Özel Haber: Sümeyye Aksu

Sırbistan ile Kosova arasındaki gerilim, geçen hafta sonu ağır silahlı yaklaşık 30 Sırp'ın Kosova'nın kuzeyindeki bir Ortodoks manastırına barikat kurmasıyla yeniden alevlendi. Polisle gün boyu süren silahlı çatışmada bir polis memuru ve üç saldırgan öldü. Geçen Pazar gerçekleşen çatışma, Kosova'nın 2008 yılında Sırbistan'dan bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana yaşanan en kötü çatışmalardan biriydi.

Kosova Savaşı’nın yeniden canlanacağı yönündeki endişe artıyor

Çatışma, Avrupa Birliği ve ABD'nin iki Balkan ülkesi arasındaki ilişkileri normalleştirme konusunda yıllardır süren müzakerelere arabuluculuk etmeye ve müzakereleri sonuçlandırmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Batı'da, 10 binden fazla kişinin ölümüne ve 1 milyondan fazla kişinin evsiz kalmasına neden olan 1998-1999 Kosova Savaşı’nın yeniden canlanacağı yönünde korkuları da artırdı. Kosova Başbakanı Albin Kurti, kuşatılan silahlı kişileri teslim olmaya çağırırken, polis memurunun öldürüldüğü Banjska Manastırı ve çevresinde saldırıların halen devam ettiğini belirtti.

AB’den kınama

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Savunma Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Kosova'nın kuzeyinde bir polisin öldüğü saldırıyı kınadığını bildirdi. Borrell yaptığı yazılı açıklamada, "Çirkin saldırıyı mümkün olan en güçlü ifadelerle kınıyorum" ifadelerini kullandı. Kosova'da yoğun olarak Sırpların yaşadığı kuzey bölgesinde bir polis memurunun hayatını kaybetmesi, bir polisin de yaralanmasının ardından yükselen tansiyon ile ilgili ANKASAM Balkanlar Uzmanı Mustafa Çuhadar, Elips Haber’e değerlendirmelerde bulundu. 

“Kosova sorununun temelinde eksen çatışması var”

Kosova’da tansiyonun hiçbir zaman düşmediğini belirten Çuhadar, “Özellikle devam eden Rusya-Ukrayna savaşının izleri Kosova'da kendini derin bir şekilde gösteriyor. İlk önce şuna değinmek gerekiyor. Biliyorsunuz Balkanlar'da Kosova demek, NATO demek, Amerika (ABD) demek, Birleşmiş Milletler (BM) demek, Avrupa demek yani Batı demek. Dolayısıyla burada Sırbistan da Rusya demek. Kosova sorununun temelinde zaten yatan bir mezhep, din çatışması var. Eksen çatışması var. Bu son dönemde artık daha da giderek artmakta” dedi.

“Sırp Cumhuriyeti Bosna’daki yasa mekanizmasını tıkamış durumda”

“AB nezdinde Sırbistan ve Kosova arasında görüşmeler gerçekleştiriliyor. Diyalog mekanizması hala sürdürülmeye çalışıyor” diyen Çuhadar sözlerini şöyle sürdürdü;

“Görüşmeler sonuç vermiyor. Sonuç vermemesinin nedeni AB de Sırbistan da bazı şeyleri diretiyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic diyor ki; ‘Ben Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasını istiyorum’ Diğer taraftan Kosova Başbakanı Albin Kurtti de, ‘Böyle bir şey mümkün değil. Biz buna müsaade edemeyiz. Çünkü bu şekilde tıpkı Bosna Hersek’teki durumu oluşturacak’ diyor.  Bosna’da, Bosna Hersek Federasyonu (FBIH), diğeri Republika Srpska yani Sırp Cumhuriyeti (RS) olmak üzere iki entiteye (devletçik) ayrılmış durumda. Bugün gelinen noktada Sırp Cumhuriyeti Bosna’daki yasa mekanizmasını, karar verme mekanizmasını tıkamış durumda. Hatta geçenlerde Barış Uygulama Konseyi Büyükelçileri bunun için de Türkiye'de var. Sırp Cumhuriyetine uyarıda bulundu. Şunu demek istiyorum; Kosova Rusya’nın Balkanlar’daki istikrarı bozabileceği en kolay yerlerden bir tanesi”

“Sırbistan diplomatik olarak elindeki avantajı kaybetmiş durumda”

Sırbistan destekli terör grubunun Sırpların yoğunluklu yaşadığı Kosova’nın kuzeyinde Kosovalı bir polisin öldürmesiyle tansiyonun tekrar yükseldiğini dikkati çeken Çuhadar, “Şu anda o bölgeye giriş çıkışlar hala sıkıntılı bir şekilde devam ediyor. Kosova saldırının Sırbistan destekli bir eylem olduğunu belirtirken, Sırbistan’da bunu yalanlıyor. Sırbistan bu durumda elindeki avantajı kaybetmiş durumda. Burada diyalog mekanizması tıkanmışken artık diyalogunda devam ettirilmesi istenmiyor. Böyle bir olayın yaşanması da pek tesadüf değil açıkçası. Zaten belli başlı olaylar yaşanıyordu küçük küçük ama son dönemde hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Özellikle Sırbistan destekli olduğunu gösteren bazı verilerin bulunması Alexander Vucic’i, Sırbistan’ı zor duruma düşürüyor. Sırbistan, şu an diplomatik olarak elindeki avantajı kaybetmiş durumda” diye konuştu.

“Kosova, Sırbistan için bir Kudüs”

Çuhadar, Kosova’da istikrarın yakalanmasının Rusya’nın ve Sırbistan’ın işine gelmeyeceğini dikkat çekti. AB’nin de burada bir şey yapmadığını ve korkulanın Bosna ve Ukrayna’daki gibi bir durumun yaşanması olduğunu dile getiren Çuhadar, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Çünkü Kosova, Sırbistan için bir Kudüs. O açıdan bakmak lazım. 13. yüzyılın başlarında Sırp Ortodoks Kilisesi burada kuruluyor. Bu kilisenin bura kurulmuş olması Sırp Ortodoksları için çok büyük anlam ifade ediyor. Burayı bir Kudüs olarak kendileri zaten anlamlandırıyor, ifade ediyorlar. Dolayısıyla burada sanki bir Kudüsleştirme politikasını uygulandığını söylemek mümkün. Yani sorunun temelinde yatan birçok sebep var ama bunun temelinde yatan şey din artık etnik çatışma. Burada birde eksen savaşlarını görüyoruz. Rusya ve Amerika kendisini burada gösteriyor. Burada dediğim gibi NATO demek Amerika demek artık. Dolayısıyla burada bir eksen savaşının söz konusu olduğunu söylemek mümkün. Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı da bunu bir hayli derinleştirmiş durumda”

“Rusya ABD ve Batı’nın Kosova’da boy göstermesini istemiyor”

Kosova sorununun çok derin bir sorun olduğunu, Rusya-Ukrayna savaşı ile daha da derinleştiğini vurgulayan Çuhadar, “Burada önemli nokta artık bu bir etnik din savaşından, çatışmasından çıkmış ve eksen savaşına dönmüş durumda. Zaten öyleydi bu daha da belirginleşti. Rusya Amerika’nın ya da Batı’nın orada boy göstermesini istemiyor. Diyalogların iyice tıkanması için de bu gerilimler artacak. Her ne kadar da bir diyalog süreci devam etse de bu diyalog süreciyle beraber de gerginliklerin artması çok normal. Sınırda bir gerginlik yaşanıyordu ama Kosovalı bir polis memurunun Sırp terör örgütü tarafından öldürülmesi bölgede farklı etkileri olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Kosova sorunu domino etkisi yaratabilir”

“Kosova sorunu sadece Kosova'ya ve Sırbistan'a haiz bir durum değil” diyen Çuhadar, “Şu an Bosna Hersek de sıkışık durumda. Bunu göz ardı etmemek lazım. Hatta bu günlerde Sırp bir vatandaş yakalandı. 60-65 küsur yaşlarında ve bu kişi Saraybosna’daki Başçarşı’ya ve diğer bir bölgeye bomba koyacağını söylüyordu. Artık bu olayların yavaş yavaş bölgedeki donuk çatışmaları tetikleyebileceğini söyleyebiliriz. Bu yüzden bu olay aslında bir domino etkisi yaratabilir. Bundan kaçınmak içinde artık nasıl bir yol izleyecekler bizde bakıp göreceğiz açıkçası. Çokta fazla seçenekleri yok” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye Kosova sorununda diyalogdan yana”

Türkiye’nin Kosova-Sırbistan meselesinde çok boyutlu bir politika izlediğini kaydeden Çuhadar sözlerini şöyle tamamladı;

“Türkiye, Sırbistan’la bölgede özellikle 2007-2008’den itibaren çok güçlü ilişkiler geliştirebilen bir ülke. Baktığımız zaman bizim tarihi sorunlarımız var ama güçlü ilişkilerde geliştirmiş durumdayız. Sırbistan’la sorunları göz ardı edemeyiz ama belli başlı tarihi ortak noktalarımızda var. 500-600 yılı paylaşmışız. Türkiye Balkanlar'da çok boyutlu politika yürütülüyor. Hem Boşnaklarla, hem Sırplarla, hem Arnavutlarla aynı masada oturup konuşabiliyor. Türkiye’nin Kosova sorununda diyalogdan yana ve Kosova'dan yana olduğunu görüyoruz. Yani sonuçta bunu bizim Kıbrıs meselesine de benzetmek mümkün. Burada Türkiye’nin Sırbistan’ı desteklemesini beklemek pek akıl kari olmaz. Türkiye’nin Kosova’ya bu anlamda tam destek sağladığını da söyleyebiliriz”

Editör: Sümeyye Aksu