Stagflasyon, ekonomide durgunlukla yüksek enflasyonun aynı anda görüldüğü durum anlamına geliyor. Söz konusu ortamda hem ekonomik açıdan işsizlik oranı artıyor hem de aşırı fiyat yükselişleri görülüyor. Temmuz ayındaki yüzde 10’a yakın aylık enflasyon oranı sonrasıysa stagflasyon endişesi yükseldi. Ekonomi Gazetesi’nde yer alan habere göre; sektör temsilcileri, bunun önüne geçmek için iç talebi etkilemeyecek politikalara ağırlık verilmesi ve finansmanın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguluyor.
BMD: Stagflasyon riski
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“1 Eylül’den itibaren bütçe, okul harcamalarına gidecek ve diğer harcamalar kısılacak. Kredi kartı limitleri de artık hızlı doluyor. Ekonomi yönetiminin verdiği sinyaller de talebin daraltılacağı yönünde. Talep daralırsa pandemi sonrası yaptığım istihdam, antrepo, e-ticaret yatırımları ne olacak? Bu çok büyük bir soru işareti. Stagflasyon riski kapıda. Çözüm iç talebi daraltmamak. İç talebi daraltmadan enflasyon ile mücadele edeceksin. Bunun yollarından biri BMD önerisi olan fiyat sabitleme.”
TOBB yetkilisi: 2024’ü kaybedebiliriz
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, muhtemel stagflasyon riskine karşı enflasyon ve buna bağlı olarak 2023’ün sonunda belirlenecek yeni asgari ücrete göre devalüasyon olması gerektiğini belirtti. Fayat, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu olmaz ise yıl başından sonra toparlanmaya başlayacağını tahmin ettiğimiz ana pazardan iş almamız imkânsız hale gelir. Özellikle bir önceki seçime girene kadar dolar kurunda 20 TL duvarı korunmuştu. Ardından yüzde 35-40’a yakın devalüasyon oldu. Şimdi önümüzde yine bir seçim var. Enflasyon tekrar yükselmesin diye kur yine baskılanır ve üstüne bir de yüksek bir asgari ücret zammı açıklanırsa 2024’ü de kaybederiz. Bunun örneğini çok gördük.”