Partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Kartalkaya otel yangınıyla ilgili sözlerini eleştiren Özel, "78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Kartalkaya otel faciasının üzerinden tam iki hafta geçti. İçişleri Bakanı, olay günü tüm sorumluların 10 gün içerisinde belirleneceğini taahhüt etmişti. Bugün, o sözün üzerinden tam 14 gün geçti. Sorumlular ortada yok, sorumluluklar ortada yok. Bakan Ersoy’un yargılanması için imza toplayacağız" ifadelerini kullandı.
Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Asgari ücret daha emekçinin cebine girmeden açlık sınırının altında kaldı"
Dünyanın kişi başı milli gelire göre kirası en pahalı ülkesi Türkiye, 5 kat azıyla Macaristan bir arkamızda ve bu şartlar altında geçen seneye göre kiralar yüzde 100 artmışken, asgari ücretliye yüzde 30, emekliye yüzde 12’lik zamlarla en düşük emekli maaşını 14 bin 500 lira yaparak bu insanların hem barınması hem de karınlarını doyurması bekleniyor.
Dün, Ocak ayı enflasyonu açıklandı. TÜİK’e göre fiyatlar bir ayda 5,03 arttı. Bu rakam, Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’na göre hesaplanmış rakamlar.
Oysa ENAG, yüzde 8.22’lik bir enflasyon hesapladı. Geçen ay TÜİK enflasyonu yüzde 1 çıkarırken, aslında bu aya doğru ötelediğini hepimiz biliyorduk. Erdoğan’ın ‘içimize sindi’ diye makul gördüğü asgari ücret, daha ilk aydan yani emekçinin cebine girmeden açlık sınırının altında kalmıştır. Ocak enflasyonuna göre asgari ücretten bin 100 lira uçtu.
Bu milletin yakasından ilk seçimde düşeceksiniz! Bütün emeklilerin asgari ücret alması için gerekli bütçe 400 milyar. Bizim grubumuz önerdi, ret oyu verdiler. ‘Bu kadar bütçe yok’ dediler. Bu iktidarın verdiği sözlere, onları tutmamasına, emekliye, emekçiye bakması lazım.
"5 teğmen ve 3 komutanı hepimizin onurudur, gururudur"
TSK, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu güzel milleti ve bu güzel devleti emanet ettiği, bu toprakların bir karışı için canını vermeye hazır her birimizin huzuru için, gözünü kırpmadan canını vermeye hazır askerlerle, subaylarla, astsubaylarla görev yapmaktadır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, orduya, bayrağa bağlılıklarını dile getirmek için kılıçlarını çekip Ata’ya, bayrağa ve millete, devlete sadakat yemini etmek istediler.
Ordunun şeref yılıydı bu yıl, çünkü kurulduğu günden beri ilk kez kara, hava ve deniz harp okullarının üçünün de birincisi bir kadın teğmendi. Bu, hem Türk kadınının başarısıydı, hem de bu bir cumhuriyet hikayesiydi. Ancak bunu hazmedemeyen bazı şeriatçı odaklar, bunu hazmedemeyen bir takım tarikatlar, cemaatler, sekiz gün boyunca sosyal medyadan başta Ebru teğmen olmak üzere teğmenlere saldırdılar.
Maalesef geçen gün teğmenlerimizden 5’i ve 3 komutanları ordudan ihraç edildi. Birincisi, teğmenlere aylardır sosyal medyadan, hakaret edenler, cinsiyetçi küfür edenler, tehdit edenler, açık açık hedef gösterenlere bir soruşturma açılmamışken, teğmenler sırf ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz’ dedikleri için cezalandırıldılar. 5 teğmen ve 3 komutanı hepimizin onurudur, gururudur.
"Teğmenlerin tazminatlarını biz ödeyeceğiz"
Birkaç hafta, birkaç ay içerisinde teğmenlerimizi hiçbir kayıpları olmadan, maddi ve manevi dönem arkadaşlarından asla geri bırakmadan, teğmenlerimizin bu kayıplarını telafi edeceğiz ve onları o şanlı üniformalarına mutlaka kavuşturacağız. Biz, kapalı oturumlarda bazı kararlar alıyoruz. CHP grubu, kapalı oturumlarında yaptığı oylamayı bugün hiç kimseden gizlemeden, saklamadan burada huzurunuzda yapıyor. CHP grubu milletvekillerinin Tuzla Piyade Okulu’ndan atılan 5 teğmeni ve burada okuldan atılan 5 teğmeni, diğer 5 teğmenin çıkmış tazminatlarının, bu teğmenlerimizin de çıkacak olası tazminatlarını maaşlarından yapacağımız kesintilerle ödemelerini oylarınıza sunuyorum.
Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Teğmenimin yediği ekmek de, yaktığı kurşun da borç bizim borcumuzdur! CHP, nerede duruyorsa orada durmaya, hangi kararı alması gerekiyorsa o kararı almaya devam edecektir.
"Saldırı, sadece CHP’ye değil, bütün muhalefete birliktedir"
Saldırı, sadece CHP’ye değil, bütün muhalefete birliktedir. Sayın Ümit Özdağ’ın yemek yerken gözaltına alınıp götürülüp, Silivri’ye tıkılması da, 12 yıl önceki Gezi eylemlerinden 12 yıl sonra RTÜK eliyle videodan bakıp sanatçılara saldırılması da, İstanbul Barosu’nun kapatılmaya çalışılması da, Halk TV’den 5 gazetecinin gözaltına alınıp, Sayın Suat Toktaş’ın 6 gündür Silivri Cezaevi’nde esir tutulması da, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyen teğmenlerin, komutanların ordudan ihraç edilmesi de bir bütünün parçasıdır.
Erdoğan, tüm tuşlara aynı anda basmakta, kendini kurtarmak için muhalefeti dağıtmaya çalışmakta, güya kendi için yol temizliği yapmakta, olası rakiplerinden kurtulmaya çalışmaktadır.
CHP’ye bütün enerjisini harcarken yoksulu; emekliyi, asgari ücretliyi unutmuştur. Geçtiğimiz hafta, Çağlayan Adliyesi’ne ifadeye çağırılan İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan çağrının bütün İstanbul’a yapılan bir çağrı olduğunu ifade etmiştim, gidin ifade verin demiştim. 13 siyasi partinin, omuz omuza seçtiklerine ve iradelerine sahip çıkmaları, ifadeye birlikte gitmeleri ve ifade alacakların Çağlayan Adliyesi’nde almaları son derece kıymetlidir, tüm siyasetçilere ve büyün demokratlara yürekten teşekkür ediyorum.
Yavaş'a erken seçim yanıtı
Kimse unutmasın, seçim takvimlerini birilerinin talimatıyla hareket eden YSK’ler başlatamaz, seçimleri millet başlatır. Milletin dertleri, milletin beklentileri, millerin talepleri seçimi başlatmıştır. Bu süreç, derin bir yoksulluğa sürüklenen vatandaşlarımızın, her alanda adalete susamız olan milletimizin, ortak iradesidir. Türkiye’nin iktidarı değiştirme yolculuğu başlamıştır.
Geçen hafta bu kürsüde, ‘hep birlikte başlıyor’ dedik. Talebimiz erken seçimdir dedik. Erken seçim isteyen bir partinin her şekilde erken seçime hazır olması gerektiğini söyledik.
Erken seçimin adayı erken belirlenir, erkenden yola çıkacağız! Daha düne kadar, ‘CHP, iki aday tartışması arasında eziliyor’ diyen bazılarının şimdi ‘CHP niye adayını erken belirliyor?’ demeye başladığını, ama bir yandan da sokağın bu yürüyüşü nasıl sahiplendiğini biliyoruz, görüyoruz. Süreçte adayını ilan etmesi gereken partilerden burada yola çıkmasına kimse şaşırmamalıdır. Bugüne kadar sürdürülen tartışmaların maksatlı olarak yoğunlaştırılması maalesef gündeme sis etkisi yaratmaktadır.
