Save The Children'dan yapılan yazılı açıklamada, yıl sonuna kadar Gazze'de doğması öngörülen 15 bin bebeğin tamamının artan şiddet olayları nedeniyle ciddi risk altında olduğu vurgulanarak, bölgede tıbbi bakım, su ve gıdada kriz yaşandığının altı çizildi.
Açıklamada, kuruluşun bebek doğumlarına ilişkin yaptığı bu çalışmanın, Gazze'de her gün yaklaşık 180 kadının doğum yaptığı tahminine yer veren Birleşmiş Milletlerin (BM) son verilerine dayandığı aktarıldı. Ayrıca, yakın zamanda yapılan bir araştırmaya da atıfta bulunularak, işgal altındaki Filistin topraklarındaki çoklu doğum oranlarının da hesaba katıldığı ifade edildi.
"Hamile kadınlar ve yeni doğanlar dahil binlerce hasta ciddi tehlike altında"
Gazze'de doğum yapan kadınların yaklaşık yüzde 15'inin hamilelik veya doğumla ilgili komplikasyonlar yaşamasının "muhtemel" olduğuna işaret edilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Save the Children, Gazze'de bu yıl 66 binden fazla bebeğin doğmasının beklendiğini ve insanların temel ihtiyaç malzemelerinden mahrum bırakıldığı bir dönemde gelecek ay 5 bin 500 hamile kadının doğum yapacağını tespit etti. Temiz su kıtlığı yaşanıyor, gıda ve ilaçlar azalıyor. Halihazırda ciddi zorluklarla karşı karşıya olan hastaneler ve sağlık tesisleri saldırı altında ve bu durum hamile kadınlar ve yeni doğanlar dahil binlerce hastayı ciddi tehlike altında bırakıyor."
Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Gazze'deki hastanelerin yarısından fazlasının şu anda "işlevsiz" olduğunu aktardığı kaydedilerek, basında yer alan haberlere göre, Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi'ndeki prematüre bebeklerin, bu koşullarda hayatta kalabilmeleri için folyoya sarılarak sıcak suyun yanına konulduğu bildirildi.
"Gazze'de bebekler bir kabusun, insani felaketin içine doğuyor"
Save the Children Filistin Direktörü Jason Lee, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Gazze'de bebekler bir kabusun, insani felaketin içine doğuyor. Aileleri temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılıyor. Hamile kadınlar tıbbi bakım olmadan doğum yapıyor ve prematüre bebekler kuvözlerde ölüyor." ifadelerini kullandı.
Lee, hastanelerdeki jeneratörleri çalıştırmak için Gazze'ye yakıt girmesine izin verilmesi ve sağlık tesislerinin korunması gerektiğinin altını çizerek, "Şiddet durmalı. Ateşkese ihtiyacımız var. Buna şimdi ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim'den bu yana 46'sı Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda, 6'sı kuzeyde Lübnan sınırında olmak üzere 365'i asker 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail'e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze'deki hükümete göre ölenlerin sayısı 11 bin 320'yi aştı, bu kişilerin en az 4 bin 650'sini çocuklar ve 3 bin 145'ini kadınlar oluşturuyor.
Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 197 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu öldü.