Röportaj: Dursun ERKILIÇ
Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara ile ilgili bilinen, bilinmeyen birçok gerçeği elipshaber.com’a değerlendirdi.
Başkentin kültürel mirasını korumak gerektiğini belirten Arıkan, Kentin kendi kendini yönetme bilincine sahip olduğunu kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan, Ankara türkülerine, şarkılarına argo sözler eklenmesini ise geleneksel kültürün bozulmasıyla izah etti. Arıkan’ın sorularımıza verdi yanıtlar şöyle:
Kendi kendini yönetme bilinci olan kent
- Ankara'nın başkent olması sadece stratejik ve coğrafi konumu nedeniyle mi gerçekleşti?
- Hayır, kesinlikle öyle değil. Ankara'nın başkent olması, Atatürk'ün rastgele bir tercihi değildi. Elbette coğrafi konumu ve stratejik özellikleri önemliydi; ancak asıl mesele, Ankaralıların devlete, millete ve bayrağa olan sevgisi ve yönetme bilincidir. Ankara, kendi kendini yönetme bilincine sahip bir şehirdir ve bu bilincini tarih boyunca sürdürmüştür.
Ankara tarihte beş kez başkent oldu. 70 yıl kendi kendini idare eden Ahi Cumhuriyeti çok önemli.
Kurtuluş Savaşı döneminde Atatürk, idare merkezi olarak Ankara’yı seçti. Atatürk diyor ki: Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldığında beylik kurulmayan ve kendi kendini idare eden tek yer Ankara’ydı. Düşündüm ki, Ankara’da o cumhuriyet kabiliyeti yaşıyor olmalıdır. Ben Ankara’yı bu yüzden seçtim. Ve Ankara’ya geldiğimde o kabiliyetin yaşıyor olduğunu gördüm. Ankara’yı bu nedenle çok seviyorum ve tutkunum…
- Ankara'nın tarihsel önemi hakkında ne söyleyebilirsiniz?
- Polatlı’daki Gordion’dan Ahilik Cumhuriyeti’nin 72 başkentine kadar uzanan bir geçmişi vardır. Bu, Ankara’nın tarih boyunca kendi kendini idare eden bir şehir olduğunu gösterir. Mustafa Kemal Atatürk de bu önemi, "Ankara’nın ve Ankaralıların benim gönlümde bambaşka bir yeri vardır" sözüyle dile getirmiştir. Atatürk, Milli Mücadele'deki kararlılıkları nedeniyle Ankaralıları takdir etmiştir.
Ankara’da kadınıyla, erkeğiyle herkesin taşıdığı bir kültür var. Bu kültür, vatana, millete, bayrağa sahip çıkmak. Ankaralılar, Selçuk Devleti yıkıldığında Alaattin Keykubat’ı iki yıl burada sakladılar ve sadece can güvenliği teminatıyla teslim ettiler. Anadolu Selçuklu Devleti Ankaralılar sayesinde yaşadı. Ankara’da her şey çok kıymetliydi… Ankara çiğdemi ve sevgi çiçeği de unutulmamalı…
Ankara, bir kasaba değil; Zengin bir şehirdi
- Ankara'nın Kurtuluş Savaşı döneminde büyük bir kasaba olarak anlatıldığına dair görüşler var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Bu yanlıştır. Ankara, 18. yüzyıla kadar yurt dışına 20 bin ton sof kumaşı ihraç eden büyük ve zengin bir şehir olarak biliniyordu. Ankara'nın geçmişteki ekonomik gücü ve zenginliği, onun sıradan bir kasaba olmadığını kanıtlar.
Seymenlik kültürü: Yanlış anlaşılan bir miras
- Günümüzde Seymenlik kültürü nasıl algılanıyor ve siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Seymenlik kültürü, günümüzde sadece halk oyunlarıyla sınırlıymış gibi algılanıyor; bu çok yanlış. Seymenler, devlet zor durumda kaldığında halkın önderliğini yapan, bilgili ve etkili insanlardır. Kültürümüzün ağırlığını ve bilincini taşırlar. Ankara’nın kültürü, asil, gururlu ve edepli bir duruşa sahiptir; müziği ve dansı da bu değerlere dayanır.
Ankaralıların fedakarlığına örnek bir nine
Kurtuluş savaşı sırasında topladıkları parayı mücadeleye büyük katkı sunmuşlardır.
Çekirge istilası, üç büyük yangın gibi felaketlere ve elde avuçta olmamasına rağmen Ankaralı her desteğini vermiştir. Çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Ankaralı bir ninemizden söz etmek istiyorum. Tekalifi Milliye Kanunu çıktığında her evden askere yardım isteniyor. Bu ninemiz sırtındaki yeleği çıkarıp söküyor ve bir çift çorap örerek kahraman Mehmetçiğe gönderiyor.
Bir de Ankara’da sargı bezi bulunmuyordu. Ankaralı kızlar, gelinler çeyizlerindeki etaminleri, işledikleri gelinlikleri sargı bezi olsun diye getirip teslim ediyorlar o dönemde. İşte Ankaralılık budur.
Ankara Turizmi: Ulaşım ve Altyapı Sorunları Engel Oluyor
- Ankara'nın turizm potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Maalesef, dünya başkentleri arasında turizm açısından geri sıralardayız. Bunun en büyük nedeni, Ankara'ya yurt dışından direkt uçuşların olmaması. Hava yollarının ticari kaygılar nedeniyle bu sorunu çözmemesi büyük bir engel. Ayrıca, fuar alanı ve kongre merkezi eksikliği de turizmimizi olumsuz etkiliyor.
- Kültürel kimliğin korunması konusunda ne gibi adımlar atılmalı?
- Kimliğimizi ancak çocuklarımıza doğru şekilde aktararak sürdürebiliriz. Hadi Poyrazoğlu Kukla ve Karagöz Festivali gibi etkinlikler, bu aktarım sürecinin önemli bir parçasıdır. Geleneksel kültürümüzün doğru bir şekilde yansıtılması büyük önem taşıyor. Kültürel kimliğin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerekiyor.