Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Kemal Kılıçdaroğlu Başkanlığında toplandı. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.  Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Türkiye ve Azerbaycan aynı anda çarpan tek yürektir”

Bugün Merkez Yönetim Kurulumuzun gündeminde, son iki yıldır hükümetin faiz konusunda, bel kıran dönüşlerinin ekonomiye etkisi, milletimizi ezen enflasyon ve işsizlik, hayat pahalılığı ve açlık, hükümetin sürekli oyalayıp, enflasyon canavarına yem ettiği emeklilerimiz,  borcu borçla çevirerek günü kurtarmaya çalışan vatandaşlarımızın kredi ve kredi kartı faizlerinin artmasıyla yaşadığı sıkıntılar, ülkemizin sessiz istilası anlamına gelen sığınmacı meselesi, hükümetin ülkeyi yönetememesinin sebep olduğu çürüme vardı.

MYK toplantımızda ayrıca, Karabağ’daki gelişmeleri de dikkatle değerlendirdik. Türkiye ve Azerbaycan aynı anda çarpan tek yürektir.  Uluslararası hukuka göre, Karabağ’da Azerbaycan egemenliği meşrudur. Azerbaycan’ın bu süreçte sivillere zarar gelmemesi için gösterdiği özen ve barışı tesis etmeye yönelik söylemleri takdire şayandır. Azerbaycan’ın Karabağ’da düzenlediği terörle mücadele operasyonunun bölge barışına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu mücadelede şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyoruz.

“Seçimlerin ardından çakma ekonomist çark etti”

Hiçbir millet umutsuzluk içinde yaşayamaz. Umutsuzluk toplumları çürütür.  Yönetenler, günü birlik politikalarla, hamaset dolu sözlerle, yarının sorumluluğundan kaçamazlar. Ülkemiz maalesef, tam da böyle bir anlayışın elinde, yönetilmiyor çürüyor. Mayıs ayındaki seçimlerin ardından çakma ekonomist çark etti. Hem de ne çark! Ekonomiyi daha önce dolandırıcı ilan ettiği bakanla, ABD’den ithal ettiği Merkez Bankası başkanına bıraktı.

“Milletimiz önümüzdeki üç yılda daha çok çalışacak, daha çok vergi ödeyecek”

Faiz de, enflasyon da uçtu. Tarihimizde ilk kez devletin iç borcu için ileride ödenecek faiz, borcun anaparasını aştı.  Bütçenin faiz giderleri şaha kalktı.  1975-2002 döneminde bütçeden her gün yapılan faiz ödemesi yaklaşık 24,5 milyon dolardı.  2003-2023 döneminde söz konusu ödeme, 73 milyon dolara çıktı.

Cumhurbaşkanının imzasını taşıyan Orta Vadeli Programa göre ise 2024-2026 döneminde bütçeden her gün yapılacak faiz ödemesi  yaklaşık 113 milyon dolar. Milletin bankalara olan borcunun artan faiz yükü yetmedi, bir de bütçenin faiz yükünü taşıtacaklar. Bunu ödemek için milletimiz önümüzdeki üç yılda daha çok çalışacak, daha çok vergi ödeyecek.

“Hükümet, şimdi milletin kredilerini kesme, kredi kartlarına sınır getirme hazırlığında”

Milletin gelirini enflasyonla pul eden hükümet, şimdi milletin kredilerini kesme, kredi kartlarına sınır getirme hazırlığında. Diğer taraftan son faiz kararından sonra, ihtiyaç kredilerinin faizleri yüzde 60’a dayandı. Kredi kartı gecikme faizleri aldı başını gitti. Borcu borçla çeviren vatandaşlarımız için, maliyetlerin giderek artacağı, ödemelerin çok zorlaşacağı, bir dönem başlıyor. Nitekim,

İlk 9 ayda icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59,7 oranında arttı, 10 milyonun üzerine çıktı. İlk 8 ayda 95 bin çeke karşılıksız işlemi yapıldı. Karşılıksız çek tutarı yüzde 163 artışla, 31,4 milyar liraya yükseldi.

“Millet sadece yoklukla değil, açlıkla da sınanıyor”

Ülkede çalışanların yarısından fazlası açlık sınırının altındaki asgari ücret ya da civarında bir ücrete talim ediyor. Çalışmayan aç, çalışan da aç. Millet sadece yoklukla değil, açlıkla da sınanıyor. Elinde biraz parası olan da eriyip gitmesin diye borsaya yöneliyor. Olmayacak hisseler, olmayacak fiyatlara çıkıyor.

“Ülke vahşi batıya döndü”

Bu çürüyen rejimde, kurumların, kavramların, düşüncelerin yanında, belki de en çok, devletin temel direği olan adalet çürüyor. Ülke vahşi batıya döndü… Her gün ülkenin bir köşesinden çatışma haberi geliyor. Hatay’ın seçilmiş milletvekili, Gerçekleri yazan gazeteciler içeride tutulurken, yasadışı baronlarının, mahkemelerce serbest bırakılması için, oyun üstüne oyun oynanıyor. Azerbaycan’ın mafyasını Antalya’da vuruyorlar, yeğenine İstanbul’da ateş açıyorlar. Arabalarda tam otomatik suikast silahları bulunuyor.  Gürcü mafyası Trabzon’da, İsveç mafyası İstanbul’da çatışıyor.

“Krediyi Erdoğan onaylıyor, Belediye Meclisi taş koyuyor”

Bu Hükümet bu ülkenin, bu milletin hiçbir derdine derman olamaz. Seçimden sonra yaptığı ve yapmadıklarıyla bunu ispatladı. Şimdi Erdoğan, partisinin yüzde 30’un da altına inen oyuyla seçim kazanmak için Her yolu denemek istiyor. Tek ümidi, muhalefeti ne yapıp edip dağıtmak. yüzde otuzla ülkenin yüzde yüzüne el koymak.

Havuz gazetelerinde kendi belediyelerinin rezilliklerinin üstünü örtüyor, bizim belediyelerimize ise kara çalmaya çalışıyor. Hükümet belediyelerimizin hizmetlerini önlemeye çalışırken, iktidarın çoğunlukta oldukları belediye meclisleri de hemşerileri için çalışan CHP’li başkanları engelliyor.

Ankara'da atık su arıtma tesisi için bulunan dış kaynaklı krediyi Erdoğan onaylıyor, Belediye Meclisi taş koyuyor.

İstanbul’da Belediyemizin, Otizmli ve down sendromlu çocukların kullandığı Merkez haline getirdiği spor tesisini kendi ilçe belediyelerine devrediyorlar. Özel ihtiyacı olan çocuklarımıza hizmeti engellemeye çalışıyorlar. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar. CHP’li başkanların yönettiği belediyelerde, vatandaşlarımız rahat bir nefes alıyor. Daha önce görmedikleri hizmeti görüyor.

“Kongrelerimizi bitiriyoruz”

Kongrelerimizi bitiriyoruz. Yarın Parti Meclisimiz Kurultay tarihine karar verecek. Bu ülkenin aydınlık yarınlarına inananlar olarak, bu süreçten de yenilenerek, güçlenerek çıkacağız. Ülkemizi, kifayetsiz muhterislerin elinden kurtaracak yolun kapısını açacağız. Milletimizi bölüp parçalayarak yalanla, hileyle, hurdayla siyaset yapmanın sonuna gelindi. Meydanlarda söylenen yalanların faturası ağır oldu. Milletimiz önümüzdeki seçimlerde kendine bunca zulmü reva görenlere, sandıkta mutlaka cevabını verecektir."

"

Editör: Selim Ercan