Bugünkü yazısında “O karar ve ardından gelen kararlı mücadele belki Türkiye’nin darbeler tarihinin yönünün değişmesini sağlıyor” ifadelerini kullanan Selvi, şunları aktardı:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım şu kararı alıyorlar: 'Ne pahasına olursa olsun bunlara pabuç bırakmayacağız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ucunda ölüm de olsa bunlara bu milletin emanetini teslim etmeyeceğiz.'

AK Parti bugün iktidarda 22 yılını kutluyorsa onun arkasında çoğu zaman ölümü göze alma pahasına verilen bir mücadele var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği var. Gerekirse ölümü göze alıp darbelere karşı meydan okuması var.

Bu konuşmadan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan Binali Yıldırım’a, 'Nereye gideceksin?' diye soruyor. Binali Bey, 'Karayolu ile Ankara’ya gideceğim. Yol boyunca telefonla Ankara’yla temas halinde olurum' yanıtını veriyor. Cumhurbaşkanı, 'İyi olur' diyor. 'Ben de uçakla İstanbul’a geleceğim. Halkı meydanlara çağıracağım. Bunlara karşı direneceğim' diye konuşuyor. Gerisini zaten biliyorsunuz. Erdoğan’ın çağrısıyla meydanları dolduran milletimiz çıplak elleriyle tankları durdurmuştu. 15 Temmuz gecesi Erdoğan değil darbeciler kazansa ne olurdu? Onu düşünmek bile istemiyorum." 

Bu yazı hurriyet.com.tr adresinden alınmıştır.

Editör: Selim Ercan