Haber: Selim Ercan
Serebral Palsili Çocuklar Derneği (SERÇEV) Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Kırçuval, 6 Ekim Dünya Sebral Palsili Günü dolayısıyla Elips Haber’e açıklamalarda bulundu. Derneğin 202 yılında, kurulduğunu aktaran Hülya Kırçuval, Serebral Palsili çocukların eğitim ve sağlık alanında sahip oldukları haklardan maksimum düzeyde faydalanmaları için çalıştıklarını vurguladı. Kırçuval, Türkiye’deki Serebral Palsili çocukların her birey gibi eşit hak ve fırsatlara sahip olmasını sağlayarak, onları üretken kendine yeten bağımsız bireyler olarak topluma kazandırmaya gayret ettiklerinden bahsetti.
“Çocuklar, eğitim ile hayata aktif olarak katılabiliyor”
Derneğin kurulma amacının en başında eğitim geldiğini vurgulayan Kırçuval, “Bizim iki tane okulumuz var. Bir tanesi Gökkuşağı İlköğretim Okulu bir tanesi de Serçev Engelsiz Meslek Lisesi. Serebral Palsili çocuklar, doğum öncesi ve sırası beyinde oluşan hasar sonucu vücut fonksiyonlarını çok kullanamayan çocuklardır. Fakat tanı aldıktan sonra verilen eğitim ile fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri yoğunluğuyla birlikte çocuklar kendilerine özgüvenli, bağımsız ve aktif olarak hayata katılabiliyorlar. Eğitim, bu noktada çok önemli. Çocuklar, ne kadar iyi ve nitelikli bir eğitim alırlarsa bağımsız bireyler olarak aktif hayata katılabiliyorlar” dedi.
“10 çocuğumuz üniversiteye yerleşti”
Eğitim alan çocuklar hakkında bilgi veren Kırçuval, “SERÇEV, çocukları okul öncesinden 16 yaşına kadar, üniversite çağına kadar okullaşmasını sağlayan tek dernek. Serebral Palsili tanısı almış çocuklar aynı akademik, eğitsel ve sosyal ortamlarda birlikteler. Çocuklar aynı anda eğitim görüyorlar. SERÇEV’in bütüncül bir yaklaşımı var. Derneğin 22 yıllık macerası sonrasında bu sene 10 çocuğumuz üniversite sınavına girdi. 10 çocuğumuz üniversiteye yerleşti” diye konuştu.
“Serebral Palsi’de eğitim çok önemli”
Bu sene eğitim alan 10 öğrencinin üç farklı üniversiteye yerleştiğini söyleyen Kırçuval, şöyle devam etti:
“Başkent Üniversitesi’ne yerleşen çocuklarımız var. Başkent Üniversitesinde çocuklarımız Halkla İlişkiler bölümüne ve Radyo Televizyon bölümüne yerleşti. TOBB Üniversitesine yerleşen çocuklarımız var. Burada çocuklarımız Edebiyat Bölümüne yerleşti. Ankara Üniversitesine yerleşen çocuklarımız da var. Burada çocuklarımız Edebiyat bölümü ve Felsefe bölümüne yerleşen öğrencilerimiz var. SERÇEV’de eğitime verilen önemin çıktısı bu çocuklarımızdır. Kapsayıcı eğitim bu konuda çok önemli. Serebral Palsi’de eğitim çok önemli.”
“Mevcut okullar, Serebral Palsili çocukların eğitim alabilecekleri yerler haline dönüştürülmeli”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile görüşme geçtiğimiz günlerde yaptıkları görüşmenin hatırlatılması üzerine Kırçıval, “Bu görüşmede, okullarımızdan ve derneğimizin yapısından bahsettik. Yaptığımız faaliyetleri anlattık. Alanda bizim eksikliklerimiz, yönetmelikteki eksikliklerimiz, çocuklarımızın yapabilirlikleri ile ilgili, raporlandırma süreçleri ile ilgili, tanımlama ve değerlendirme süreçleri ile ilgili ihtiyaçlarımızı belirttik. Sonuç olarak aynı vurguları yine yaptık. Bu okulların 81 ilde yaygınlaşması ya da mevcut okulların erişebilir hale gelebilmesi ile ilgili vurguları yaptık. Okulların yenisini yapmak tabi ki çok kıymetli ama mevcut okullarında, Serebral Palsili çocukların gidebilecekleri, eğitim alabilecekleri yerler haline dönüştürülmesini sağlamanın öneminin de altını çizdik” açıklamasında bulundu.
“Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi ve Sayın Göktaş, hareketi desteklerini belirtti”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile de daha önce bir görüşme yaptıklarını dile getiren Kırçuval, “Hem Sayın Göktaş hem de daha evvel Sayın Emine Erdoğan Hanımefendiye de gittiğimizde onayladı ve aynı sözü verdiler. Sonuç olarak bu hareketi desteklerini ve bu okulların yaygınlaşmasının bu çocukların eğitim aldıktan sonra aktif bireyler olarak hayata katılmasının çok değerli bulduklarının onlarda altını çizdiler” dedi.
“Onlara imkân ve fırsat tanıdığımızda yapabilecekleri çok fazla şey var”
Kırçuval, Aralık ayında yeni bir Çalıştay yapacaklarının bilgisini verdi. Yapılacak Çalıştay’da ana temanın ‘eğitim’ olduğunu belirten Kırçuval, “Biz onlara imkân ve fırsat tanıdığımızda yapabilecekleri çok fazla şey var. Onlara imkân ve fırsat tanıdığımızda potansiyellerini en üst düzeye çıkarabiliyorlar” diye konuştu.
“500 çocuğumuza yerli sandalyeleri hibe edeceğiz”
Derneğin faaliyetlerine ilişkin konuşan Kırçıval, “Haziran ayı itibarıyla tekerlekli sandalyede yerli üretim projesini başlattık. Şuanda hayata geçti ve üretim aşamasında. Paydaşlarımız ve iştirakçilerimiz var. Bunlar arasında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı da var. Yerli üretim projesine biz Haziran ayı itibarıyla başlattık. Şuanda dördüncü ayı tamamlamak üzereyiz. Mart ayına kadar da sandalyelerin üretimini gerçekleştirmiş olacağız. İlk etapta 500 tane çocuğumuza sandalyeleri bedelsiz hibe edeceğiz. Devamı olacak. Sandalyeler iki tipte üretilecek. 7-14 ve 14 ve daha üzeri için iki model tasarlandı” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de her yıl 6 bin bebek Serebral Palsili doğuyor”
Serebral Palsili’nin çoklu engel durumu olduğuna dikkat çeken Kırçuval, “Türkiye’de her yıl 6 bin bebek Serebral Palsili doğuyor. Serebral Palsili de erken tanı ve tedavi çok önemli. Erken tanı neredeyse aylık denecek tanı alırlarsa çocuklar bu dönemde yoğun fizyoterapi ve özel eğitim desteği ile birlikte çok daha iyi duruma gelebiliyorlar” dedi.
“Erken tanı ve tedavi merkezlerinin sayısı artmalı”
Kırçuval sözlerini şöyle tamamladı:
“Dolayısıyla Serebral Palsili tanısı almış bir çocuğun birçok doktora ihtiyacı oluyor. Bizim isteklerimizden bir tanesi de erken tanı ve tedavi merkezlerinin olması. Çünkü aile tanıyı almakta geciktiği zaman çocuk için çok şey kaybedilmiş olunuyor. Erken tanı ve tedavi merkezlerinin artması aynı zamanda çocuklar ilerleyen süreçte üniversiteye gidiyorlar ama bizim isteklerimizden bir diğeri de gençlik ve yaşam merkezlerinin olması. Ailenin kendilerinden sonra ne yapacaklarıyla ilgili kaygıları çok yüksek. Serebral Palsili aile 7/24 çocuğun yanında ama en büyük kaygıları kendilerinden sonra ne olacağı.
“Annelerin emeklilik hakkı olmalı”
Anne çocuğa baktığı süre içerisinde kendi mesleki yaşantısından, sosyal güvencesinden vazgeçmiş oluyor. Onun bir emeklilik hakkı olması için uğraşıyoruz. Çocuk ömür boyu ailede. Sonrası için onların kişisel bakımlarının yapılacağı merkezlerin olması isteklerimizden bir diğeri. Bu çocukların sosyal güvencelerinin olması gibi eksikliklerin giderilmesi isteğimiz var. Serebral Palsili bir hastalık değil bir durumu yaşıyorlar çünkü. Bu konuda isteklerimiz var.”