Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla’nın Datça ilçesinde konuştu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un anaysasının üçüncü maddesine yönelik sözlerini hatırlatan Özel, öztele şunları söyledi:
“Şimdi her birinizin, her harcamanızdan yeni vergiler alacak. Demek ki mesele İsrail’in değilmiş, vatandaşa ‘Cambaza bak’ deyip cebine el atmakmış. Tayyip Bey’in bu oyununu milletimize şikayet ediyoruz, milletimize. Diğer bir yandan bir de Numan Kurtulmuş çıktı, geçtiğimiz günlerde. Şunu hatırlayalım, şunu. Tayyip Bey herkese verdiği sözü tutmuyor, hiçbirinize. Emekliye söz verdi, ‘Enflasyona ezdirmeyeceğim.’ Tuttu mu? Asgari ücretliye söz verdi, ‘Dört kere zam yapacağım.’ Tuttu mu? ‘Çiftçilerin taban fiyatı zararına olmayacak, en yüksek desteklemeyi vereceğiz’ dedi. Tuttu mu? Gençlere umut vaat etti, ‘Efendim her şey ucuzlayacak’ dedi. Tuttu mu? Peki kime verdiği sözü tuttu? Hüda Par’a. Kim onlar? Domuz bağcıların avukatları. Kim onlar? ‘Kadınlar sahipsiz kalmasın, sokak hayvanı gibi sahiplendirelim onları’ diyenler. Bunlara söz verdi diye gitti, İstanbul Sözleşmesinden çıktı. Yani kadınların, gençlerin arkasından devleti çekti. Şimdi dünya kadar cinayet işlenince ‘Cezasızlık oluyor, bu işi çözmeliyiz’ diyor. Bir cezasızlık varsa bunun müsebbibi Tayyip Bey’dir, İstanbul Sözleşmesinden çıkmasıdır, saldırganlara, arsızlara, kadın düşmanlarına cesaret vermesidir. O HÜDA PAR’a söz verdi diye oradan çıktı. O HÜDA PAR tuttu sürekli ne dedi? ‘Anayasanın ilk dört maddesi tartışılsın. Dördüncü maddesi, ilk dört madde değiştirilemezdir. O maddelere karşı çıkıyoruz’ diyenlere yüz verdi. Geçtiğimiz aylarda sorduk, kıvırdılar. Dün bu sefer Meclis Başkanı çıktı, Numan Kurtulmuş dedi ki, ‘Devletin milletiyle ve ülkesiyle bir bölünmez bütün olduğu’ ifadesi yanlış. Bu nerede yazıyor? Aynı yerde yazıyor. Esas mesele, güya bir entelektüel tartışma başlatacak. ‘Efendim devletin milleti ile ve ülkesiyle değil de millet devleti ve ülkesiyle. Platon diyor ki, devlet kişilerin kurduğu bir yapı değil, şartların gerektirdiği zorunlu bir oluşumdur.’ Platon devleti kutsuyor, öbürü ümmeti kutsuyor, öbürü milleti kutsuyor. Kardeşim hiç oynamaya gerek yok, elini uzatanın eli kırılsın Anayasanın ilk dört maddesinde. Oraya okuyunca şunu anlıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti devleti ile, milleti ile, ülkesi ile bölünmez bir bütündür. Nokta. Numan Bey; Tayyip Bey HÜDA PAR’a bir şey diyemiyor, Bahçeli HÜDA PAR’a bir şey söylemiyor, bu da HÜDA PAR’ın alanını genişletecek, hesapta entelektüel tartışma açıyor. ‘Devlet mi milleti ile bütünmüş millet mi devleti ile?’ Biz okuduğumuzdan onu anlıyoruz. Yok efendim, ‘Askerler yanlış yazmış.’ Vallahi biz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarıyız, Kürdü ile, Türkü ile Lazıyla, Çerkezi ile, Alevisi ile Sünnisi ile Hristiyanıyla, Yahudisi ile Müslüman ile. Biz hep beraber bir ve beraberiz. Orada yazandan anladığımız şudur. Devletimizle, milletimizle, ülkemizle birlikte bir bütünüz, bayrağımız belli, başkentimiz belli, kurucumuz belli, bunlarla sorunu olanlar da belli. Onlara, ilk dört maddeye el uzatanın da elini kıracağız, o kadar söyleyeyim.”
Kurtulmuş ne demişti?
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu devletin aslı millettir. Devlet milletin işlerini iyi yönetmek için vardır. Mesela çok sıradan gibi gözüken, Anayasada yer alan 'Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür' tabiri bu perspektiften bakıldığında değiştirilmelidir. Çünkü devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz. Bu metin, 'milletin gücü üzerine yükselen devlet anlayışı' ile yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum" demişti.