de değerlendiren Aktepe, 1970'li yıllarda kamuda internet ve bilişim alanında hiçbir yapının bulunmadığını hatırlattı. TBD’nin ilkelerin derneği olduğunu söyleyen Aktepe, hem etkili hem de devlet nezdinde saygın bir konumda olduklarını belirtti. “TBD’ye etki etmek ve onu yönetmek için bilgi gerekir. Yoksa 20 yaşındaki bir genç de yönetebilir ama nasıl yönetir?” diyerek nitelikli bilgi ve birikimin önemine dikkat çekti.
"Üniversitelerdeki müfredat hâlâ 1970’lerden kalma"
Konuşmasında eğitim sistemine de değinen Aktepe, üniversitelerdeki ders programlarının çağın gerisinde kaldığını söyledi. “1970’lerde üniversiteden mezun oldum ama bugünkü müfredatlar hâlâ o dönemin devamı. Yapay zekâyla ilgili bazı bölümler açıldı ama köklü bir müfredat değişikliği yapılmadı” dedi. Müfredat konusunda yalnızca Yükseköğretim Kurulu’nun değil, üniversitelerdeki akademisyenlerin de sorumluluk alması gerektiğini belirterek, “YÖK’e öneri sunması gereken hocalar sessiz. Herkes rahat, kimse taşın altına elini koymuyor” şeklinde konuştu.
"Siber güvenliğin en zayıf halkası insan"
Siber güvenlik alanında TBD’nin öneri sunduğu ancak henüz yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı’nda resmi bir temsiliyetlerinin olmadığını ifade eden Aktepe, insan faktörünün bu alandaki en büyük zayıflık olduğunu vurguladı. “Siber güvenlik ihlallerinin yüzde 80’i insan hatasından kaynaklanıyor. Sistemler kadar insanlara da yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.
Kişisel verilerin korunması konusunda yalnızca devlete sorumluluk yüklenmemesi gerektiğini belirten Aktepe, “Yüzde onluk bir indirim için bile kişisel bilgilerimizi rahatça paylaşıyoruz. Bu durumun sorumluluğu sadece devlette aranmamalı” açıklamasında bulundu.
"Elektronik seçim sistemleri için altyapı yeterli ama farkındalık eksik"
Elektronik seçim sistemleriyle ilgili soruları da yanıtlayan Aktepe, teknolojik altyapının büyük ölçüde hazır olduğunu ancak insan faktörüne dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. “Alt yapı köylere kadar ulaşmalı. Toplum bu konuda eğitilmeli. Aksi halde sistemin yeterli olması tek başına çözüm olmaz” dedi.
"Siber güvenlikte yerli teknolojiye geçiş şart"
Konuşmasında yerli ve milli yazılımların önemine de değinen Aktepe, kamu kurumlarında kullanılan birçok altyapının hâlâ İsrail menşeli olduğunu belirtti. “Yerli ve millilik kulağa hoş geliyor ancak her şeyi reddetmenin faydası yok. 15-20 yıllık planlarla yeni yapılar kurmalıyız. Gelişmiş yabancı firmalarla işbirliği yapılabilir ama uzun vadede bağımsızlık hedeflenmeli” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dijital geleceğini planlamak için üniversitelerden kamuya, sivil toplum kuruluşlarından bireylere kadar herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyleyen Aktepe, “E-devlet, e-internet TBD’siz düşünülemez. Herkes görevini iyi yapmalı” dedi.