CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Halk Buluşmasında konuşuyor.
Özgür Özel'in konuşmasından önce toplanan vatandaşlara seslenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "O iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım" dedi.
"Bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar"
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Esenyurt sadece 1 milyon insanın yaşadığı bir ilçe değil, Esenyurt aynı zamanda koca bir yürek! Sevgili hemşerilerim ne yazık ki her gün bir başka şaibeli sürecin içerisindeyiz. Bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Şimdi de Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Benim uzun yıllardır tanıdığım bir bilim insanını ve bütün Esenyurt'un katılımıyla, büyük desteğiyle seçtiği Ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip, tutuklayıp, Esenyurt'u kayyuma emanet ettiler.
Bakın, az önce söyledim 2019 yılından bu yana seçildiğimiz 31 Mart gününden bugüne hep aynı uygulamaları, sandıkta kaybettiklerini yargı amacıyla geri almak istemediler mi? Bugün de yaptıkları aynı şey. Milletin onlara vermedikleri yetkiye siyasi güdümlü mahkemeler aracılığıyla ulaşmak istiyorlar.
Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız! Yapamayacaksınız! Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar. Bunlar, yalanı, iftirayı, uydurmayı yemek gibi yiyorlar.
Bakın, Ahmet Özer başkanımıza atılan iftiraları size anlatayım; Neymiş Ahmet Özer başkanımız ile terör örgütü arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan iddialara baktım, o iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım.
Akıldan ve gerçeklikten uzaktır. Sadece birileri onun hakkında çözüm sürecine katkı sunabilir diye düşündüğü için Ahmet Özer başkanımızı terörist kabul edeceksek Allah aşkına o çözüm sürecini başlatan yetkilileri, kamu görevlilerini ne yapacağız?
Bunların yaptığı şey yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka bir şey değil. Aklını, vicdanını, başkasına kiraya vermemiş biri bu işin bir siyasi operasyon olduğunu bilir. İktidar, hukukun akışını tersine çevirmiştir. İktidar, ne yazık ki herkese yaftalamaktadır. Bu kardeşiniz neredeyse altı yıldır bunların iftiralarıyla uğraşmıyor mu? Ahmak davası nedir? Böyle bir dava olur mu?
"Cumhuriyetin ve demokrasinin çürütülmesine asla seyirci kalmayacağız"
Biz diyoruz ki; Siz sergilemekte olduğunuz bu oyunun önce hukuk olduğunu bir kanıtlayın! Siz önce, milletin sandıktan çıkan iradesine sahip bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın.
Cumhuriyetin ve demokrasinin çürütülmesine asla seyirci kalmayacağız! Asla bu Cumhuriyet’i geldiği yere, o oligarşik anlayışa, otoriter anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler artık bu ülkede muktedir kalamayacaklar.
Biz, meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplardan aramıyoruz. Ortak değerlerimizde arıyoruz. Kimsenin hakkını yememekle, herkesin hakkını ona teslim etmekte arıyoruz. Her bir vatandaşımızın özgürce söylediği sözlerde, toplumsal uzlaşılarda arıyoruz.
Özel: Esenyurt'un seçme hakkına engel koyuyorlar
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise konuşmasına, "Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Bugun burada Esenyurt'un tüm renkleri hepsi omuz omuza Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanına ve onun şahsında kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan bütün Esenyurtluları yürekten kutluyorum" sözleriyle başladı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü;
"İl başkanımızla, diğer partilerin yöneticileriyle görüştük. Esenyurt'un en büyük alanı neresi dedim burayı söylediler, orayı dolduracağız dedim. Biraz önce DEM Parti'nin sayın eş genel başkanının dayanışma mesajlarını işittik; buraya gelen TİP milletvekillerine, EMEP vekillerine, SOL Partili üyelere yürekten teşekkür ediyoruz.
Cumhuriyet'imiz iki gün önce 101. yaşını kutladı. 101 yılda nice badireler atlattık. Ama yıkılmadık, karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidarın, onun büyük küçük ortaklarının geliştirdikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız. Dün yaşanan süreç tamamen hukuksuzdu, usulsüzdü, bir kumpasın tüm işaretlerin barındırmaktadır. Ev baskınındaki kötü, ahlaksız, kanunsuz muamele elinde sonunda bu milletin vicdanından dönecektir. Devlet dairenin kapısını balyozlar kırdılar. Avukat meclis üyeleri aramaya tanıklık etmek istediler, izin vermediler.
"Kürt sorunu yok diyenler kayyumla dünyaya ilan ettiler"
Diyor ki 2015 yılında, Remzi Kartal'la belli sayıda telefon görüşmesi yapıyorsun diyor. Bir bakıyorsunuz yıllar sonra AKP'li milletvekilleri oturmuşlar Remzi Kartal'la aynı masada yemek yemişler. Bu meydanda konser verilmiş, şarkıcı gelmiş. Bu şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkiliymiş.Terörse eğer onu dinleyen Esenyurt Kaymakamını ne yapacağız?
Bir de bunlar dönüp diyorlar ki terör sorununu biz çözeceğiz ama Türkiye'de Kürt sorunu yoktur diyorlar. Bir ülkede bir sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Eğer sorun olup olmadığını yaşayanlar değil yönetenler söylüyorsa o ülkede diktatörlük vardır demektir. Bugün Kürt sorunu yok diyenler, kayyum politikalarıyla Kürt sorunun var olduğunu sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya ilan etmişlerdir."
Ahmet Özer’den ilk mesaj
Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in mesajını paylaştı: "İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla madur olmamalıdır. Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim."
Özel'den Erdoğan’a 'erken seçim' çağrısı
Özel konuşmasına şöyle devam etti:
"Recep Tayyip Erdoğan, 'ahmak davası'yla mıi kumpas davasıyla mı diye düşünme aklında geçeni cellatlarına yaptırmaya çalıima cesaretin varsa, zaten bıçak kemikte, kaçma gel çık karşımıza biz seçime hazırız. Biz ses duyuyorum Sayın Erdoğan, sen dün sözünü maşanla söyledin. Çirkin kayyumunu Esenyurt'un başına yolladın, senin sözün bu. Esenyurtlu sana karşı 'Hükümet istifa' diyor. Senin seçim kaybetme korkun, Türkiye'yi kuşatma gayretin; bu kirli hesapların hepsinin farkındayız. İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Yoksulluk var ama senin derdin gündemi meşgul etmek, gerilim çıkarmak.
Kurumları ve adaleti çürütenler şimdi halkın iradesini gasp etmeye çalışıyorlar. Artık kimsenin tahamülü kalmadı. Ben buradan rahatsız olan herkesin sesini yükseltmeye davet ediyorum.
Kılıçdaroğlu'nun 'sine-i millet' çağrısına yanıt
Gizli pazarlıklara ve Anayasa değiştirmeye yokuz biz. Anayasa'yı değiştirmenin yeni bir yolunu bulmuşlar. Bir takım sosyal medya hesaplarından şöyle yazıyorlar; DEM Parti, CHP, muhalefet Meclis'ten çekilsin. Sine-i millete dönün erken seçim yapılsın. Bakın ben size hesabı söyleyeyim tut ki 130 vekil sadece biz ya da yoplan 200 vekil sine-i millet dedik. Sine-i Millet erken seçim doğurmuyor, ara seçim doğuruyor. Ara seçim 90 gün sonraki ilk seçim. Sen seçilmişsin bir daha girmiyorsun, AK Parti ile MHP giriyor. O 200 milletvekilini 100'ünü alıyor. Ya da 130 milletvekilin 80'ini alıyor. Mevcut 320'nin üstüne ekliyor. 400 vewkili alıyor, ne sana ne bana ihtiyacı olmadan Anayasa'yı değiştiyor. Canı ne istiyorsa onu yapıyor. Buradan bütün muhalefet yapanları uyarıyorum. Sine-i millet erken seçim demek değildir. AK Parti ile MHP'nin kurduğu tuzaktır, bu tuzağa kimse kapılmasın."