Hastalar, ‘doktor bizi adam yerine koymuyor’ derken diğer yandan ‘çok yoğun hasta bakıyoruz’ diyen doktorlar arasında yaşanan sorunun temel kaynağının ‘diyalog’ olduğu belirtiliyor. HASTADER Başkanı Zeki Sadunoğlu, hastanın doktor ile yaşadığı en büyük problemin ‘diyalog’ olduğunu, çözümün ‘tebessüm’ olduğunu söyledi. Sadunoğlu, vicdanlı olunması gerektiğini, hastaların da haddini aşan taleplerle doktora gittiğini belirtti.
Hasta Haklarını Koruma Derneği Başkanı Mehmet Zeki Sadunoğlu, hasta haklarının koruma altına alan yasal düzenlemeler ve hükümetin sağlık alanında yaptığı çalışmalar sonrasında hasta şikâyetlerinin yüzde 60’a yakın azaldığını söyledi. Zeki Sadunoğlu, vatandaşların şikâyeti sonrasında birçok sağlık çalışanına ihlal kararının çıktığını ifade etti.
Hastanın doktor ile yaşadığı en büyük problemin ‘diyalog’ olduğuna vurgu yapan Sadunoğlu, yaşanan sorunun bir ‘tebessüm’ ile ortadan kalkacağını belirtti. Sadunoğlu, “Yüzde 90 diyalog sorunu ile karşılaşıyoruz. Hasta ‘önemsenmiyorum, doktor bizi adam yerine koymuyor’ diyor. Doktorlar da ‘çok yoğun hasta bakıyoruz, teşhiş ve tedavi dışında zaman ayıramıyoruz’ diyorlar” ifadesini kullandı.
Günümüzde hastanın da doktorlara haddini aşan taleplerle gitmeye başladığına işaret eden Sadunoğlu, doktorlara saldırıların yaşandığını ve sağlıkta şiddetin kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Hasta Haklarını Koruma Derneği (HASTADER) Başkanı Mehmet Zeki Sadunoğlu, 26 Ekim Hasta Hakları Günü dolayısıyla, Elips Haber’e açıklamalarda bulundu. Hasta hakları kavramının çok geniş olduğunu aktaran Zeki Sadunoğlu, hasta haklarını ve yaşanan gelişmeleri aktardı.
Hasta hakları neler?
Sadunoğlu, Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 1 Ağustos 1998 tarihinde yürürlüğe girdiğini anımsattı. Sadunoğlu, 18 madden oluşan hasta haklarını şöyle sıraladı: “Sağlık hizmetlerinden adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde faydalanma, bilgi isteme, sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme, personeli tanıma, seçme ve değiştirme, öncelik sırasının belirlenmesini isteme, tıbbi gereklere uygun teşhis, tedavi ve bakım, kayıtları inceleme ve kayıtların düzeltilmesini isteme, bilgi verilmemesini isteme. mahremiyete saygı gösterilmesi, rıza olmaksızın tıbbi ameliyeye tabi tutulmama, bilgilerin gizli tutulması, tedaviyi reddetme ve durdurma, tıbbi araştırmalarda rıza, güvenliğin sağlanması, dini vecibeleri yerine getirebilme ve dini hizmetlerden faydalanma, insani değerlere saygı gösterilmesi ve ziyaret, refakatçi bulundurma, müracaat, şikâyet ve dava.”
“İstanbul bünyesinde 4 tane hasta hakları birimi var”
Hasta hakları yönetmeliğinin yayınlanmasından sonra hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında hasta hakları kurulları kurulduğunu belirten Sadunoğlu, “Bu kurullarda her hastanın şikâyetleri değerlendiriliyordu. Daha sonra bu daraltıldı. Şuanda İstanbul bünyesinde 4 tane hasta hakları birimi var. 4 kurulun da üyesiyim. Yıllardır yüzlerce dosya baktık” dedi.
“Şikâyetler yüzde 50-60 azaldı”
“Biz ilk başta hasta hakkı ‘şudur- budur’ deyip dediğimizde dava açtığımız doktorlar olduğunda neredeyse yakamıza yapışıyorlardı. Bu ne demek diye?” ifadelerini kullanan Sadunoğlu, şöyle devam etti:
“Alıştırana kadar baya sıkıntı çektim. Hakikatten 4-5 sene sonra bunu oturttuk. Hastanın, hakikatten hasta olduğu bu sebeple hastaneye geldiği ve insan olduğunu kendilerine hatırlattık. Hasta güven içinde doktoruna gitmeye başladı. Yaptığımız mücadeleden ve randevu sistemi devreye girdikten sonra birçok sorun kendiliğinden çözüldü. Hükümetin randevu sistemi icraatı ile birlikte şikayetler yüzde 50-60 azaldı.”
“Hastanın doktor ile yaşadığı en büyük problem diyalogdur”
Hasta ile doktorların arasındaki en büyük sorunun ‘diyalog’ olduğuna vurgu yapan Zeki Sadunoğlu, “Doktorun hastaya olan tavrı, hastayla olan iletişim şekli gündeme sık sık gelmeye başladı. Burada da ‘hastayı en zayıf haliyle düşünün, akrabanız gibi görün, ananız olabilir, babanız olabilir böyle algılayın ve ne olur geçmiş olsun’ deyin dedik.
Doktor gereğini yapıyor hiç şüphem yok ama bazen nedense hiç diyaloğa girmiyor. Hasta ‘bilgisayara bakıyor muayene ediyor’ diyor. Doktor gereğini yapıyor ama hasta farkında değil. Doktor orada hastanın değerlendirmesine, geçmişine bakıyor. Hastada ‘benim yüzüme bakmadan muayene etti’ diyor.
Hastanın bugün dahil doktor ile yaşadığı en büyük ve ana problem diyalogdur. En büyük sorun diyalog sorunudur ve bunu ömrümce anlatmaya çalıştım. Doktorlar da bahaneye sığınıyor, şunu diyor; 'Biz çok yoğun hasta bakıyoruz. Baktığımız teşhiş ve tedavi dışında zaman ayıramıyoruz’ diyorlar. En büyük sorun bu diyalog bir tebessüm ile karşılansa bu sorunların yüzde 80’i ortadan kalkar” diye konuştu.
“Kimliği ve sıfatı ne olursa olsun birçok profesörün ihlal kararını çıkardık”
Hasta hakkını ihlal eden kim olursa olsun gerekli şikâyetlerin yapıldığını ve ilgili yerlere gönderildiğini dile getiren Sadunoğlu, “Hastanın hakkının olduğunu bunların aksini yapan sağlık görevlisi kim, ne olursa olsun müeyyidesinin olduğunu biz bu kuruluşlarla hatırlattık. Özet, birçok profesörün dahi ihlal kararını çıkardık. Gereği yapılmak üzere ilgili yerlere evrakları gönderilmiştir. Kimliği ve sıfatı ne olursa olsun. Hastanın kanunla korunan hakkının ihlal edilmesi halinde gelen şikâyetleri inceliyoruz.
“Günümüzde hasta da doktorlara haddini aşan taleplerle gitmeye başladı”
Türkiye’de hasta haklarının büyük kentlerde daha fazla bilindiğine işaret eden Sadunoğlu, “Günümüzde hasta da doktorlara haddini aşan taleplerle gitmeye başladı. Hasta Hakları Koruma Derneği Başkanıyız ama vicdanlı olmak lazım. Hastanın doktora saldırıları başladı. Sağlıkta şiddet kabul edilemez. Sağlık konusunda hükümet, son 8-10 yılda ciddi haklar tanıdı. Türkiye’de sağlık sistemi büyük oranda oturdu. Bunun aksini söylemek vicdansızlık olur. Avrupa ve Amerika’da bile haklar bu kadar korunamıyor. Pandemi öneminde bunu gördük.
Bir doktorun üzerine ısrarla, tehditle ve kavgayla giden hastalarda oldu. Bu bizim elimizi kolumuzu bağlıyor. Bunun üzerine doktora gidip ne isteyebiliriz? Hastanın böyle bir hakkı yok. Hastanın sırasını bekleme, doktoru dinleme ve doktorun verdiği ilaçlara uyma yükümlüğü vardır. Bu ilkeler çerçevesinde çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hasta ‘önemsenmiyorum, doktor bizi adam yerine koymuyor’ diyor”
Vatandaşlara uyarı ve tavsiyede bulunan Sadunoğlu, “Hastalar, haklarına riayet etsinler, haklarını bilsinler. Hastalar artık çok bilinçli. Doktor seçim hakkını kullanıyor, randevu sistemini kullanıyor.
Doktor baktı-bakmadı, beni dinlemedi konu sorunu ile karşılaşıyoruz. Yüzde 90 diyalog sorunu ile karşılaşıyoruz. Hasta ‘önemsenmiyorum, doktor bizi adam yerine koymuyor’ diyor. Olayın özü bu” dedi.
“Özel hastanelerin fiyat belirleme sistemi kontrol edilmeli”
Özel hastanelere ilişkin değerlendirme yapan Sadunoğlu, “Türkiye’de sağlık sistemi özelleşti gibi işin doğrusu. Devletin özel hastanelere tanıdığı fiyat belirleme sitemini kontrol etmesi gerektiğine inanıyorum. Bunla ilgili fazla şikâyet gelmedi ama en fazla şikayet doktor sorunu ile ilgili geldi” diye konuştu.