İstanbul Bakırköy’de sunucu Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetine ilişkin 20 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Ece Erken’in davaya katılma talebinden vazgeçtiği dilekçesinde, “Çok yalnız bırakıldım, fiziken ve ruhen artık kaldıramayacak kadar yoruldum.” ifadelerini kullandı.

Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun geçen yıl Yeşilköy Balıkçılar Çarşısı'ndaki restoranda uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin 20 sanığın yargılandığı davada, 7 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 7 tutuklu ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatlar katıldı.

Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu ile avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen Rober Güler, olay gününden yaklaşık 2-2.5 ay önce Şafak Mahmutyazıcıoğlu ile Yeşilyurt'ta oturduklarını, eniştesi olan Suphi Malgaz'ın yanına geldiğini ve bir emlak satımından dolayı komisyondan bahsettiğini anlattı.

Mekanda otururken Kadir Yasak'ın eniştesini arayarak Yeşilköy'e davet ettiğini aktaran tanık Güler, şunları söyledi:

"Eniştemle gitmek istedim. Şafak da çok yakın arkadaşımdı o da geldi. Ben Kadir Yasak'ı tanımıyordum. Seccad Yeşil'i iş yerimden tanırdım. Mekana gittik. Kadir Yasak, enişteme, 'Yanındakiler kim?' deyince, Şafak da 'Ben Şafak Mahmutyazıcıoğlu, benim ismimi duymadınız mı?' dedi. Ama tartışma olmadı. Oradaki diğer arkadaşlarla tanıştık, oturduk. Alma satma muhabbeti oldu. Şafak avukat olarak değil, arkadaşım olarak geldi. Biz müdahil olmadık. Suphi'ye 'Parayı ikiye böl, kapansın olay.' dedim. Çay içtik, bizi arabaya kadar yolcu ettiler. Sonrasında biz ilk oturduğumuz mekana geri döndük. Bu sırada Seccad beni aradı. 'Şafak bize gider mi yaptı, bizi bozmaya mı geldi?' dedi. Benden Şafak'ın numarasını istedi. Şafak da 'Ver ver' dedi. Sonrasında Şafak'ın telefonunu Seccad'a verdim. Telefonda konuştular. Şafak ile Seccad konuştu, Şafak en son 'Ne anlıyorsan anla.' dedi. Gereksiz bir tartışmaydı. Tehditleşmeye, küfürleşmeye şahit olmadım."

'Çözemediğimiz bir sır var'

Söz verilen katılan Celal Mahmutyazıcıoğlu da meselenin arkasında daha büyük bir hikaye ararken böyle komik bir şey olduğunu öğrendiğini ifade ederek, "Şafak bana bahsetmedi ya da ciddiye almadı. Burada bir sır var, maskeli bir balo var. Kimseye bir şey dememiş. Durup dururken bu adam neden öldü. Çözemediğimiz bir sır var. Buradakiler biliyor. Olayın tanığı arkadaşı, eşi bilmiyor. Bir kendisi bir de buradakiler biliyor." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı, 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

"Bir sır yok, pişmanım"

Söz verilen tutuklu sanık Kadir Yasak ise, "Bir sır yok. Olay en baştan anlattığım gibi, pişmanım. Ben de arkadaşlarım da karşı taraf da mağdurdur. Kimseyi mağdur etmek istemezdim." ifadelerini kullandı.

"Benim trafik cezasından başka cezam yok"

Sanık Ali Yasak ise “Selam verdiği için ceza yatan arkadaş var bu olay burada yaralama kastıyla oluşmuş ama üzücü şekilde ölümle sonuçlanmış yağma konusunda da bizim maddi durumumuzda olan insanlar için para cinayet işleme motivasyonu olamaz. Herhangi bir para için cinayet işlenmez ailemizden böyle gördük. Ben o gece yemekteydim ödediğim hesap belli. Bahsi geçen paranın yarısını bir gecede harcıyorum. Buraya cilt cilt dosyalar ile mi geldim? Benim hiçbir suçum yok trafik cezasından başka cezam yok. Savcımız diyor ki tasarlayarak yaptınız bu işi. Bu işten hiçbir zaman nasıl yırtarım kurtulurum olmadı ilk günden beri samimi bir şekilde ifade ettim. Ben tahliyemi talep ediyorum beraat ereceğime de inanıyorum.” dedi.

Diğer sanıklar da olayla ilgilerinin bulunmadığını, suçsuz olduklarını öne sürerek, tahliyelerini istedi.

Seren Serengil hakkında yeniden zorla getirilme kararı çıkartıldı

Mahkeme, tanıklar Seren Serengil ile Mustafa Rahman Tohma hakkında yeniden zorla getirilme kararı çıkarılmasına, gelmedikleri takdirde haklarında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

'Davaya katılma talebimden vazgeçiyorum'

Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun eşi Ece Erken'in 6 Haziran'da mahkemeye dilekçe sunduğu belirtildi.

Erken dilekçesinde, şunları kaydetti:

"Zamansız kaybettiğim değerli eşimin vefatından sonra eşimin ailesinden ve dost sandıklarımdan tek bir kişiden destek görmeden, üstelik kendisiyle geçmişi olan kişilerin mahkeme zamanı yurt dışında keyifteyken bile, ben eksiksiz bir şekilde eşimin tüm duruşmalarına katıldım. Muhatap olmayacağım kişilerle sayısız kez kadın halimle muhatap oldum. Bizzat eşimin öz ağabeyi tarafından hakaret ve tehdide uğradım. Konuyla ilgili şikayetim savcılıktadır. Çok yalnız bırakıldım, fiziken ve ruhen artık kaldıramayacak kadar yoruldum. Odaklanmam gereken çocuğumu, sağlığımı, ailemi ve işimi ihmal ettim. Tüm bu sebeplerden dolayı davaya katılma talebimden vazgeçiyorum. Rabb'ime ve yüce Türk adaletine güveniyorum. Saygıyla mahkemenize arz ederim."

Ne olmuştu?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 61 sayfalık iddianamede, 27 Ocak 2022'de Yeşilköy'deki bir restoranda ateşli silahla yapılan saldırı sonucu Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürüldüğü, Murat Bilmez'in ise yaralandığı belirtildi.

İddianamede, sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahla kasten yaralamaya iştirak", "silahla birden fazla kişiyle birlikte iş yerinde geceleyin yağmaya teşebbüs" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma" suçlarından da 3 yıl dokuzar aydan 12 yıl altışar aya kadar hapis cezası istendi.

Aralarında Kadir Yasak'ın da bulunduğu 8 sanık hakkında benzer suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ile 3 yıl dokuzar aydan 10 yıl altışar aya kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, 9 kişinin de "suçluyu kayırma" suçundan altışar aydan beşer yıla, Batuhan Aldatmaz'ın ise "suçluyu kayırma" ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.