Yumaklı, Özbekistan’ın Semerkant şehrinde BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Özbek hükümetince düzenlenen Gıda Güvenliği Uluslararası Konferansı’nda konuştu.

Ülkelerin ve toplumların kalkınmasında kritik rol oynayan tarım sektörünün öneminin küreselleşen ekonomik sistem, artan rekabet ortamı ve hızla değişen pazar şartlarının da etkisiyle giderek arttığını belirten Yumaklı, “Günümüzde küresel siyasi ve ekonomik krizler, iklim değişikliği ve demografik değişiklikler nedeniyle gıdaya erişim sorunu maalesef en çok yoksulları ve çiftçileri etkilemektedir.” ifadesini kullandı.

“Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam ediyor”

Her insanın yeterli, besleyici ve güvenli gıdaya ekonomik ve fiziksel olarak erişim hakkına sahip olması gerektiğinin altını çizen Yumaklı, Gıda Güvenliği ve Beslenme Durum Raporu'na göre, 2030'da 600 milyondan fazla insanın yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya kalmaya devam edeceğinin öngörüldüğünü aktardı.

Yumaklı, “Bu krizlere karşı direnebilmek ve dayanıklı gıda sistemlerini oluşturmak önceliğimizdir. Bu hedefe yakın işbirliğiyle ulaşabileceğimize inanıyoruz. Bu nedenle Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Karadeniz Tahıl Anlaşması’nda diplomatik girişim yapılıyor”

Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde BM ile işbirliği içinde Tahıl Koridoru Anlaşması'nı imzalamak ve uygulamak için önemli bir diplomasi yürüttüklerine işaret eden Yumaklı, “Bu çaba sonucunda Ukrayna limanlarından milyonlarca ton tahıl ve gıda ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı. Tahıl sevkiyatının sorunsuz olarak tekrar teşekkülü için girişimlerde bulunuyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

“Su verimliliğinin artmasına odaklandık”

Bakan Yumaklı, tarımsal tedarik zincirinin gıda arz güvenliği için kritik bir unsur olduğunu, kendilerinin de çevreye duyarlı, yeşil tedarik zincirini önemsediklerini dile getirerek, iklim değişikliğiyle mücadele için 2023-2027 Tarımsal Kuraklık Yönetim Stratejisi ve Eylem Planı'nı oluşturduklarını ve su kaynaklarının verimli kullanımını teşvik ettiklerini anlattı.

İklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerden olan Akdeniz havzasındaki Türkiye’nin, kuraklığın yanı sıra su stresiyle de karşı karşıya kaldığını vurgulayan Yumaklı, bu bilinçle başta tarım olmak üzere tüm sektörlerde su verimliliğinin artırılmasına odaklandıklarını ifade etti.

Yumaklı, bir yandan "Taşkın Riski ve Kuraklık Yönetim Planları" ile riskli alanlar için gerekli tedbirleri alırken, diğer yandan kamuoyunun su tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla "Su Verimliliği Kampanyası"nı yürüttüklerini söyledi.

"FAO ile işbirliği içinde önemli adımlar attık"

Tarımda dijital uygulamaların, kaynaklara erişim anlamında da kapsayıcı bir yaklaşım sunduğunu belirten Yumaklı, dijitalleşmenin tarımsal gıda zincirinin daha etkin çalışmasını sağlayabileceğine işaret etti.

İbrahim Yumaklı, şöyle konuştu:

"Bu nedenle Çiftçi Kayıt Sistemimizi, e-Devlet portalımıza entegre ederek çiftçilerimizin her türlü resmi işlemi çok daha kısa bir sürede gerçekleştirmelerini hedefledik. Ayrıca çiftçilerimizin ihtiyaç duydukları bilgilere daha kısa sürede ulaşmaları ve üretim planlamalarını zamanlıca yapabilmelerini desteklemek için geliştirdiğimiz ‘Tarım Cebimde’ adlı mobil uygulamamızı etkin şekilde kullanıyoruz.

Gıda sistemlerinin verimli şekilde çalışmasının önündeki engellerden biri olan gıda kayıp ve israfı konusunda FAO ile işbirliği içinde önemli adımlar attık. Bölgesel projemiz kapsamında hayata geçirdiğimiz 'Gıdanı Koru' kampanyamız ile hem ulusal hem de uluslararası düzeyde bir rol modeli oluşturduk. Özellikle denize kıyısı olmayan ülkeler için bu konunun önemli olduğunun bilincindeyiz.”

Yumaklı, dünyada siyasi istikrarı, sosyal refahı ve ekonomik büyümeyi sağlamak için işbirliği içinde sürdürülebilir gıda güvenliğinin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: aa