Kaliforniya'daki evinden şirket merkezine yaklaşık 1.600 kilometrelik mesafeyi özel jetle kat edecek olan Niccol'un bu kararı, şirketin çevre dostu imajıyla çelişti. BBCTürkçe'nin haberine göre, özellikle şirketin sürdürülebilirlik üzerine yaptığı çalışmalara rağmen CEO'nun bu tercihi, kamuoyunda büyük tepki çekti.
"Müşterilere ve çalışanlara kötü mesaj" diyen eleştirmenler, bu durumun hem çevreye zarar verdiğini hem de şirket içindeki gelir eşitsizliğini gözler önüne serdiğini belirtti. Özellikle düşük ücretle çalışanlar CEO'nun bu ayrıcalıklı yaşam tarzını haksız buldu.
Starbucks ise Niccol'un sektörün en iyilerinden biri olduğunu ve şirketin dünya çapındaki operasyonlarını yönetmek için esnek bir çalışma düzenine ihtiyacı olduğunu savunuyor. Ancak bu açıklama, eleştirileri yatıştırmaya yetmedi.
Sosyal medyada da konu ile ilgili birçok tepki mesajı paylaşıldı. Birçok kullanıcı, Starbucks'ın sürdürülebilirlik reklamlarının artık samimiyetsiz olduğunu belirtti.
Uzmanlar ise bu durumun şirketin marka imajına zarar verebileceğini ve tüketicilerin alternatif markalara yönelmesine neden olabileceğini ifade etti. Ayrıca, CEO'nun bu tercihinin şirketin çalışanları arasında moral bozukluğuna yol açabileceği de vurgulandı.
Starbucks CEO'sunun özel jet kullanma kararı, çevresel kaygılar, sosyal eşitsizlik ve şirketlerin etik sorumlulukları gibi birçok konuyu bir araya getirerek geniş kapsamlı bir tartışmayı gündeme getirdi. Bu durum, şirketlerin CEO'larına sağladığı imtiyazlar ve bu imtiyazların şirketin genel politikalarıyla olan uyumu konusunda önemli bir tartışmayı alevlendirdi.
