Kazı başkanı Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Elif Yavuz Çakmur, "Nekropol çalışmalarında yaklaşık şu an süren 1,5 aylık, 2 aylık çalışmalarda biz 16 adet mezar açtık. Bu mezarlarda genellikle basit toprak gömü ve kiremit mezarlarla karşılaştık. Bize ilginç gelen şey bir kadın mezarıyla karşılaşmamız. Nekropol de bizim için dikkat çekici oldu. Gelecek antropolojik verilerle de kadının hakkında daha ayrıntılı bilgileri de sahip olacağız” dedi.
Roma İmparatorluğu döneminde sınırı muhafaza etmek amacıyla askeri karargah olarak kullanılan antik kentte çalışmalarını sürdüren ekip, bu alanlar üzerinde çeşitli birçok cam, metal, pişmiş toprak eserlerle ulaşırken, bronz bir obje de keşfetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle Gümüşhane Valiliği, Kelkit Kaymakamlığı, Kelkit Belediyesi ve Türk Tarih Kurumu'nun desteğiyle kazı çalışmaları gerçekleştiriliyor. Kelkit'in Sadak köyü sınırlarında, Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırındaki 4 büyük lejyondan 15'inci Apollinaris Lejyonu'nun 600 yıl hüküm sürdüğü Satala Antik Kenti'nde 16 Ağustos'ta başlanan yeni dönem kazı çalışmaları, Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Elif Yavuz Çakmur başkanlığında, 18 kişilik ekiple sonbaharın sonuna kadar devam edecek.
Kazı çalışmalarında kadın mezarıyla karşılaştıklarını belirten Dr. Öğretim Üyesi Elif Yavuz Çakmur, "Nekropol çalışmalarında yaklaşık şu an süren 1,5 aylık, 2 aylık çalışmalarda biz 16 adet mezar açtık. Bu mezarlar içerisinde genellikle basit toprak gömü ve kiremit mezarlarla karşılaştık. Bir lejyon mezarı olarak adlandırılan yapıda kadın mezarıyla karşılaşmamız dikkat çekici oldu. Aslında orada bir mekan bulduk. Bu mekanın hemen yanına açılmıştı. Muhtemelen bu kadın mezarı geç dönemde kullanılmak üzere koyulmuş bir mezar. Geç dönem mezarı olarak nitelendirdik. Ama tabii gelecek antropolojik veriler de bunu daha sağlıklı olarak yorumlamamızı sağlayacak” dedi.
Onur verici
Batum’da gerçekleştirilen Roma dönemine ait çalışmaların incelendiği 26'ncı Uluslararası Arkeoloji Kongresi'nin ardından gezi ve inceleme programı kapsamında İngiltere, Almanya, Macaristan, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Avusturya, Finlandiya, Polonya ve ABD ülkelerinden gelen 69 arkeolog Satala Antik Kenti’ni ziyaret etti. Arkeologların Satala'yı gezmelerinden mutluluk duyduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Elif Yavuz Çakmur, "Avrupa'nın en önemli kongrelerinden biri, bu yıl itibarıyla Batum'da gerçekleştirildi. Kongrenin ziyaretçileri, arkeologlar, gezi rotası olarak da Satala'yı son durak olarak seçtiler. Biz de bugün 16 Eylül itibarıyla onları Satala'da ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Bizim için çok büyük bir adım, çünkü Avrupa'nın en büyük kongrelerinden biri ve yaklaşık olarak sadece 3 yılda bir gerçekleştiriyor. Bu sene itibarıyla Batum'da gerçekleştirilmesi ve bir ayağının da Satala olarak ziyarete gelmeleri bizim için çok onur verici. Bu sürecin sürekli olarak biz uluslararası iş birlikleriyle Satala'yı öne çıkarmayı, Satala'nın değerini, önemini ortaya çıkarmayı planlıyoruz" diye konuştu.
Roma lejyonerine ait zırh Gümüşhane Müzesi'nde sergilenecek
Çalışma alanını ziyaret eden AK Parti Gümüşhane Milletvekili Celalettin Köse, "69 kişiden oluşan misafir heyetimiz, Satala'dan ayrıldıktan sonra Gümüşhane şehir merkezindeki müzede de misafirimiz olacaklar, Gümüşhane'nin sokaklarında da gezecekler. Kelkit’imizin ve Gümüşhane'mizin tanıtımında çok önemli bir gün olan bu günü en verimli şekilde değerlendireceğimize inanıyorum. 2 bin 800 yıllık olduğu söylenen Urartu Kemeri buradan çıkarılarak Gümüşhane Şehir Müzesi'nde sergileniyor. Aynı şekilde buradan çıkarılan Roma Lejyonerlerine ait zırh Erzurum'da sergilenmekte, biz de onu önümüzdeki günlerde belki 1 hafta 10 gün içerisinde Gümüşhane Müzesi'ne getirip, inşallah onu da Gümüşhane Müzesi'nde sergilenecek hale getireceğiz. Tüm hemşerilerimizi buraya bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Satala Antik Kenti'ni ziyarete gelen arkeologlardan Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde bulunan Anıtlar Kurulu yetkilisi ve Uluslararası Limes Kongresi Direktörü Dr. Andreas Thiel, "Duygularımı tercüme etmek zor. Burayı gözümün önüne daha farklı getirmiştim. Arkeologlar için büyük bir şans. Üzerinde yerleşim olmadığı için kazı yapılabiliyor. Önemli olan soru, neden burada büyük bir şehrin oluşmadığı. Umarım meslektaşlarımızın çalışmaları bu soruya bir cevap bulur" dedi.