Haber: Selim Ercan

Halk arasında ‘gülleme’ ya da ‘gül’ hastalığı olarak bilinen Rozase’yi; ultraviyole ışınları, sıcak-soğuk hava, sıcak içecekler, baharatlı yiyecekler, rüzgâr, egzersiz, alkol tüketimi ve stres tetikliyor. Rozase hastalığı, hasta eğitimi, ilaç dışı tedaviler, ilaç tedavileri, lazer-ışık sistemleri ve cerrahi müdahalelerle kontrol altına alınabiliyor. Kadınlarda ve açık tenli kişilerde daha sık görülen rozasenin nedeni ise henüz tam olarak anlaşılamadı.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Sema Karaoğlu, son günlerde sıcak hava dalgasının Türkiye’yi etkisi almasıyla birlikte ‘gül’ hastalarına uyarılarda bulundu. Rozase hastalığı ile ilgili Elips Habere konuşan Dr. Sema Karaoğlu, şunları aktardı:

“Rozase kronik deri hastalığıdır”

“Halk Arasında gül ya da gülleme adı ile anılan rozase hastalığı burun, çene, alın ve yanaklar gibi özellikle yüzün orta kısmını tutan, yanma ve kızarma atakları ile başlayıp daha sonra sivilceler, kalıcı kızarıklık, kılcal damarlarda artışla karakterize kronik bir deri hastalığıdır.”

“En çok açık tenli renkli gözlü kadınlarda görülür”

Hastalık, daha çok 30-60 yaş arasında; açık tenli renkli gözlü kadınlarda görülür. Bazı hastalarda genetik yatkınlık da görülmektedir. Bazen yüzde görülen demodex  akarları rozase sebebi olurlar.

Belirtileri nelerdir?

Hastalarda önce yüzde yanma ve kızarıklık şeklinde ataklar oluşur daha sonra yüzün orta kısmında kızarma kalıcı hale gelir. Burun ve yanakların üzerinde gözle görülebilen küçük kılcal damarlar oluşur. Daha ilerlemiş hastalarda kızarıklığın üzerinde yanaklarda burunda alında ve çene üzerinde küçük kırmızı şişlikler veya iltihaplı sivilceler oluşabilir akneden farklı olarak bu hastalarda siyah nokta kesinlikle yoktur. Hastalık ilerlediğinde yanma deri dışında gözlerde de görülmeye başlar gözlerde de yanma ve sürekli bir hassasiyet oluşur. Burunda, şiş kırmızı burun şeklinde karşımıza çıkan rinofima denilen komplikasyon meydana gelebilir.

“Hastalar mutlaka güneşten korunmalı”

Rozasehastalığı kronik bir hastalıktır tamamen iyileşmesi zor olsa da kontrol altında tutmak mümkündür.  Rozası olan hastalar mutlaka güneşten korunmalıdırlar. Bu hastalar güneşten koruyucu şapka ve gözlük kullanmalı, güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde güneş maruziyetinden kaçınmalıdırlar ve dışarıya çıkarken mutlaka en az 50 faktörlü güneş koruyucuyu yarım saat önceden yüzlerine sürmüş olmalıdırlar.

“Hasta sayısında artış var”

Bu hastalar mutlaka bir dermatoloji uzmanından hastalıklarının şiddetine göre topikal veya sistemik tedavi önerisi almalıdırlar. Yüzde kırmızılık ve kılcal damarlanma artışları çok ise lazer tedavisi ya da İPL sistemleri ile etkili tedaviler yapılabilir. Rinofima gibi komplikasyonlar gelişti ise yine lazer cerrahisi ile tedavi edilebilir. Rozase hastalığına özel bir diyet bulunmamakla birlikte kızarıklığı arttıran vücutta harareti arttıran yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Çok sıcak içecekler, acı tüketilmemelidir. Sigara ve diğer tütün ürünlerinden de uzak durulmalıdır. Hasta sayısında artış mutlaka var çünkü Rozase hastalığı güneş ışığına duyarlı bir hastalık. Sıcaklarla beraber artış oluyor.”


 

Editör: Selim Ercan