En büyük Türk-İslam mezarlıklarından biri olan, 700 yıl önce yaptırılan Halime Hatun Kümbeti'nin de içinde bulunduğu alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle geçen yıl başlatılan kazı ve restorasyon çalışması devam ediyor.

Van Müzesi başkanlığında, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Çalış'ın bilimsel danışmanlığında yapılan kazılarda, alanında uzman akademisyenler görev alıyor.

50 dönümlük alanda boyları 2,5 metreye varan, üzerlerindeki yazı ve geleneksel motiflerle ilgi çeken 700'e yakın mezar taşının bulunduğu alanda, bu yıl ortaya çıkarılan 8 sandukalı mezarda yer alan kitabelerin çözümlemesi yapılıyor.

Fotoğraf: AA

"Yeni sandukalar ilk defa kayıt altına alındı"

Doç. Dr. Ercan Çalış,  kazılarda önemli bulguların elde edildiğini, alanda 700'e yakın mezar taşı tespit ettiklerini söyledi.

Bu yılki çalışmalarda yaklaşık bir metre toprak örtüsü altında kalmış 8 sandukalı mezarı gün yüzüne çıkardıklarını anlatan Çalış, "Bu durum bizi sevindirdi. Mezar taşları sanat, bilim, tarih ve kültür açısından oldukça önemli bilgilere ulaşmamızı sağlayacak. Daha önceki çalışmalarda belirlenmemişti. Yeni sandukalar ilk defa tarafımızca kayıt altına alındı. Bu durum bize buranın sadece 700 mezar taşıyla sınırlı olmadığını, sayının 1000'in üzerine çıkacağını gösteriyor. Sandukaları topraktan çıkardığımızda ilk günkü özelliklerini koruduğunu gördük. Topraktan adeta tarih, sanat ve kültür fışkırdı. 700 yıl öncesine ait sanduka ve şahideler tamamıyla toprağın altında kalmıştı. Böylece taşın niteliği, ham maddesi, üzerindeki motifler ve yazıtlar orijinalliğini korumuş. Mezarlığın yakın tarihte açık hava müzesine dönüşeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Fotoğraf: AA

"Taşları ilk günkü haline dönüştürüyoruz"

Eğilen, düşen, kırılan mezar taşlarının zemin blokaj ve restorasyon işlemlerini de yaptıklarını belirten Çalış, şöyle devam etti:

"Taşları ilk günkü haline dönüştürüyoruz. Gerekli temizliğini yapıyoruz, böylelikle taşların üzerindeki motiflerin ortaya çıkmasını, kitabelerin okunmasını sağlıyoruz. Mezar taşları, Van'ın yüzyıllardır Türk toprağı olduğunu gösteren önemli belgelerdir. Büyük Selçuklular, Malazgirt Savaşı ile İran ve Irak'tan Anadolu'ya fetih hareketi başlatmıştı. Mezarlık alanı da bu döneme denk geliyor. Burayı Selçuklu Mezarlığı olarak niteliyoruz. Çünkü taşlar üzerindeki üsluba bakıldığında Selçuklulara ait diğer yerleşim yerlerindeki özelliklerin en güzelini burada görebiliyorsunuz."

Fotoğraf: AA

"Burası yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı haline gelecek"

Van Müze Müdürü Erdal Acar ise Gevaş ilçesindeki Selçuklu Mezarlığı'nın Bitlis'in Ahlat ilçesindekinin ardından ikinci büyük Türk-İslam kabristanı olma niteliği taşıdığını vurguladı.

Mezarlıktaki çalışmaların 15 kişilik ekiple yürütüldüğünü ifade eden Acar, "Mezarlık, Selçuklu ile erken Osmanlı dönemleri için çok önemli bir alan. Burası, çevre düzenlemesi, rekreasyon, karşılama üniteleri, yürüyüş yolları, aydınlatma gibi çalışmalardan sonra yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı haline gelecek. Yeni bir kültür ve turizm destinasyonu olacak. Desteklerinden dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Valiliğimize ve Van Büyükşehir Belediyemize, Gevaş Belediyesine teşekkür ederim" dedi.

Epigraf Muhammed Çalışkan da çalışmalar sonucu 8 sandukalı mezarın şahideleri ile ortaya çıkartıldığına dikkati çekerek, "İlk incelemelerimizde kullanılan dilin Arapça olduğunu, şahidelerde ayet, sanduklarda hadislerin yer aldığını gördük. 1320-1360 yıllarına tekabül ediyor. Çözümlemeleri yapıyoruz. Burada elde ettiğimiz bilgiler tarihe ışık tutuyor. Çalışmalarımız devam ediyor. Yeni mezarların ortaya çıkacağını öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.

Editör: Halide Tonga