Beşiktaş ile Corendon Alanyaspor, Trendyol Süper Lig'in 17. haftasında kozlarını paylaştı. Tüpraş Stadyumu'nda oynanan müsabaka, Alanyaspor'un 3-1'lik üstünlüğüyle sonuçlanmış ve bu skorun ardından siyah - beyazlıların teknik direktörü Rıza Çalımbay ile yollar resmen ayrılmıştı. Beşiktaş ile yollarını ayıran teknik direktör Rıza Çalımbay bir basın toplantısı düzenledi. Siyah-beyazlılarda kaldığı süre boyunca yaşanan sıkıntılardan bahseden Çalımbay, Hasan Arat'la hiç birebir görüşmediğini belirterek kendisine maçtayken fesih kağıdı yollandığını öne sürdü. Sakatlıklardan ve bireysel hatalardan yakınan tecrübeli çalıştırıcı, yalnız bırakıldığını söyledi.

“2 maçlık antrenör değilim”

Basın açıklamasında kısa sürede devraldığı teknik direktörlük döneminde yaşananlara dair açıklamada bulunan Çalımbay, "Ben 2 maçlık bir antrenör değilim, çok iyi antrenörlük yapan, başarıları olan biriyim. Ben oraya 2 günlük, 1 aylık gelmem. Sadece Beşiktaş'ın ihtiyacı olduğu için elimi taşın altına koydum. Aldığımız takım ligden kopmuş, Avrupa'dan elenmiş... Onunla uğraştık" dedi.

Çalımbay'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde;

“Sadece Beşiktaş forması giydim”

"Biz Beşiktaşlıyız. Başka hiçbir kulübe gitmedim, sadece Beşiktaş forması giydim. Kısa bir süre antrenörlük yaptık. Olaylı şeyler oldu. Kısa kısa cevaplar vereceğim. Mert kaleci arkadaşımızla ilgili yanlış bir söz söyledim. Maça çok sinirlenmiştim. Belki de en iyi oynadığımız maçlardan biriydi. Bize hiç yakışmadı. Mert'e kötü niyetle söylemedim. Alınmasın, etmesin. Çok kariyerli, karakterli bir kaleci. Ondan özür diliyorum. Taraftarlara destekleri için teşekkür ederim. Oyuncu arkadaşlara teşekkür ederim”

“Para konuşmadık”

Ahmet Nur Çebi 'Beşiktaş'ın ihtiyacı var, gel' dedi. Kongreye kadar 3 haftalık konuştuk. Para konuşmadık. Zaten onun istediği 3 maçtı, o 3 maçı en iyi şekilde geçtik. Samet Aybaba ve Mehmet Özdilek ile görüştüm. Takımla ilgili bilgileri verdim. Hasan Arat ve Serdal Adalı, 'Rıza Hoca ile devam edeceğiz' dediler. Sonra göreve devam ettik. Bir süreç vardı, onu sonra öğrendim. Ahmet Nur Çebi'nin bize yaptığı sözleşme 20242in Haziran ayına kadardı. '15 gün içerisinde yeni gelen yönetim feshedebilir' maddesi vardı. Samet ağabey ve Feyyaz geldiğinde mutlu olduk. Beraber oynadık biz. Sonra ayın 27'sinde mukavele bitecek diye konuşuldu. Üzüldüğüm şeylerden biri, bu kadar şey çıkarken; 'Rıza Çalımbay bizim teknik direktörümüzdür. Sonuna kadar gideceğiz' diye bir şey çıkmadı. Tevfik Yamantürk, Divan Kurulu'nda '1.5 yıl kalması gerekir' dedi ama Hasan Arat'tan bir şey çıkmadı. Üzüldüğüm bir diğer konu, Hasan Arat ile hiç konuşmadık, görüşmedik.

“Elimi taşın altına koydum”

Sözleşmemi 2 maç daha uzatmak istediler. Ben 2 maçlık bir antrenör değilim, çok iyi antrenörlük yapan, başarıları olan biriyim. Ben oraya 2 günlük, 1 aylık gelmem. Sadece Beşiktaş'ın ihtiyacı olduğu için elimi taşın altına koydum. Aldığımız takım ligden kopmuş, Avrupa'dan elenmiş... Onunla uğraştık. Samet ağabey ve Feyyaz, 2 maç devam etmemi istediler. Sonra sözleşme için oturacağımızı söylediler. Onlara güvendim ve 2 maçlık imza attım. Lugano maçına giderken, avukatıma 'İmza atmazsanız, sözleşme feshedeceğiz' diye kağıt gönderdiler. Bunu kimseye söylemedim. Çok üzüldüm. Para için gelmedim ben. Ahmet Nur Çebi zaten sözleşmede önlerini açmış.

4 büyüklerin borcu 50 milyar TL'ye dayandı! 4 büyüklerin borcu 50 milyar TL'ye dayandı!

“Hemen yazmışlar ayrıldık diye”

Dün gece Samet ağabey ve Feyyaz, tesise geleceğini söyledi. Sonra onlar gelmedi, 3 yönetici geldi. Onlarla konuştum. Gece 01:00'de bir şey yapmam. Sabah basın toplantısında bırakırım' dedim. Onlar direttiler, kabul etmedim. Onlar da hemen yazmışlar ayrıldık diye. Onların dediğini yapmadım. Yanlış şeyler yazıldı. Benim gitmemi çok isteyen oldu. Ancak başkan, yönetici, Samet ağabey bir tane açıklama yapmadı. Beşiktaş için 2 maç gelirim ama antrenörlük kariyerimde yapmam.

“Beşiktaş’ın duruşu vardır”

Ben Beşiktaşlıyım. Başkaları gibi başka takımlara gidip, dönmedim. Camiaya kırgınlığım yok. Bende tecrübe de var, bazı şeyleri görmemezlikten gelirim. Beşiktaş'ın tutkusu bizde çok büyüktür. Beşiktaş'ın duruşu vardır, ben öyle durdum. Ama bazıları durmadı! Asla pişman değilim. Şimdi isteseler yine giderim ama böyle davranırlarsa gitmem. Bazı şeylerin olmaması gerekiyordu. Ahmet Nur Çebi'ye' 'Beni neden daha erken çağırmadınız?' dedim. Sezon başı gelseydim, Beşiktaş çok daha farklı olurdu. En önemli şey hazırlık dönemidir. En az 10 sakatlık vardır. Şenol Hoca tecrübelidir, yanlış idman yaptırmaz. Oyunculara yükleme yapamadık, sadece konuştuk ve motive etmeye çalıştık. En ufak şeyde sakatlananlar oldu. Club Brugge maçını hiç oynamak istemedim, oyuncu yoktu. Bir tane stoper bulamadık. Onur'u stoper oynattık. Muleka'yı açık oynatıyoruz, çünkü oyuncu yok. Ante Rebic'ten verim alamadım. Disiplini sağladık, arkadaşlıklar iyiydi. Club Brugge ve Fenerbahçe maçları bizim için iyi geçmedi. Brugge maçını önemsemiyorum ama Fenerbahçe maçı, dünkü maça benzedi. Bireysel hatalardan goller yedik.

“Sosyal medyada gündeme geldiğim kadar gündem olmadım”

Sosyal medya ile ilgilenmiyorum. Oradan çıkmayı bile bilmem. Bizim o işle ilgilenen arkadaşımız var. O yapmıştır mutlaka, ben onu çözerim. 1-2 kere baktım sosyal medyaya. Futbol hayatımda, sosyal medyada gündeme geldiğim kadar gündem olmadım. Abartıyorlar. Yok kamp olayı... Ben asla disiplinimi bozmadım. En üzüldüğüm şey, benimle konuşmaya yöneticiler yerine Samet Aybaba ile Feyyaz Uçar gelsin. Onlar gelmedi, beni aramadılar. Onlar istedi, ben imza attım. Beşiktaş için yaptım. Başkan Hasan Arat ile sadece futbolcularla tanışma toplantısında görüştük, o görüşme de 'Merhaba' olarak gerçekleşti. Ben başkan olsam, takımın durumu için özel olarak görüşürdüm. Neden görüşmedi, bilmiyorum. Sen teknik direktörün arkasında olmazsan, oyuncu da 'Nasıl olsa gidecek' diye düşünür. Hasan Arat'a nasıl saygı duyduysam, o da bana saygı duyacak. Herkes işini bilecek. Ben burada maddi açıdan bir şey istemedim. İlla Beşiktaş olsun diyen birisi de değilim. Kontrata madde bile yazmadım."

Kaynak: Haber merkezi