Saadet Partisi’nin “Yaşanabilir bir Türkiye Ancak Saadet’le olur” sloganıyla yapılan 9. Olağan Kongresi Ankara Spor Salonu'nda yapılıyor. Kongrede 8 yıldır genel başkanlık görevini sürdüren Temel Karamollaoğlu adaylar arasında yer almıyor. Kongrede yeni genel başkan, Genel İdare Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri için seçim yapılacak.
Genel Başkanlık için 3 aday yarışacak
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK), Karamollaoğlu'ndan boşalacak Genel Başkanlık için Kayseri Milletvekili ve Genel Başkanvekili Mahmut Arıkan'ı desteklediklerini açıkladı. Kongrede, parti genel merkezinin desteklediği Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile noter tasdikli imza toplayan İstanbul milletvekili Birol Aydın ve Mustafa Kamalak da genel başkanlık için yarışacak. Saadet Partisi Tüzüğü’ne göre genel başkanlığa aday olabilmek için Büyük Kongre delege tam sayısının en az yüzde on beşi tarafından aday gösterilmek gerekiyor. Bu da her adayın yaklaşık 200 delegenin imzasını alarak aday olabileceği anlamına geliyor.
Kongre salonuna gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, veda konuşmasını yaptı. Temel Karamollaoğlu, özetle şunları söyledi:
“Bu ulvi görevi hakkıyla yürütememenin endişesini bir süredir taşıyordum”
Gelinen noktada süreçle ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşmak, özellikle istişare süreci ile ilgili sizlere bilgi vermek istiyorum. Hepinizin bildiği gibi hem yaşım hem de giderek kronikleşen sağlık sorunlarım nedeniyle bu ulvi görevi hakkıyla yürütememenin endişesini bir süredir taşıyordum.
Ruhum, gönlüm Anadolu’yu hallaç pamuğu gibi atacak bir çalışma temposu isterken, bedenim buna izin vermiyor maalesef. Bunu da aylar öncesinden hem sizlerle hem de kamuoyuyla bütün samimiyetimle paylaştım. Bunun üzerine Milli Görüş’ün, Saadet Partimizin, prensip ve temayüllerine uygun bir şekilde bir istişare süreci başlattık.
Bu süreçte 3 binin üzerinde teşkilat mensubumuzla bazen birebir, bazen toplantılar yaparak bir araya geldik. İlçe başkanlarımızla, il başkanlarımızla görüştük. Delegelerimizle görüşüp kanaat ve düşüncelerini aldık. Defalarca genel idare kurulu üyelerimizle, başkanlık divanımızla, yüksek istişare kurulumuzla değerlendirme toplantıları icra ettik. Bütün bu süreci en şeffaf şekilde sizlerle, teşkilatımızla paylaştık.
Bu değerlendirmelerde genel başkan adayı olarak 83 ayrı kardeşimizin isminin yazıldığını gördük. Ben elhamdülillah dedim; Elhamdulillah biz ne büyük bir hareketiz. Ne büyük bir kadroyuz. Siyaset lider sıkıntısı çekiyor denilen bir dönemde, bizim teşkilatımız onlarca kardeşini Genel Başkanlığa layık görüyor. Şüphesiz bu çok büyük bir zenginlik.
“Genel başkanlık için sadece bir isim lazım”
Ama genel başkanlık için sadece bir isim lazım. Bir tane Genel Başkan belirlememiz gerekiyor. Bu isimler yine yapılan istişareler neticesinde birinci aşamada 5’e düşürüldü ve bu kardeşlerimiz üzerinden bir istişare süreci daha yürütüldü.
Ve nihayetinde hepinizin yakından tanıdığı Genel Başkan Vekilimiz, Kayseri Milletvekilimiz Mahmut Arıkan kardeşimizin isminin tavsiye edilmesinde mutabık kalındı. Gençliği, dinamizmi, birikimi, samimiyeti teşkilat geçmişiyle partimizi çok daha ileri noktalara taşıyacak, bundan hiç şüphemiz yok.
“Mahmut Arıkan kardeşimiz büyük hizmetlere imza atacak”
Hani çekirdekten yetişme denir ya, öyle bir kardeşimiz. Öğrenciliğinde MGV’de; AGD’de görev almış. Sandık müşahitliğinden başlayıp ilçe başkanlığı, il başkanlığı yapmış partimizin hemen her kademesinde vazife almış bir kardeşimiz. İnşallah Mahmut Arıkan kardeşimiz bugünden itibaren de Genel Başkanımız olarak hem partimiz, hem de ülkemiz ve milletimiz için hayırlı hizmetlere, büyük hizmetlere imza atacak. Buna yürekten inanıyorum. Kendisine huzurlarınızda teşekkür ediyor bundan sonraki çalışmalarında üstün muvaffakiyetler diliyorum.
"Kılıçdaroğlu ile el sıkıştık diye bize demediklerini bırakmadılar"
Mükemmel bir genel başkandım demiyorum. Muhteşem işler yaptım demiyorum. Ama genel başkanlığınızı yaptığım bu sürede hiçbir zaman “zalimin talim ettiği yola minnet etmedim. ” Siyasi ikbal için, makam için, mevki için, oy için, koltuk için kula minnet eylemedim. Kınayanların kınamasından korkup hakikati dile getirmekten çekinmedim. Evet; Netenyahu ile el sıkışmakta beis görmeyenler, Sayın Kılıçdaroğlu ile el sıkıştık diye bize demediklerini bırakmadılar. Perez’i Meclis’te alkışlatıp, Herzog’u saray’da ağırlayanlar bu ülkenin altı partisi millet için bir araya geldi diye bize demediklerini bırakmadılar. Beyaz Saray’da oval masada Trump ile Biden ile buluşanlar biz 6’lı masada buluştuk diye bize demediklerini bırakmadılar
“Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım, yapmaya çalıştım”
Kıymetli kardeşlerim. bu konuşma benim adıma bir teşekkür, bir de helalleşme konuşmasıdır. Hepinizin bildiği gibi bundan tam 8 yıl önce, yine bu salonda bir kongre gerçekleştirmiş ve siz kıymetli delegelerimizin oylarıyla bu göreve, genel başkanlığa layık görülmüştüm. Daha önce de dediğim yeni genel başkanımız şüphesiz bu meselelerle ilgili çok daha detaylı, çok daha kapsamlı değerlendirmelerde bulunacaktır. Bu konuşma benim sizlere Genel Başkan sıfatıyla yaptığım son konuşmamdır. Tekrar söylüyorum, mükemmel bir genel başkandım demiyorum. Harika işler yaptım da demiyorum. Ama inanıyorum ki, kalpleri elinde tutan Cenab-ı Allah’tır. Bütün kalbimle söylüyorum ki, “Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım, yapmaya çalıştım.”
Bu görevde eksikliklerim, hatalarım olmuştur. Hepimiz insanız. Ancak bilerek kimseyi incitmemeye, kimseye haksızlık etmemeye özen gösterdim. Bu süre içinde gücüm yettiğince, dilim döndüğünce davamıza, partimize, ülkemize, milletimize hizmet etmeye çalıştım.
Milli Görüş’ün temel düsturlarından biri olan “Hayra Motor-Şerre Fren” olma adına elimden geleni yapmaya gayret ettim. Şayet bilmeden ve istemeden sizlerden, ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizden, kalbini kırdığım insanlar olduysa, haklarını helal etmelerini istiyorum. Hakkınızı helal edin.”