Haber: Selim Ercan

Tüm dünyayı etkileyen iklim krizi, Türkiye için de büyük bir sorun teşkil ediyor. Türkiye’nin 2030 yılında su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine inebileceği ifade ediliyor. Önümüzdeki 26 yılda sıcaklıklarda artış yağışlarda ise azalışların beklendiği ülkemizde su kaynaklarının yüzde 20 azalacağı, 15 havzada su sorunun yaşanacağı öngörülüyor.

Demokrasi ve Atılım (DEVA)  Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, hükümetin başlattığı ‘Su Verimliliği Seferberliği’ projesini değerlendirdi. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Rızvanoğlu, Elips Haber’e Türkiye’nin yaşadığı su sorunun nasıl çözüleceğine yönelik açıklamalarda bulundu.

Su sorununu DEVA Partisi olarak birçok kez dile getirdiklerini anlatan Rızvanoğlu,  “Geçtiğimiz üç sene içerisinde 23 farklı dalda eylem planları hazırladık. Bunlardan bir tanesi de çevre ve iklim değişikliği eylem planı içinde su denetimi nasıl yapılacak bölümüydü. Özelliklede bunu da yaptıktan sonra su ile ilgili bütün yetkili kuruluşlara çözüm öneri kiti gönderdik” dedi.

“Su stresi çekiyoruz”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında görüştüğünü aktaran Rızvanoğlu, “Bu konuyu bütçe görüşmelerinde Sayın Bakan buradayken kendisine dile getirdim. Bir Sayıştay raporu var, su yönetiminin ne kadar kötü yapıldığı orada yazıyor. ‘Su yönetimi ile ilgili siz bir şey yapmayacak mısınız’ diye sordum.  Geçtiğimiz günlerde su verimliliği seferberliği başlattı sayın bakan.  Buradaki sıkıntı yumurta kapıya gelince oluyor. Bizim burada tepki verdiğimiz konu bu. Eminim bu konuda çok yetkili bilim insanı, akademisyen var. Bunların hepsinin fikirlerinin içinde oluşturduğu bizim öneri kitlerimiz var. Senelerdir gitmediğimiz kurum kalmadı. Şimdi yumurta kapıya dayandı. Türkiye olarak su stresi çekiyoruz. Su fakiri olma yolunda da hızlı adımlar atıyoruz” diye konuştu.

“Sayıştay’ı dinlememiz lazım”

Ocak ayında başlatılan su seferberliğini hatırlatan Evrim Rızvanoğlu, şöyle devam etti:

“Bu seferberliği kıymetli buluyorum kesinlikle. Geç kalınmış bir durum. Ne yapmak lazım? Hızlı bir şekilde bunun adaptasyonunu yapıp Sayıştay’ı dinlememiz lazım. Sayıştay diyor ki ‘Havzalardaki su rezervlerinde çok yanlış bir yönetim sistemi var. 2022 raporunda Marmara havzası rezervin iki katını harcadı’ diyor.

İki katı harcayana kadar burada doğru bir mekanizma ile kırmızı alarm işareti yok muydu da iki katı harcamasına kadar sürece izin verildi? Sayıştay’ın görevi denetlemek ve ‘siz bu havzada suyu fazla kullandınız’ diyor.

“Doğru su yönetimi doğru planlamadan geçiyor”

Plan ve programlama olmadan sadece ‘bir su seferberliği başlattık, musluklardaki suyu kısın’ demekle de olmuyor. Bu bir parçası sadece. Doğru bir su yönetimi bundan geçmiyor. İlk önce doğru bir planlamadan geçiyor.

Yıllardır bangır bangır gelen iklim değişikliği, kuraklık, su krizi bunları zaten biliyordunuz. Bilmiyorsanız bile DEVA Partisi bunu söylüyordu.”

“Sayıştay raporlarında doğru su yönetiminin formülü yazıyor”

Türkiye’nin su sorunu ile ilgili durumunun çok iyi bir noktada olmadığına vurgu yapan Rızvanoğlu, “O yüzden çok acil önlemlerin alınması gerekiyor. Evet seferberlik tabi ki yapılsın. Bununla beraber suyun doğru yönetim mekanizmasının da kurulması gerekiyor. Son Sayıştay raporlarına bakılsa bile emin olun doğru su yönetiminin formülü orada yazıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Yenidoğan çetesi soruşturması: Mağdur aileler müşteki olarak sürece dâhil olmalı Yenidoğan çetesi soruşturması: Mağdur aileler müşteki olarak sürece dâhil olmalı

“Su yönetiminde ciddi sorunlar var”

Suyun insanın yaşam sebebi olduğuna dikkat çeken Rızvanoğlu, seçim bölgesindeki en güncel konulardan birinin su sorunu olduğunu ve barajlardaki doluluk oranlarının son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğunu söyledi. Rızvanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemiz su stresi altında olmasına rağmen, su yönetiminde ciddi sorunlar var. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2022 Sayıştay raporunda, su yönetimine ilişkin çok önemli tespitler var. Rapordaki bulgularda şöyle yazıyor; ‘havza rezerv su miktarını aşan miktarda su tahsisi yapılmış. Su tahsislerine ilişkin denetim yapılmamış.’ Yani hem tahsis aşaması hem de sonrası doğru yönetilememiş.

“Marmara havzasında rezerv miktarının neredeyse iki katından fazla su tahsisi yapılmış”

Örneğin, Marmara havzasına baktığımız zaman rezerv miktarının neredeyse 2 katından fazla su tahsisi yapılmış. Biz demiyoruz, Sayıştay Başkanlığı diyor! Peki böyle bir durumda, suyu biten havzadan diğer havzaya su transferi kullanımını serbest bırakacak bir sistem kurmayı hiç düşündünüz mü? Suyumuz böyle hoyratça mı yönetiliyor? Örneğin, Türkiye’deki baraj, gölet, basınçlı sulamalı su dağıtım hattı, yağmurlama damlama sistemlerini toplayın, alt alta yazın. Kanal İstanbul’dan çok daha az bir paraya Türkiye’deki bütün sulama yatırımlarını tamamlayabiliyoruz.”

“Su krizi, memleket meselesi ve beka sorunudur”

Su seferberliği evrağında bunları yapacağız diyorsunuz da ne zaman yapacaksınız? Nasıl yapacaksınız? Bilgilendirme yok. Plansızlık, programsızlık hataları var bu işte. Bu konuda bakış açısının değişmesi gerekiyor. Su konusunu memleket meselesi haline getirmezsek ‘projelerle seferberlik başlattık’ deriz. Su krizi konusu memleket meselesi ve beka sorunudur.”