Pasifik okyanusunun iki yakasında bulunan dünyanın en büyük ekonomileri ABD ve Çin'in ekonomik gidişatına yönelik belirsizlikler fiyatlamaları zorlaştırmayı sürdürüyor.

ABD'de açıklanan veriler dolayısıyla enflasyonla mücadelede ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bir faiz artışına daha gidebileceği olasılığı bulunurken, Çin'deki deflasyonist süreçle birlikte gayrimenkul sektöründe büyük oyuncuların temerrüde düşme olasılığı risk algısının artmasına yol açıyor.

Önceki hafta perşembe ve cuma günü ABD'nin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Üretici Fiyat Endeksi'nden (ÜFE) alınan sinyaller enflasyonla mücadelenin henüz sona ermemiş olabileceğine vurgu yapan, ülkede yapılan tahvil ihraçlarındaki fiyatlamalar dikkat çekti.

Perşembe günkü ihraçlarda ABD'nin 30 yıllık tahvil faizlerinde ortalama faiz yüzde 4,19 seviyesinde kaydedilirken, enflasyon verilerinden sonra bahsedilen faizler yüzde 4,26 seviyesine çıktı.

Analistler, tahvil piyasalarındaki satış baskısının Fed'in yıl sonuna kadar bir faiz artışına daha gidebileceği endişesini yansıttığını ifade ederek, söz konusu durumun risk algısını beslediğini açıkladı.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın gelecek ayki toplantıda politika faizini yüzde 90 olasılıkla sabit bırakacağının öngörüldüğünü kaydeden analistler, buna karşın kasım toplantısında da 25 baz puanlık artış ihtimalinin yüzde 40 seviyesinde olduğunu belirtti.

Analistler, bahsedilen endişelerin dolar endeksini 103'le 7 Temmuz'dan bu yana en yüksek seviyeye çıkardığını anımsatarak, emtia fiyatlarında dolar endeksindeki harekete paralel oynaklığın arttığını söyledi.

Buna göre, endüstriyel üretim süreçlerinin en önemli ara mallarından olan ve talebi ekonomik aktiviteye ilişkin önemli mesajlar veren bakırın libresi düşüş eğilimini art arda üçüncü iş gününe taşıyarak yüzde 0,6 gerilemeyle 3,69 dolardan işlem görüyor.

Brent petrolün varili haftanın ilk işlem gününde yüzde 0,8 gerilemeyle 85,6 dolardan, altının ONS'u ise yüzde 0,1 değer kaybıyla 1.912 dolardan alıcı buluyor.

Bu gelişmelerle cuma günü, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,30 artarken, S&P 500 endeksi yüzde 0,11 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,68 azaldı. ABD'de endeks vadeli kontratlar, haftaya gerilemeyle başladı.

Avrupa borsalarında enflasyon ve resesyon riskine yönelik belirsizliklerle yön arayışının öne çıktığı görülüyor.

Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçısı Avustralya'daki bazı LNG tesislerinde çalışanların sonraki hafta greve gitmek için harekete geçmesinden sonra önceki hafta Avrupa'da gaz vadelileri yüzde 23 arttı.

Bir taraftan bölge ekonomilerinde durgunluk endişesinin baş gösterdiği, diğer taraftan enflasyonun hala hedeflenen seviyenin oldukça üzerinde bulunduğu Euro Bölgesi'nde bahsedilen fiyat artışları belirsizliklerin artmasına yol açtı.

Analistler, doğal gaz fiyatlarındaki artışın enflasyonist etkisi ve üretim maliyetlerini artırarak karlılıkları düşürebileceği endişesinin bölgede halihazırda akılların bir köşesinde bulanan "stagflasyon" korkusunu canlandırmış olabileceğini açıkladı.

Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle bölge ekonomileri Rusya'dan gaz tedarikini en düşük seviyeye indirmeyi amaçlarken, LNG tedarikinde yaşanacak sorunların Rusya'nın elini güçlendirmesinden endişe ediliyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) eylül ayında faiz artırımlarına ara verebileceğine ilişkin beklentiler güçlü kalmayı sürdürürken, 2023'ün geri kalanı için bankanın adımlarına yönelik belirsizlik sürüyor.

Cuma günü, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,24, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 1,26, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,26 ve Almanya'da DAX 40 yüzde 1,03 değer kaybına uğradı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, haftaya gerilemeyle başladı.

Asya piyasalarında Çin kaynaklı endişeler durulmuyor.

Ülkede önceki ay itibarıyla başlayan deflasyonist sürecin yanında ekonomik aktiviteye yönelik endişeler güçlü kalmayı sürdürürken, gayrimenkul sektöründeki iki büyük oyuncunun vadesi gelen kupon ödemelerini yapamaması bölgede satış baskısının derinleşmesine yol açtı.

Çin'in en büyük inşaat şirketlerinden Country Garden 2023'ün ilk yarısında 7,6 milyar dolar zarar etmiş olabileceklerini açıklarken, şirketin hisse fiyatı yüzde 13 azalışla tarihi düşük seviyeye düştü.

Cuma günü açıklanan verilere göre, ülkede kredi kullanımının gerilemiş olması ekonomik aktiviteye ilişkin endişeleri hat safhaya çıkarırken, yarın açıklanacak perakende satışlar ve sanayi üretimi verilerinin piyasalarda oynaklığı artıracağı bekleniyor.

Japonya tarafında Japon yeni dolar karşısında geri çekilme sürerken, dolar/yen paritesi 145,2 ile 2023'ün zirvesini gördü.

Analistler, Fed'in bir süre daha şahin kalmaya devam edebileceği endişesinin doları diğer para birimleri karşısında desteklediğini belirterek, şahin Fed endişelerinin bölgede teknoloji hisseleri üzerindeki satış baskısını artırdığını anımsattı.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde1,3, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,4, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,8 değer kaybına uğradı.

Yurt içinde cuma günü alıcılı seyreden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 3,67 değer kazancıyla günü 7.714,38 puandan tamamlayarak kapanış rekoru kırdı.

Dolar/TL, cuma gününü önceki kapanışın hemen üstünde 26,8681'den tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 27,0490 seviyesinden satılıyor.

Analistler, BIST 100 endeksinde 7.750 ve 7.900 seviyelerinin direnç, 7.500 puanın destek seviyesinde izleneceğini söyledi.

Editör: Deniz Dalgıç