ABD'de açıklanan makroekonomik veriler varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.

ABD'de bir önceki gün açıklanan veriler, konut inşaatının eylül ayında toparlandığını gösterdi. Buna göre, ABD'de ağustos ayında son 3 yılın en düşük seviyesine gerileyen konut başlangıçları, eylül ayında yüzde 7 yükselirken, inşaat izinleri söz konusu dönemde beklenenden az düştü.

Ekonominin gücünü koruduğuna dikkat çeken verilerden sonra Fed'in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutacağına yönelik beklentiler güçlenirken, tahvil faizleri artışa geçti. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 2007 tarihinden bu yana ilk kez yüzde 4,9'un üzerine yükseldi.

Bahsedilen gelişmelerle birlikte, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, daha fazla faiz artırımının gerekip gerekmeyeceğini söylemek için erken olduğunu açıkladı.

Waller, politika faizinin seyrinde kesin hamleler yapmadan önce bekleyebileceklerine ve ekonominin seyrinin nasıl gelişeceğini görebileceklerine inandığını belirtti. Verilere dikkatle bakacağını söyleyen Waller, sonraki toplantıda faiz oranlarının sabit tutulmasından yana olduğunun işaretini verdi.

Christopher Waller, "Ekonominin reel tarafı yumuşarsa, daha fazla faiz artırımı için beklemeye daha fazla alanımız olacak ve uzun vadeli faizlerdeki son yükselişin işimizin bir kısmını yapmasına izin vereceğiz. Ancak reel ekonominin temel gücünü göstermeye devam etmesi ve enflasyonun istikrar kazanması ya da yeniden hızlanması durumunda, uzun vadeli faiz oranlarında son dönemde görülen artışa rağmen daha fazla politika sıkılaştırmasına ihtiyaç duyulması muhtemel" dedi.

New York Fed Başkanı John Williams, enflasyonun bankanın yüzde 2 hedefine geri getirilmesi için faiz oranlarının "bir süre" kısıtlayıcı seviyelerde kalmasının gerekeceğini söyledi.

Fed'in "Bej Kitap" raporunda ise eylül ayından bu yana ekonomik faaliyette "çok az" değişiklik olduğu, iş gücü piyasasındaki sıkılığın ülke genelinde gevşemeye ve fiyatların genel olarak ılımlı hızla artmayı sürdürdüğü belirtildi.

Analistler, Fed'in attığı adımlara yönelik ekonomik aktivitede istenilen yavaşlamanın sağlanamadığını ve enflasyon tehdidinin hala endişe kaynağı olmayı sürdürdüğünü belirterek, bu durumun tahvil piyasalarında satış baskısını artırdığını ve son 16 yılın zirvesine çıkardığını, bugün Fed Başkanı Powell'ın New York Ekonomi Kulübü'nde ekonomik görünüme yönelik yapacağı açıklamalarından alınacak işaretlerin piyasaların yönü üzerinde etkili olmasının beklendiğini açıkladı.

Halihazırda para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in sonraki ay politika faizinde değişikliğe gitmesinin beklenmediğini dile getiren analistler, buna karşın sonraki iki toplantıya yönelik belirsizliklerin Powell'ın bugünkü açıklamalarıyla netleşebileceğini açıkladı.

Ülkede devam eden bilanço sezonunda hisse bazlı oynaklık yükselirken, ülkenin büyük bankalarından Morgan Stanley'nin hisseleri, bankanın net karının bu yılın üçüncü çeyreğinde 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 9 azaldığını duyurmasından sonra yüzde 7'ye yakın değer kaybına uğradı.

ABD'li elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın karı, dünya genelinde otomobil fiyatlarında yaptığı indirimlerin etkisiyle, üçüncü çeyrekte, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44 düştü.

Emtia fiyatlarında ise haber akışına dayalı oynaklık etkili olmaya devam ediyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın Orta Doğu ziyaretinde istenilen verimin alınamadığına yönelik güçlü algı, çatışmaların durmasına yönelik beklentilerin zayıflamasına neden olurken, devam eden risk algısı altına olan talebi desteklemeyi sürdürüyor.

Altının ons fiyatı dün 1.962 dolarla 1 Ağustos'tan bu yana en yüksek seviyeyi test etmesinin ardından günü yüzde 1,3 artışla 1.948 dolardan tamamlarken, yeni günde yatay seyrediyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise 90 dolar üzerinde alıcı bulmaya devam ederken, ABD yönetimi, Venezuela'da hükümetin muhalefet ile seçimlerin 2024'te yapılması konusunda anlaşmaya varmasının ardından ülkenin petrol, doğal gaz ve altın sektörlerine yönelik uyguladığı bazı yaptırımları askıya aldı.

Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,98, S&P 500 endeksi yüzde 1,34 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,62 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de satış ağırlıklı bir seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Orta Doğu'daki gelişmeler ve makroekonomik veriler yakından takip ediliyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) gelecek dönemde faiz artışına gitmesi beklenmese de, açıklanan makroekonomik veriler ve yükselen emtia fiyatları para piyasalarındaki fiyatlamaları etkilemeyi sürdürüyor.

Dün, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,03, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,91, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,14 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,82 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de düşüşle başladı.

Asya pay piyasaları, ABD tahvil piyasalarındaki satış baskısının etkisiyle yeni günde negatif bir seyir izliyor.

Çin'de gayrimenkul sektörünün sıkıntıları piyasaları etkilemeyi sürdürürken, ülkenin bu alandaki en büyük oyuncusu Country Garden'a ilişkin haber akışı yatırımcıların odağında bulunmaya devam ediyor.

Öte yandan, bugün Güney Kore Merkez Bankası üst üste 6'ncı toplantıda da politika faizini değiştirmeyerek yüzde 3,5'te sabit bıraktı.

Japonya'da açıklanan makroekonomik verilere göre, ülkede dış ticaret dengesi beklentilerin aksine 62 milyar yen fazla verdi.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,8, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,9, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,4 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2 geriledi.

Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 3,36 değer kaybıyla günü 7.842,66 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,2 artışla günü 28,0028'den tamamlamasının ardından bugün bankalar arası piyasanın açılışında 28,0200 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, BIST 100 endeksinde 7.840 ve 7.750 seviyelerinin destek, 8.000 puanın direnç konumunda olduğunu dile getirdi.

Editör: Deniz Dalgıç